5

561 41 73
                                    

Yorgunlukla esnedi genç kahraman. Parlak yeşil gözleri her daim ışıldasa da uykusundan feragat etmekten pek hoşnut değildi. Yoğun ve sıkışık programı dinlenme veya uyuma sürelerini kısıtlayabiliyordu. Kırmızı benekli kahraman derin iç çekişlerle küçük bir çocuk gibi gözlerini ovuşturdu. 

Saat gece dört sularıydı ve bir akumayı da defetmişlerdi. Bu iş, günbegün daha zorlayıcı olmaya başlıyor, hayatlarından çaldığı zamanın belki de haddi hesabı yoktu. 

"İyi iş çıkardık Leydim." dedi Kedicik. "Ama Shadow Moth'un bu saçma saatlerde akuma göndermesi çok aptalca." ellerini beline koymuş, çatık kaşlarla onu izleyen partnerine baktı. "Biliyorum Kedi." elini başına koydu. "Tüm Mucizeleri ele geçirdi. Şimdiden harekete geçer diye düşünmüştüm."

"Her neyse, şimdi evlerimize gidelim ve yarın adam akıllı konuşa-

"İkiniz de hiçbir yere gitmiyorsunuz!" iki kahramanın duydukları yankılı ses anında savunma pozisyonuna geçmelerini sağladı: sırt sırta verip silahlarını ellerine almışlardı. Uğur Böceği'nin mavi gözleri etrafı tararken yaşlı gardiyan önünde belirdi. Kel kafası ve karanlıkta daha da koyulaşan kahve gözleri ürkütücüydü. "U-Usta?" Şaşkınlıkla Su-han'a bakan Uğur Böceği'nin sesiyle Kara Kedi de sırtından ayrılıp yanına geçti kırmızı benekli kahramanın.

"Shadow Moth'un tüm Mucizeleri ele geçirdiğinin farkındasınız, değil mi? Değil mi Uğur Böceği?" kalın ve gür sesiyle azarlıyordu bir nevi. Elindeki bastona dayandı. 

Uğur Böceği derin bir soluk alarak kaşlarını çatarken, "Farkındayım, ben de, biz de boş durmuyoruz. Shadow Moth'u nasıl yakalayabileceğimiz hakkında ipuçları toplamaya çalışıyoruz."

"Artık bununla ilgilenmiyorum." diyerek kollarını önünde bağladı. "Siz ikiniz," işaret parmağını tehditkarca onlara doğrulttu. "Mucizelerinizi bana teslim edeceksiniz ve gardiyanlığı da."

Duyduklarını sindirmeye çalışırken boğazında bir yumru oluştu Uğur Böceği'nin. Beyaz teni daha da beyazladı. Masmavi gözleriyse koskocaman açılmış ve 'bu asla olmayacak' haykırıyordu beyni. Bu süre zarfında, sessiz kalmayı tercih eden Kara Kedi, dişlerinin arasından inledi: "Görürsün Mucizeyi de gardiyanı da." Olaya el koymak zorundaymış gibi hissetti. "Sizinle daha önce bu konuyu tartıştık diye anımsıyorum. Ve ortak çözüm yolu da bulmuştuk." Sarışın genç -elinden geldiğince- tüm sakinliğini(!) koruyarak. 

Yaşlı gardiyan doğruldu. Yüzünde hayra alamet olmayan, sinir bozucu bir sırıtış vardı. "Evet, size bir kez güvendim ve yanıldım." histerik bir gülüşün ardından devam etti. "Sevgili Uğur Böceği'ne sor; ona, kendisini izleyeceğimi ve yapacağı ilk hatada kutuyu alacağımı söyledim. Ve, o bir hata yapmakla kalmadı, pek çok hata yaptı." 

Kara Kedi tüm benliğiyle öfkesini söndürmeye çalışırken içinde ilk kez o karanlık duygu belirdi: Nefret. Suhan'a olan nefreti, kini her geçen gün daha da güçleniyordu. Uğur Böceği'nin susmasıysa ayrı bir trajediydi. Sonunda derin bir nefes aldı genç kız, çatık kaşlar, yaşlı gardiyanı buldu. "Reddediyorum!"

"Ne?" Suhan onun tüm gücünü yitirdiğine güvenmişti. 

"Duydunuz! Gardiyanlığı ve Mucizeleri teslim etmeyi reddediyorum. Evet, belki bir sürü hata yapmış olabilirim ama bu, benim bu işle başa çıkamayacağım anlamına gelmiyor."

"Koskoca evren tehlikede, o Mucizelerle neler yapabileceği- Uğur Böceği elini kaldırarak onu durdurdu. "Neler yapılabileceğini gayet iyi biliyorum." kollarını bağladı. "Yalnız, Usta Fu'nun söyledikleri hiçbir zaman aklımdan çıkmıyor: 'Uğur Böceği ve Kedi Mucizeleri; Mucize Kutusu'ndaki tüm Mucizelere bedeldir.' derdi. Elimizdeki az görünebilir ama hala güçlüyüz."

"Fu burada haklı olabilir ama bu meydanı liseli iki çocuğa bırakacağım anlamına gelmiyor." dedi. "Daha güçlü, yetişkin kahramanlar seçeceğim."

"Biz de artık yetişkin sayılırız; Uğur Böceği kendisine çok şey kattı. Ben henüz bir şey yapamamış olabilirim ama bu değişmeyeceği anlamına gelmez."

"Sen artık sus çocuk!" gürledi. "Uğur Böceği'ne olan duyguların yüzünden işin ciddiyetini anlamıyorsun. Üstelik kim olduğunda meçhul." dedi, Uğur Böceği'ne döndü. "Sana gelince, onun kimliğini bana bildirmeni söylemiştim." 

"Uğur Böceği." seslendi Leydi'sine. "Yetti üzerine geldiğin," Suhan'a gürlerken kollarından sarstı kızı. "Bizi şimdi eleştireceğine gidip geçmişe bak bir de. Bu şehir bizim sayemizde ayakta."

Uğur Böceği içindeki siniri tutamayarak "Bana bakın, ilk olarak, ne gardiyanlık ne de Mucizeleri size vereceğiz! İki, Kara Kedi kimliğini istediği kişiye gösterir veya göstermez. Bu, onun kararı. Shadow Moth'a gelince..." duraksadı. "Onunla ilgili izler bulduk, ilk kez."

Kara Kedi, "O yüzden bizi rahat bırakın." İki genç kahraman birbirlerine göz ucuyla bakıp silahlarıyla beraber, aşağı, kanalizasyona doğru yol aldılar. Çünkü konuşmaları gerektiğine inanıyorlardı.

&&&

Fıstık yeşili gözleri masanın üzerindeki Tavus Kuşu broşuna bakıyordu. Nihayet onun olmuştu. Felix Graham De Vanily, amcasına ait olan her şeye -özellikle Mucizelere- göz dikmişti. Bir hayali, amacı vardı ama henüz bu gizli kalmalıydı. 

&&&

Hepinize yeniden selamlar efendim, günleriniz nasıl geçiyor. Benim iğrenç: Dün deneme sınavı, yarın matematik sınavı. Daha ilk haftadan bunaldım. 

Bölümü nasıl buldunuz? (Ben yazarken çok keyif aldım açıkçası XD)

Her neyse, oy/vote vermeyi, yorum yapmayı unutmayın. <333

-deniz,2022

[20.04.2022]

𝙈𝙮 𝘽𝙧𝙤𝙠𝙚𝙣 𝙃𝙚𝙖𝙧𝙩  | 𝓜𝓲𝓻𝓪𝓬𝓾𝓵𝓸𝓾𝓼  (5. Sezon)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin