1. BÖLÜM GERÇEKLER

35 3 0
                                    

arkadaşlar bölüme geçmeden önce yukarıdaki şarkıyı dinlemenizi tavsiye ederim hikayesini bölümün sonunda anlatacağım keyifli okumalar dilerim

---

Ben doğduktan 1 ay sonra babam ölmüş. Annem de bana bakamayacağını düşünüp yetiştirme yurduna vermiş ve başkasıyla gitmiş. Neyse ki halam benim orada kalamayacağımı düşünmüş ve beni oradan almış.

Ama sorun şu ki halamda yalnız bakamazmış bu sebepten Fransisco ile evlenmiş.

E haliyle halam Maria annem, Fransisco da babam olmuş gerçekten bana çok iyi baktılar. Ama ben onların öz çocuğu değildim. Her ne kadar halamın yeğenide olsam, Fransisco 'nun hiçbir şeyiydim. Bu sebepten kendi çocukları olduğu için onunla ilgilendiler onu sevdiler. Üzülmedim değil ama haklılar nede olsa öz çocukları. Bende hem ablası hem kuzeni oldum Lera'nın. Ama mutlu olduğum söylenemez, benden başka biriyle daha çok ilgilenmelerine...

11. Sınıftaydım ve yatılı okula gitmek istedim ama Maria ve Fransiscoya da sormam gerekirdi. Halama sordum artık büyüdüğümü ve kendi kararlarımı alabileceğimi söyledi. 2 ay sonra okullar açılıyordu ve bende 1,5 ay sonra yatılı okula gidecektim. Eşyalarımı toplamaya başladım. Halamla çarşıya gittik ve yeni eşyalar aldık.

Artık hazırdım. Sesizce 1 haftanın geçmesini bekledim. İhtiyaçlarım dışında odamdan çıkmadım, bekledim, bekledim ve bekledim. Sonunda o gün gelmişti. Otobüse bindim ve gittim.

---

evet bir bölümün daha sonuna geldik

biliyorum bölümler biraz kısa ama zamanla uzayacaklar size mademosille noirin hikayesini anlatmadan önce bir kaç sorum var

1) sizce yurtta neler olacak?

2) Isabel yatılı okula gitmekte haklımı ?

bir gün kasabadaki bir adam tıpkı rapunzel masalındaki gibi yüksek, eski bir kuleye rastlar. kulenin yukarısına baktığında simsiyah uzun saçları olan, beyaz soluk tenli bir kadın görür, bu kadın olan tüm hassaslığı ve hastalıklı görüntüsüyle mademoiselle noir'dir. az sonra aşağıdaki adama fransızca bir şeyler söyler. ama konuştukları dil farklı olduğu için adam onu anlamaz ve görüntüsünün de etkisiyle kadından korkup kasabalıların yanına gider. kasabalılara şöyle söyler şarkıda geçtiği gibi,

"uzun siyah saçları olan bir kadın gördüm. ve sanırım o yaşayan bir ölüydü!"

adamın sözleri üzerine kasabalılar silahlarını alıp kulenin olduğu yere, kadını görmeye giderler ve tıpkı adam gibi çok korkarlar. kadın, onlara adama söylediği sözlerin aynısını söyler ama kasabalılar da bu sözleri anlamaz ve onu bir iblis ilan ederler. sonra da kuleden sarkan siyah saçlarını ateşe verirler. onu tıpkı cadıları yaktıkları gibi yakmışlardır. mademoiselle noir öleceğini bilse bile hala onu kurtaracak birilerininin olduğu umuduyla aynı sözleri son kez tekrarlar,

"moi je m'appelle mademoiselle noir"
benim adım matmazel siyah
"et comme vous pouvez le voir"
gördüğün gibi
"je ne souris, ni ris, ni vis"
ne gülümsüyorum, ne kahkaha atıyorum, ne de yaşıyorum.

hikayenin sonunda mademoiselle noir yanarak can verir.

şarkıya göre rapunzel masalının yazıldığı dönem de bu olayın yaşandığı dönemdi. insanlar sarı saçları olan, güzeller güzeli rapunzel ve prensin masalını hoş görüp, aralarındaki aşka hayran kalmışlardı ama gerçek hayatta kalbi kırık, siyah saçları olan bir rapunzel gördüklerinde ondan korkup yok etmek istediler. görüntüsünden dolayı onu anlamaya bile uğraşmadılar.

HAYATIN ANLAMIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin