3.

290 22 14
                                    

Arnaldo sinirle Andreas'ın kafasını koltuğunun altına sıkıştırmış boğarken Salvatore iç çekti,"Oğlum çok hırpalama çocuğu,"dedi. "Annen görünce kızıyor."

Arnaldo,"O iş bende baba."dedi. Andreas,"İmdagt."diye zar zor konuştu.
Leonardo bavulunu aşağı indirerek,"Hadi ben gittim."dedi. Ilgaz mutfaktan fırladı "Nereye?!"
Arnaldo hızla dövdüğü Andreas'ı bırakıp iki metre öteye kaçtı.

Annesi görseydi ağzına ederdi.

"Türkiye?"diyerek şaşırdı Leonardo. Babasına baktı,"Söylemedin mi baba!"

Salvatore göz devirdi. Hatalı olduğunu fark ettiği için kibre bürünerek zeytinyağı gibi üste çıkmaya çalıştı. "Ben meşgul bir adamım Leo, unutmuş olabilirim."
Leonardo burnundan nefesini sertçe dışarı verdi ve annesine döndü,"Anne, Türkiye'ye gidiyorum. Kara para, silah teslimatı, bunları konuşmuştuk!"

Ilgaz öfkeyle kocasına ilerledi,"Lan Salvatore!"dedi. "Yaşlandın diye bu işlerde çocuklarını mı kullanıyorsun! Ben onları sen pis işlere alet et diye mi doğurdum!"

Salvatore anlamadı,"Onun için değilse niye doğurdun?"

Robert,"Harbi?"dedi.

Leonardo ofladı,"Anne hadi uçak kaçıyor."

Salvatore kahkahalarla doğruldu ve oğluna baktı,"Ilgaz zekandan bir parça koparıp verseydin keşke aptal çocuklarımıza, fazla cimrisin. Aptal Leo, kendi uçağına gidiyorsun. Neyi kaçıyor tam olarak?"

Leonardo kaşlarını çattı ve kollarını göğsünde birleştirdi,"Gün batımı baba! Onu izleyeceğim uçarken!"

Salvatore takdir etti,"He bak bu oldu."Karısına döndü. "Çocuğu engellersen tüm günahlarım senin üstüne Ilgaz, Allah'ın adını verdim."

Ilgaz kızdı,"Siktir lan!"dedi. "Sen de günah atacak yer arıyorsun. Öteki tarafta Nekir melek senin ağzına edecek Salvatore, ağzına edecek kabir azabında."

Salvatore gözlerini belerterek Arnaldo'ya baktı. "Kanım dondu,"

Andreas sordu."Nekir kim?"

"Günahları yazan melek."dedi Ilgaz.

Küçük Salvatore güldü,"Anne, gel bak sana ne yaptım," ekranı annesine çevirdi. Ilgaz koşar adım oğluna yaklaşınca Salvatore Fransızca ağabeyine seslendi. "Git ağabey."

Ilgaz Fransızca bilmiyordu.
Leonardo güldü. Salvatore,"Helal lan sana,"dedi Fransızca,"Ilgaz diğer çocuklara sıfır zeka vermiş hepsini sana yüklemiş."

Leo,"Bays."dedi ve hızla kapıdan çıktı.
Ilgaz sinirle oğlunun kafasına vurdu,"Kandırdın beni şerefsiz."

Salvatore kahkahalarla oğlunu savundu. "Kızma ona."

Leonardo kapıdan çıktığı gibi Mark'a ,"Benim arabam nerede?"diye sordu.

"Burda küçük patron."dedi Mark otopark girişindeki arabayı işaret etti.
Leonardo kafasını salladı. "Anneme dikkat edin,"dedi.

**

"Ya Jimmy, baban bana sikim sonik bir mesaj atıyor sonra da gelmiş diyor ki bir kadını mutlu etmek sikten geçer. Dawson amca sınırları zorluyor."

Jimmy güldü,"Ne atmış ki?"

"Yaşlı adamla kadın sürekli kavga ediyormuş torunları sormuş, neden sürekli kavga ediyorsunuz, yaşlı kadın demiş ki dedenin eskiden bir kuşu vardı, kavga ettikçe öterdi susardık şimdi deden yaşlandı kuşu öldü bizim kavgalar bitmedi."

Jimmy kahkahalarla gülmeye başladı.

Leonardo sırıttı. "Dawson amca gerçek bir sapık."

Derin yürürken havalimanında koşarak durup gülen iki adama,"Pardon!"diye kızdı,"Çekilir misiniz?" Uçağının ne zaman kalkacağına, daha doğrusu kaçırıp kaçırmadığına, bakmak istiyordu.
Leonardo ve Jimmy şaşkınlıkla onları iteleyen kıza döndü. Derin hüzünle bağırdı,"Hayır ya!"dedi. "Kaçırmış olamam!" Türkçe konuştuğu için onu anlamıyorlar sanıyordu. "Son param da çöp oldu sikeyim hayatımın çilesini! Amerika vizem de bitti! Burada kaldığım süre boyunca-"

Siyah Gün Işığı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin