"Ciddiyim, olmadı bu elbise."
"Mikasa! Oyun bozanlık yapmayı keser misin? Gayet de yakıştı, Asyalı bir prensese benziyorsun hatta şu an. Haydi, işimiz var daha."
Mikasa geniş aynada bir kez daha kendini süzdü. Üstündeki elbisenin kolları ve göğsüne dek olan kısmı ince -ve açıkça pahalı- krem rengi bir tülden iken beline doğru Viktoryan tarz kahverengi bir korse uzanıyor, bacaklarınıysa en kaliteli kumaştan kahverengi bir etek sarıyordu. Mikasa dürüst olmak gerekirse bütün bunlara layık olduğunu düşünmüyordu.
Sasha'nın her şeyi vardı.
Havalı, büyük bir evi, bir çiftliği, tonlarca güzel kıyafeti vardı. Her şeyden öte savaştan uzak, huzurlu, dertsiz tasasız bir hayata sahipti. Mikasa'ya kalırsa hayatta bundan daha önemli ve daha değerli hiçbir şey yoktu. Maddi şeyler öyle ya da böyle elde edilebilirken manevi herhangi bir şeyi elde etmek en az bin kat daha zordu. Mikasa, Sasha'nın da aynı hisleri paylaştığına inanıyordu. Sadece paylaşmak ve her nedense Mikasa'yı şık -ve seksi- kıyafetlerin içinde görmek genç kadının hoşuna gidiyordu. Belki de fazla paylaşımcıydı. Mikasa konuyu daha fazla irdelemek istemedi.
Kendini düşüncelerinden uzaklaştırdığındaysa Sasha çoktan giyeceği koyu kırmızı elbiseyi askısından kurtarmıştı. Elbiseyi umursamazca yatağa attıktan sonra üstündekileri de çıkarmaya başladı. Mikasa bakmanın doğru olmadığını biliyordu ama gözlerini Sasha'nın vücudundan da alamıyordu. Aklından geçen düşünceler kulaklarının yanmasına sebep olurken bakışlarını hızlıca başka bir yere çevirdi. Sasha'nın işini bitirmesini bekledi. Nihayet içinde tanrı gibi gözüktüğü elbisenin fermuarını da çeken Sasha, 'gecenin en önemli detayı' diye adlandırdığı kısma geçiş yaptı.
Makyaj.
Kiraz rengi bir ruju serçe parmağıyla Mikasa'nın dudaklarına yaymaya başladığında genç kadın kalbindeki o tuhaf sıkışmayı tekrar hisseti. Sasha ne zaman ona yakınlık gösterse böyle hissederdi. Henüz anlamlandıramasa da bu hissi ne kötüye yorabiliyordu ne de iyiye. Sanki kendisine hem zarar veren hem de iyi hissettiren bir şeyin ortasındaydı. Yine de bir geceliğine olsun Mikasa, olayın iyisiyle kötüsüyle ilgilenmemekte karar kıldı. Kendini Sasha'nın hünerli ellerine bıraktı ve açıkçası sonucun bu kadar iyi olacağı aklının ucundan bile geçmedi.
Tekrar geniş aynada yansımasına bakarken bambaşka birini görüyor gibiydi. Sarımsı kırmızı tonu göz kapaklarını süslerken kirpikleri uzun ve her zamankinden daha koyuydu, yanakları al al, dudakları alışılmışın üstünde bir dolgunluktaydı. İstemsizce eli dudaklarına gitti ve kiraz rengi rujun birazını parmaklarına bulaştırdı. O sırada Sasha kendi makyajıyla ilgilendiği için şanslıydı çünkü şu an ona rezil olmak isteyeceği son şey bile olamazdı.
Davet için Braus çiftliğinden ayrılırken Mikasa, bir kez daha Sasha'nın yaptığı hazırlıklara hayret etti. Onları bekleyen arabaya bindiler. Pahalı olduğu her yerinden belli arabada ettiği yolculuk Mikasa'yı huzursuz etse de gecenin kalanında bu ruh hâlinin üzerine yapışıp kalmasını istemediğinden zihnindeki bulutları hemencecik dağıtıverdi. Pencereden görünen gece göğünü seyretti. Kaybettiği huzuru gökte bulmuştu. Dudakları belli belirsiz kıvrıldı. Karşısında oturan Sasha bunu fark etse de belli etmedi. Zira o sırada düşünceleri Mikasa'yla çok doluydu.
Araba çok da uzun sürmeyen bir yolculuğun ardından durduğunda Sasha elini kraliyet stilinde Mikasa'ya uzatıp arabadan inmesine yardım etti. Bu hareketi Mikasa'nın karnında bir kasılmaya sebep olmuştu, kız bu kasılmayı öncekilerden anımsadı.
Mekâna girdiklerinde karşılaştıkları manzara, Mikasa'nın aklındakinden çok daha fazlasıydı.
Tavandan sarkan avize ışığı mükemmel bir biçimde bükerken ana salondaki misafirlerin renk renk kıyafetiyle bir oluyor, ortaya bir renk cümbüşü çıkarıyordu. Takım elbiseli garsonlar etrafta koşuşturuyor; meze, tatlı ve içki dağıtıyordu. Tüm bunların ortasındaysa oldukça uzun, Mikasa'yla hemen hemen yaşıt bir adam tek elindeki içkiyi dökmemeye gayret ederek onlara yaklaşıyordu. Yüzünde parlak bir gülümseme vardı. Boştaki kolunu Sasha'nın omzuna attı ve onu uzunca bir süre devam edecek bir sarılmaya çekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
run away, mikasasha
Fanfictionmikasa ackerman mutsuz evliliğinden ve suratsız eşinin lanetinden kurtuluşu bir gün tesadüfen tanıştığı bir kadında buldu. mikasa ackerman & sasha braus.