다섯

87 9 32
                                    

Niki: Aslında ödetmeye gelmiştim ama gidiyorum.

Yeun: Niye ki?

Niki: Beni istemiyorsun?

Yeun: Ben mi seni istemiyorum?

Niki: Bilmem istiyor musun?

Yeun: Bilemedim istiyor muyum?

Niki: Emin değilsen gidiyorum.

Arkasını döndü ve kapıya ilerledi. Kolundan tutup onu kendime çevirdim. Ellerini kollarıma koydu.

Yeun: Eminim. Gitmeni istemiyorum.

Nishimura'nın sırıtışını fark etmiştim. Cidden bu sözüme denilebilecek bir şey yoktu. Ama o işi cıvıtacaktı.

Nishimura: Beni istiyorsun yani?

Yeun: Evet Riki seni istiyorum.

Onu çıldırtacak şeyleri biliyordum. Uzun zamandır onun fanıydım. Kendine Riki denmesini severdi.

Nishimura: İşte damarıma bastın.

Dedi ve ellerini kollarımdan çekti.

Yeun: Ama sanırım sen beni istemiyorsun.

Nishimura: Seni istiyorum Yeun.

Yeun: Ama bir şeyi unutuyorsun.

Nishimura: Neyi?

Yeun: Hâlâ bana yaptığımı ödetmedin.

Nishimura: Ödetmemi istiyorsan çekip giderim. Senin bana yaptığın gibi.

Yeun: Hey ben öpüp gitmiştim.

Nishimura: Ben öpersem gitmem.

Yeun: Ne diyorsun sen?

Nishimura: Devamını getiririm demek istiyorum.

Bu çocuk neden bu kadar kelebek hissi yaratıyor? Ah bu çok hoşuma gidiyor.

Yeun: Biraz hızlısın galiba.
_______

Nishimura ile kedi kafesinde buluşmuştuk. İçeride birsürü kedi vardı. Ardından kafenin önünden geçen Sunoo'yu yanımıza davet etmiştik. Nishimura bizim için kahve almaya gitmişti. Nasıl sohbet açacağımı bilemezken yanlışlıkla ayağına basmıştım.

Yeun: Üzgünüm Sunoo.

Sunoo: Önemli değil.

Yüzünün kızardığını fark etmiştim. Elini elimin üstüne koymuştu. Yanlış anlaşılmak istemediğim için elimi çekmiştim. O sırada Nishimura gelmişti ve ona gerçeği anlatmıştım. Ardından Sunoo masadan kalkmıştı. Bizde Nishimura'nın evine giderken yolda Minjung ile karşılaşmıştık. Onunla konuşmaya başlamıştım.

Niki: Ben gidiyorum sen gelirsin.

Başımla onayladıktan sonra Minjung konuşmaya başladı.

Minjung: Ne oldu ne bu tavır.

Yeun: Sunoo'dan kıskandı.

Minjung: İkinci erkek ha.

Yeun: Malesef.

Minjung: Seni tutmak istemiyorum görüşürüz.

Yeun: Görüşürüz.

Bir banka oturmuş düşüncelere dalmışken telefonum titremişti. Gelen mesaj Nishimura'dandı.

Niki: Ne zaman geliyorsun?

Yeun: Sabırlı ol!

Niki: Başka kimse dikkatini
çekmediği sürece olacağım.

Yeun: Eleştiri seziyorum.

Niki: Kafede olanları
görmediğimi sanma.

Niki: Ne söylemek istiyorsan
seni dinleyeceğim.

Niki: Ama bunun yolu mesaj
değil...

Niki: Bu akşam evime gel ve
bana benimle olmak istediğini
göster.

Yeun: Ya gelmezsem?

Niki: Olgunlukla karşılarım. Ama gelmen daha tatmin edici olur.
Senin kararın.

Yeun: Tabi ki geleceğim
dairenden ayrılma.

Niki: Asla

Onunla olmak istiyor muyum bilmiyorum. Her şey için çok mu erken acaba? Ama her seferinde reddediyorum. Bir yerden başlamak lazım. Diye düşünürken aklıma Minjung gelmişti. Acaba yapmamalı mıyım? Ama gitmezsem olgunlukla karşılayacağını sanmıyorum. Zaten tabi ki geleceğim yazdım. Aslında akşam sayılırdı. Çünkü yanımdan ayrıldığında saat 19:20'ydi. Onun dairesine gidene kadar saat 20:30 olurdu.
________

Sunoo: Hiçbirşey istediğim gibi gitmiyor Seung.

Heeseung: Ağlama Sunoo. Belki de böylesi daha iyidir. Zaten onlar daha 16 yaşında. Şuan sevgili olmaları evlenecekleri veya beraber bir şey yapabilecekleri anlamına gelmez.

Sunoo: Teşekkürler dostum.
_______

Nishimura: Yapabileceklerimi hafife alıp gelmişsin.

Yeun: Hafife aldığımı kim söylemiş?

Nishimura: Korkmuyor musun?

Yeun: Korkmuyorum. Sadece...

Nishimura: Sadece ne?

Yeun: Sadece seni istiyorum. Tabi bu umrundaysa.

Nishimura: En çok benim umrumda bebeğim.

Yeun: Buna sevindim. Ama şimdi yapmam gereken bir şey var.

Nishimura şaşkınlık içinde konuştu.

Nishimura: Ne işin var?

Yeun: Şuan çok yakışıklı bir beyefendiye onu sevdiğimi göstermem lazım.

Nishimura: Kimmiş bu beyefendi?

Yeun: Bir düşünmem lazım.

Bu bölüm çok karmaşık geldi

Comment+Vote pls

Ghost reader olmayın!

Kim Soo-YeunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin