4

80 14 1
                                    

Bu fic e üvey muamelesi yapıyormuş gibi hissediyorum...


Louis pov.

Gözlerimi perdenin arasından süzülen güneş ışıklarıyla açtım. Bilincim yavaş yavaş kendine gelirken dün gece Harry ile uyuduğum aklıma geldi. Hızla kafamı yana çevirdim ama o orada değildi. Yavaşça yataktan kalkıp gözlerimi ovarak aşağı inmeye başladım. Fakat Harry orada da değildi. Diğer odalara baktım ama yoktu. Anlaşılan gitmişti.

Bende mutfağa gidip kaseme Mısır gevreğimi ve sütü doldurup salona gittim. Televizyonun karşısında kahvaltımı yaparken kapının açıldığını duydum ardından içeriyi annemin sesi doldurdu.

- LOUİİİS BİZ GELDİK.

Annem salona girerken Lottie çoktan odasına çıkmıştı.

- Harry gitti mi?

- sabah kalktığımda yoktu.

- Peki. Bak sana neler aldım.

Diyip elime birkaç poşet tutuşturdu.



Harry pov.

Dün akşam oldukça iyi geçmişti. İlk defa Louis ile normaldik. Ta ki benim kollarım da uyuyana kadar. Kokusu kalbimin aşırı hızlı çarpmasına neden oluyordu. Karnımda ki kelebekler kanatlarını hiç olmadığı kadar sert çırpıyordu.

Sabaha karşı bilincim kapandığında daha önce gördüğüm rüyayı yine gördüm. Mavi gözler...

Tanrı aşkına ruh eşim Louis olabilir miydi?

Sabah uyandığımda Louis hala göğüsümde uyuyordu. İnce,kırmızı dudakları büzülmüş. Kirpikleri hafif hafif titriyordu. Onu uyandırmadan yataktan kalktım. Kendimi evden dışarı attığım gibi ilk işim Liam'ın evine gitmek oldu. Liam'ın ailesi tatilde olduğu için rahatsız ederim çekincesi yoktu.

Yaklaşık 10 dakika sonra kapının önündeydim. Hızlıca kapıyı çaldım. Ses yoktu. Bir daha çaldığımda içeriden Liam'ın uykulu bir şekilde homurdandığını duydum. Kapıyı açtığında hala uyanamamış şekilde bana bakıyordu.

- Günaydın.

- Günaydın Harry. Bu saatte ne işin var? Bişey mi oldu?

- Konuşabilir miyiz?

- Ah tabi gel içeri.

Liam kapıdan çekilince içeri girip hemen kendimi salondaki koltuklardan birine attım. Liam'da arkamdan geldi.

- Ben kahve yapayım en iyisi.

Biraz sonra Liam elinde iki tane fincan ile geri döndü. Kahveyi önümdeki sehpaya bırakıp kendini benim yanıma atıp kahvesinden biraz içti. Biraz durup bana baktıktan sonra konuştu.

- Harry bir sıkıntı mı var?

Derin bir iç çektim.

- Sorun mu bilmiyorum...

- Anlat bence rahatlarsın.

Birkaç saniye boş boş duvara baktım. Sonra sırtıma koltuğa yaslayıp konuşmaya başladım.

- Dün sizden çıktıktan sonra annem aradı Louis'in ailesi ile merkeze gitmişler Louis tek kalmasın yanında kal dedi. Gittim evlerine herşey normaldi.

- Louis ve sen mi normaldiniz?

Etrafımızda ki insanlarda Louis ile aramızda ki gerginliği bilirlerdi.

- evet... yemek yedik. Korku Film izledik... şakalaştık. Sonra izlediğimiz filmden etkilenince onunla yatmamı istedi.

- Düşündüğüm şey mi geliyor?

- Hayır dur. Neyse beraber yattık bir kaç saat sonra kabus görerek uyandı. Bende ona sarıldım... Sonra çok garip bişey oldu.

- Noldu?

- Kokusu kalbimi hızlandırmaya başladı. Çok güzel kokuyordu... Tıpkı size anlattığım rüyanda aldığım koku gibiydi... Emin değilim ama kalbim hızlanmaya başladı, midemde resmen kelebekler uçuyordu.

- Yani Louis senin eşin mi?

- Of bilmiyorum.

İki elimle yüzümü kapayıp bir süre öyle durdum.

- Ne yapmam gerektiğini de bilmiyorum.

- Beklemekten başka şansın yok. Ya rüyanda eşinin yüzünü net bir şekilde görene kadar bekleyeceksin yada Louis rüya görecek falan filan işte.

Biraz sessizce oturduk. Sessizliği Liam bozdu.

- Sabah Louis ile konuştunuz mu?

- hayır. Gece yine aynı rüyayı gördüm. Uyandığımda o hala uyuyordu bende direkt çıkıp sana geldim işte.




Louis pov.

Annemler geleli yaklaşık bir saat olmuştu. Lottie ve annem aşağıdaydı, ben odama çıkmıştım. Dün Harry ile beraber uyuduğumuz yatağı toplarken neden haber vermeden gittiğini düşünüyordum. Aslında umurunda olmazdı ama şuan... evet umurumda ama neden bilmiyorum. Acaba yanlış bir şey mi yapmıştım? Kesin ona sarılarak uyuduğum İçin kaçtı. Rezil oldum.

Ben kendime kızarak yatağımı toplarken telefonum çaldı.

- Günaydın Anne Tommooo

Diye bağırdı karşıda ki ses.

- Günaydın.

- Birileri ters tarafından kalktı bugün herhalde.

- yok ya. Hala uyanamadım.

- Ah peki. Bize gelsene canım çok sıkıldı.

- olur. Yarım saate sizdeyim.

- tamam görüşürüz.

- görüşürüz.

Telefonu kapattıktan sonra dolabımdan siyah kotumu ve düz beyaz tişörtümü üzerime geçirip evden çıktım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 06, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

We are not soulmates or we are / l.s ABOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin