PT/1 Dedemin evi

34 4 2
                                    

Ahh yine lanet bir gün! Yine şimdi yatağımdan kalkıcağım,günlük rutin işlerimi hallediceğim, akşam olucak ve Uyuyacağım.Gözlerimi güneş ışığıyla açtım.Daha yeni fark ettiğim annemin bağırışlarına kulak vermeden ona seslendim:
~Tamam anne.... Offf
Oflayarak uyandım.Pijamalarımla ve kedicikli terliklerimle beraber banyoya gittim.Rutin işlerimi hallettim.Odamı topladıktan sonra oflayarak aşağı indim.Dikkatimi çeken tek şey kapının yanındaki portmantonun altındaki büyük boy mor ve siyah renkte olan valizimdi.
~Anne! benim valizimin burada ne işi var ? Deyip almaya yeltendiğimde annemin dediği şey benim olduğum yere çivilenmeme neden oldu.
~Gidiyorsun
~Nereye?
~Dedenin evine
~Ah gerçekten o bunağın evine mi gidiyorum?(bunu fısıldayarak söylemiştim)ama annem beni duymuş olacak ki
~Rahmetliğin ardından  öyle söylenmez  deyip kolumu cimcirmişti.
Sonrada beni "iki saat içinde hazır ol"deyip odama gönderdi.
Ben saadece "tamam"deyip odama çıktım.
kendimi tanıtayım.Ben Lee Min Ji .19 yaşındayım.Depresyondayım.Ve kesinlikle annem biraz yalnız kalıp kafa dinlememi istiyor.Bu yüzden beni o şeytan şatosuna gönderdiğine eminim.Neyse kedicikli pijamalarımdan kurtulup kedicikli gömleğimi,kedicikli kot tulumumu ve kedi kulağı tokalarımı taktım.

Neyse kedicikli pijamalarımdan kurtulup kedicikli gömleğimi,kedicikli kot tulumumu ve kedi kulağı tokalarımı taktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tam bir kedi hastasıyım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Tam bir kedi hastasıyım.Kedileri çok seviyorum.Neyse.Hazırlandım.sonra odamdan telefonumu ve kulaklığımı alıp çıktım.Anneme veda ettikten sonra babamın beni beklediğini gördüm.Ve arabaya doğru yürüdüm.Valizimi bagaja koydum ve arabanın arka koltuğuna oturdum.kulaklığımı kulağıma taktıktan sonra slow bir müzik açtım.(Suga-people)ay bu şarkıyı çok seviyorum.Kafamı arabanın camına yasladım.Ve dışarıyı izlemeye başladım.uyumuşum.Babamın beni dürtmesiyle uyandım.Etrafa baktım.Gelmiştik.Arabadan indim.Bagajı açtım ve valizimi aldıktan sonra babamdan evin anahtarını aldım tam eve giriyordum ki babamın bana seslenmesiyle arkamı döndüm. Baktığımda babamın elinde bir poşet tuttuğunu gördüm. Koşarak yanıma geldi:
~Aç kalma diye sana bunları aldım.dedi.
Bende teşekkür edip elinden poşeti alınca gitti.

Eve girdim.Kendimi koltuğa attım.Bi anda düşündüm.Küçükken neden korkuyordum bu evden ? Etrafı incelemeye başladım.Mutfak ,salon.... İlk katı bitirdim.sıra bir üst kattaydı.Merdivenlerden çıktım.İlk beni karşılayan şeyin upuzun bir koridor olması beni biraz şaşırtmıştı.Bu evde böyle bir yer olduğunu hatırlamıyorum.Neyse ilk odaya girdim.Çok güzel bir yatak odasıydı.Odaya siyah renkler hakimdi.Bende siyah rengi severdim.Neyse çıktım.Başka bir odaya girdim.Burası beyaz renkler ve çiçek desenleriyle karşılamıştı beni.Tabi ben beyazdan ve çiçeklerden nefret ettiğim için yüzümü ekşiterek girdiğim gibi geri çıktım.Böyle birkaç odaya daha girdim.Tam 9 odayı incelemiştim.Ama koridorun sonundaki oda hariç.Hemen aşağı indim ve valizimden hariç getirdiğim küçük çantayı elime aldım. İçini açtım. Evet oradaydı.Ben paranormal varlıkları çok sevdiğim için iki yıl önce bir sürü bileklik yapmıştım.Bunları o varlıklar eğer gelirse onlara takarım ve arkadaş oluruz diye düşünmüştüm.Bilekliklerden birini yanıma aldım ve çantamı yerine bıraktım.Koşa koşa o odanın kapısının önünde durdum.Çok değişik bir enerji veriyordu.Kapıyı açtım ve içeri girdim.Hiç beklediğim biryer çıkmadı.Ama yinede çok güzeldi.Odaya mor ve siyah renkler hakimdi.Ve duvarlarda küçük küçük kedi resimleri vardı.Ayy çok tatlılarr 😍.Hemen tekrar aşağı indim. Valizimi ve daha yeni bıraktığım küçük çantamı alıp yukarı çıktım.Odaya götürdüm.Orası çok güzel olduğu için orada kalmaya karar verdim. Eşyalarımı yerine yerleştirdikten sonra aşağı indim.Babamın verdiği poşeti aldım ve içine bakarak mutfağa girdim. Poşetten iki paket noodle aldım ve pişirmeye başladım.Noodle piştikten sonra tabağa koydum. Salona gittim. Noodleımı ortadaki cam sehpaya koydum.Üstümü değiştirmek için yukarı çıktım.Odama girdim.Üzerime kedicikli pijamalarımı ,ayağımada kedicikli terliklerimi giydim ve aşağı indim. Salona geçtim ve koltuğa oturdum. Televizyonu açtım ve bir film bulup izlemeye başladım.Bir yandan televizyon izlerken bir yandan da noodleımı yiyordum.Hayatımda hiç bu kadar huzurlu olmamıştım. Film izlerken bir anda televizyondan hariç bir ses geldi :
~neli?
Allahallah herhalde bana öyle geldi .
~Sana diyorum,neli?
Aynı sesi duymamla biraz ürperdim ve aklımdaki soruları farkında olmadan sormaya başladım.
~Ne neli?
~sen kimsin?
~ve nerdesin?
Ses gelmemişti. En son sorduğum soruyu tekrar sordum:
~Nerdesin?
Ahh kafayı yiyorum galiba derken aynı ses yine geldi:

Yakışıklı Hayalet Bey (DERLEME)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin