Seoul: Become Human -JiKook ✓

3

Tüm televizyonlar aynı şeyi gösteriyorlardı. Android ayaklanması.
Bir grup aykırı android ulusal kanal binasını basıp bir dizi istekte bulunmuştu. İstekleri ne kadar barışcıl olsa da insanlık yine de onları tehdit olarak görmüş, tüm kanallarda terörist diye geçirtmişti.

Herkes çıldırmış gibi hisediyordu. Özellikle de androidinin nerede olduğunu bilmeyen Jimin.

Çoktan yapılı saçlarını dağıtmış elleriyle çekiştirmeye başlamıştı. Hıçkıra hıçkıra ağlıyor, aykırılar yüzünden tüm ülkede bozulan gps sisteminin düzeltilmesini bekliyordu.

Jungkook'la dün gece her zamanki gibi sohbet edip güzel bir uykuya dalmıştı. Oysa sabah kalktığında birkaç gündür olduğu gibi yine Jungkook yoktu. Önceki korkusu nedeniyle Jungkook ona not bırakmıştı.

Notta denetime gittiğini, tahminen 2 saat süreceği yazıyordu. Fakat aradan geçen 10 saatte Jungkook'tan bir iz yoktu.

Jimin'in aklına ilk başta aykırı çıkması gelmişti. Fakat öyle olsa kesinlikle kendisine haber verilirdi. Şuan en gerçekçi sorun gerçek aykırılar tarafından bir yere kaçırılmasıydı. Ki böyle bi durumda ne GPS'ten bulabilirdi ne de polisler yardım edebilirdi.

Jimin olduğu yere çöktü ve ellerini birleştirdi. Aralıksız dua etmeye başladı. Ömrünün sonuna kadar yanında olması gereken androidinin hurdaya çıkmışını bulmamak için, sağ salim eve gelip ne kadar saçma olsa da trafiğe takılmasını söylemesini için dua etti.

Ne kadar süre çöktüğü yerde olduğunu, dua ettiğini bilmiyordu. Kapının açılma sesini duyduğu gibi başını kaldırdı. Tamamen kalkıp kapıya koşmak istiyordu fakat enerjisi kalmamıştı. Tek duası gelen kişinin Jungkook olmasıydı.

Rugan ayakkabıların tok sesi evin içinde yankılandı. Adımlar başta yavaştı fakat saniyeler geçtikçe hızlnıyordu. Bir süre sonra adım seslerine seslenme de eklendi. Jimin şimdi emin olmuştu, gelen kişi Jungkook'tu.

"Burdayım!" Jimin'in gerçekten ayağa kalkacak hali yoktu bu yüzden sadece sese karşılık vermişti. Zira Jungkook için tek sinyalli ses kaynağını bulmak çocuk oyuncağıydı bu yüzden birkaç saniyede yanına gelebilmişti.

Ağzını açmadan önce sahibini soğuk zeminden kurtarmak için onu gelin stili kucağına alıp üst kata çıktı. Yatağın yanına geldiğinde Jimin'i kucağından indirmeden oturup onun iyice göğsüne sinmesini sağladı.

Jimin bir süre sessiz hıçkırıklarına devam etti. Hala geçmeyen korku ve endişeyi üstünden atmaya çalışıyordu ve bunu sadece ağlayarak başarabilirdi.

Jungkook da sahibinin huyunu bildiğinden bir şey demedi ve ağlaması geçene kadar saçlarını okşadı, sırtını sıvazladı.

Bir süre sonra Jimin biraz daha sakinleşmişti. En azından Jungkook'un herhangi bir aykırı baskınına kurban gitmediğinin farkına varabilmişti.

"Jungkook... Noldu? Neden bu kadar geç kaldın?"

"Trafik. Ulusal kanal binası baskını yüzünden çoğu yol kapanmıştı. 7 saat 27 dakika trafikte duraksamalar yüzünden geçti."

Jimin şokla Jungkook'a baktı. Evet asıl sorunun trafik olmasını istemişti fakat o halde bile oldukça saçma gelmişti. Şimdi gerçekten de sorunun trafik olması oldukça şaşırtıcıydı.

Yine de Jimin bu durumu deşmek istemedi. Neticede istediği sonuca ulaşmıştı. Jungkook yanındaydı.

"Bir daha ne olursa olsun bana haber vermelisin. Özellikle son aykırı olaylarından sonra iyice paranoya oldum. Seni kaybedemem, anladın mı?" Jungkook'un yüzünü geniş bir gülümseme kapladı. Başını yavaşça salladı. Artık günlük görevleri arasında her durumu haber vermek de girmişti.

Bir süre aykırı sorununu, bunun ülkelerini nasıl etkileyeceğini konuştular. Daha sonra bir anda Kanada'da yaşamanın nasıl olacağını düşündüler. Tabiki bu oldukça faraziydi. Zira Kanada androidsiz bölgeydi. Geleneksel kalmayı tercih etmişlerdi. Oraya Jungkook giremezdi, Jungkook'un olmadığı bir ülkede Jimin'in bir işi yoktu.

Jimin o gece sohbetin ortasında cümlesini bile bitiremeden Jungkook'un kucağında uyuya kaldı. Jungkook ise tüm gece hareket etmeden sahibinin güzel yüzünü izledi.

Normalde daha çok yazacağım şey vardı da o kadar bölüm sonu gibi oldu ki devam ettirmeye kıyamadım smgksmgksmgksf
Zaten günübirlik gelecek bir fic olduğu için kısa bölümleri umursamazsınız diye düşünüyorum❤️