"B"

280 11 1
                                    

İçimde bir korku oluştu.

S*ktr bu yanan yer yoksa bizim çiftliğimiz miydi?

Ağaçların arasından çıkan siyah dumanları görüyordum. Ormanın sonuna geldiğimde korktuğum başıma gelmişti. Çiftliğimizin olduğu yerde sönmek üzere olan ateş ve rüzgarın etkisiyle savrulan küller vardı. Çiftliğin girişinde köpeklerimizle birlikte babamın cesedi asılıydı.

Son sürat koşuyordum...

Kimdi bu cani ne istemişti benim zararsız ailemden ?

Evin kapısındaki molozları ayağımla iterek içeri girdim. Belki kurtulan biri vardır...

Ama içerisi hayal ettiğimden daha kötü durumdaydı. Büyük babam girişte oturduğu sallanan sandalyesinden kalkamadan kalbine bir ok yemişti. Sanırım en rahat ve huzurlu ölüm onu bulmuştu. İçeride annem ve amcamın kızı amy çıplak bir şekilde yerde yatıyorlardı. Sanırım tecavüze uğramışlardı.

Joseph görünürde yoktu. O hızlıydı gerçekten hızlıydı belki de kurtulmuştur diye düşünürken omzumdan biri beni tuttu.

Çığlık atmamak için kendimi zor tuttum. Küçük bi kız gibi görünmekten nefret ederim. Sanki şuan bunları düşünmenin ne önemi varsa...

Amcamın sincabı temizle diye verdiği bıçağın elimde olduğu aklıma geldi. Gördüğüm manzaralardan o kadar gerilmiştim ki hızlıca dönüp bıçağı savurdum.

O da neyin nesi !!!

Karşımda ki kadar hızlı hareket eden kimseyi görmemiştim. Bir gölge gibi hızlıca geri çekildi.

Peki o kimdi ?

Karnıma yediğim bir tekmeyle yere yapıştım. Bıçakta elimden mutfak kapısının eşiğine fırlamıştı ne yapacağımı bilmiyordum. En iyisi konuşarak oyalamaktı. Belki bir fırsatı bulup bıçağı alabilirdim ve o klişe soruyla başladım "Sen kimsin" sesim cızırtılı ve boğuk çıkmıştı.

Adam güldü adamın nefret edilesi bir gülüşü vardı.

Bana binlerce yıldır binlerce dilde farklı ad verildi. Ama senin anlayacağın şekilde ölümüm dedi. Korkmuştum o simsiyah gözleri bu dünyaya ait olamazdı. Bir yaratığa canavara cine ya da şeytanin kendisine ait olabilecek kadar soğuk ve acımasız bakıyordu.

"Seni öldüreceğim, benden ve ailemden ne istedin biz zararsız bir çiftçi ailesinde başka bir şey değiliz."

Yine o sinsi gülüşünü attı. Bu adam gülmeyi bile beceremiyor tükürülesi bir surata sahip. Adam suratıma baktı ve arkada cesetleri toplayan Muridlerinden birinden parlak bir kılıç aldı.

"Kendime azılı bir düşman daha kazanmak isterdim ama yeterince var bide senle uğraşamam."

Abraham ne olduğunu anlamadan genç kafası körpe bedeninden ayrılmıştı. Adamlarından birine emir verdi. "Su kafayı da kuyuyu kirletsin diye suya attığınız cesedin yani diğer erkek çocuğun yanına atın göz zevkimi bozuyor"

Bu yaptığı ne ilk nede son katliamdı. Krallıkta yaşayan kimse bırakmayacağına yemin etmişti. Bunu yaparken de en alt sınıftan başlamayı düşünüyordu. Bu alt sınıf insanlar ordusu için güçlü bireyler değillerdi. O yüzden direk yeryüzünden temizlenmeleri onun için en mantıklı olanıydı. Ayrılırken onun adına yazılmış olan lanetli parşömenin en sevdiği kısmını mırıldanmayı unutmadı.

"Persona Nan Grata" İstenmeyen adam.

Bunu kral huzurundan onu kovarken söylemişti asıl kimin istenmediğini ona gösterecekti. Evin duvarına da kılıcıyla "B" harfini kazıdı. BELÎAL'ın baş harfini ...


Arkadaşlar umarım beğenirsiniz. Yorumlarınız bizim için çok değerli lütfen bizi kırmayın :)))

BELİALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin