Yağmurlu bir gündü. Her yer çamurluydu. Karnı aç, ağzı kuru bir şekilde yalpalayarak yürüyordu. Kafasını kaldırıp ağzını açtı. Belki biraz su alabilmek için. "Diline düşen su damlaları benim gibi bir sefil için yeterli olsa gerek." Tanıdık sokaklarda yürümeye devam etti. Fark etmeden gittiği yol kalbini sızlatan bir binanın önüne çıktı. Buraya nasıl geldi?
"Ogrim, hadi! Böyle yaparsan asla yeterince kılıç öğrenemem." Una elindeki sopa ile Ogrim'e hızlı saldırılar yaptı. Ogrim kendi sopası ile engellemeye çalıştı ama çoğunu yedi. "Yapma! Senin kadar hızlı değilim." İkisi de terlemişti. "Ha, sen benim için çok zayıfsın." Sokağın kenarında gölgedeki bakır borulara oturdu. "Sanırım iki saattir yapıyoruz. Dinlenelim hadi." Una hemen yanına oturdu. Araları çok sıkı fıkı sayılırdı. Una Ogrim'den yaklaşık 6 yaş büyük olsa da oğlanın gönlü ona aşık gibiydi. Çocuklukları birlikte geçmişti. Kendisi 10 yaşındaydı ve cılızın tekiydi. Yine de aralarında bir kez öpüşme gibi bir şey olmuştu. Tamamen yanlışlıkla olsa da Ogrim o anı zevkle anmaya devam ediyordu. "Ogrim baban ne zaman dönüyor?" "Sanırsam 2 hafta sonra." "Yaa..." canı sıkkın gibiydi. Ogrim tam ona soracak iken önlerinden 50-60 tane üniformalı kimseler geçti. Hepsi 14 yaşlarındaydı. "Ha, ineklere bak. Okul 1 hafta sonra açılacak ama şimdiden gelmişler." Birkaçı duydu ki döndüler. "Bize mi dedin?" çocuklardan biri Ogrim'in yaklaşık iki katıydı. Eğer kapışacaklar ise Una bile onu kurtaramazdı. "Dediysem ne olmuş?" Una eli ile Ogrim'i geri tuttu. "Ogrim... sakinleş." Ogrim bu zengin züppelerinden hiç haz etmiyordu. Normalde Una da onunla aynı fikirde olduğundan şaşırmıştı. "Hadi ama Una? Bu zengin bebelerinden mi korkacağız?" İri çocuk tam yumruğunu sallayacakken Una aralarına girdi. Çocuk son anda durdu. "Hı, kız olmasan ağzını yamultmuştum. Ama onu yapamadığımıza göre..." arkadaşlarına pisçe sırıtarak döndü. Onlar da geri sırıttı. "Bunu yapamazsınız." "Nedenmiş o?" "Ben de bu yıl okula başlıyorum da o yüzden." Geri çekildiler. Sonra sinirlenip geri gruba karıştılar. Ogrim ise Una yalan mı söyledi yoksa gerçekten de bu durumda mıydı anlamaya çalışıyordu. "Una... sen..." "Sana söylemek istiyordum ama... ortamı bulamadım." "Ve bunu bana 1 hafta kalana kadar mı bekledin." Aralarında sessizlik oldu. Ogrim sessizliği fırsat bilip atıldı. "O züppelerin arasına mı katılmak istiyorsun gerçekten? Beni burada mı bırakacaksın?" "Ogrim... bu benim hayatım için bir başlangıç. Ne olur, anlayışlı ol." Ogrim biraz düşündü. Gerçekten de Temdolor'un en iyi olan okulu burunun dibinde bile olsa girememiş birçok kimse tanıyordu, kendisi dahil. Logwrath Yüksek Okulu, gerçekten yetenekli olan veya soyluların kanını taşıyan kimseler içindi. "Nasıl hak kazandın?" "Bay Sliv bana vekil oldu. Kılıç antrenmanımı görmüş. Oğlunun yanında gidebileceğim." "Bay Sliv mi? O herif uyumayan çocukları yermiş diye annem bana söylerdi." "Yalan olduğunu biliyorsun. O aslında gayet nazik birisi." "O halde oğlu ona hiç çekmemiş. Bana gösterdiği en nazik hareket gözümde bir morluktu." "O bu yaşta kız kardeşi ile flörtleşmeye çalıştığın içindi." Ogrim Una olmadan nasıl rahat rahat takılacaktı ki? Onu bir yandan da kıskanıyordu. "Ben eve gidiyorum, düşünmem lazım." Una arkasından ağzını açsa da kelimeler dökülmedi.
Yıkıntı gecekondudan hallice evine adımını attı. "Anne, ben geldim." Annesi mutfaktan seslendi. "Daha erken, Una ile kavga mı ettiniz yoksa?" Ogrim duraksadı "Hayır, ben odamdayım." Hızla odasına çıktı. Yatağına oturdu. Ve orada öylece durakaldı. Boş boş bakınıyordu. Aklından da pek bir şey geçmiyordu. Masasının üstündeki çerçeve gözünü çekti. Una ile tatil için Su krallığına gitmişlerdi. Savaştan kurtulmalarının yıldönümü olduğu için kutlama doluydu. Baba ve annesi de kameranın arkasındalardı. Una yetimdi, o yüzden Ogrim'in ailesinin bir parçasıydı. Kendi kendine fısıldadı. "Ne yapmalı?" Ahlaki değerlere önem verse de Una'dan ayrı kalmak istemiyordu. Ama hak kazandığını söylerken bile sesi o kadar hevesliydi ki... Ogrim'den kat be kat daha çok gitmek istiyordu... yıllardır! Her sene ulaşamayacağını bildiği için birlikte öğrencilere laf atarlardı. Artık o kadar ulaşılmaz gözükmüyor ha? Ogrim kabullendi. Una için şimdilik mutlu olacaktı. 2 yıl boyunca kendisini geliştirirse Ana'nın yanında okula girebilirdi. Belki o da Bay Sliv'den Vekillik isterdi. Birlikte okuyabilirlerdi! Bunu kafasına şu anda koymuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Logwrath akademisi
FantasyTemdolor'un en ünlü şehirlerinden birisi olan Vaporubs'da arka mahalleli Ogrim Swift'in "şans eseri" "bulduğu" kimlik ile Logwrath akademisine çocukluk arkadaşının sırlarını araştırmak için girer. ama bu kadar mükemmel bir okula karışması gerekecek...