Jeongin ve Jungwon dışarı çıkmışlardı. Jungwon sürekli Jeongin'e bir şeyler ısmarlamış, Jeongin'in kendisini ezilmiş hissetmesine neden olmuştu.
Ben de ona bir şey alacağım.
Önüne gelen ilk dükkana girdi, bir pastane. Jungwon'a bulunduğu yerin konumunu mesaj ile gönderdi ve onun beğeneceğini düşündüğü bir pastayı alıp herhangi bir masaya oturdu.
Jungwoon da gelip karşısına oturdu. Genç, değişik kırmızı saçları olan bir garson pastayı getirdi ve yan masaya geçti.
" Ben olmadan neden geldin ki buraya başına bir şey gelebilirdi. Sonra gene seninle ben ilgilenirdim Jeongin hiç beni umursamıyorsun. "
" Özür dilerim Jungwon düşünemedim bir daha olmaz. "
Jeongin çok kırılmıştı, onu mutlu etmek istemişti. Neden böyle olmuştu ki?
Onlar orada uzun bir süre kaldıkları için başka müşteri kalmamıştı.
Jeongin dalıp gitmişti neden Jungwon'un ona böyle davrandığı ile ilgili düşünüyordu.
"JEONGİN neden o garsonun olduğu tarafa bakıyorsun. Yoksa ondan etkilendin mi? Söylesene sence o sana benim davrandığım gibi davranır mı? "
Bunları söylerken kolunu sıkmaya başlamıştı, canını yakacak biçimde, Jeongin kolunu çekmeyi başardı.
" Jungwon beni kırıyorsun. Sürekli alttan aldığımı düşünüyorum. Sen bana hakaret ediyor, kolumu sıkıyorsun. Bu ilk de değil daha önce kolumu morartmışlığın bile var." Soluklanıp devam etti, " Bu ilişki böyle devam edemez. Üzgünüm"
Diyerek pastaneden çıkıp Minho'yu aradı.
- Alo Hyung sana konum göndersem gelip beni alabilir misin, benim gücüm kalmadı.
- Tamam, az çok tahmin edebiliyorum bekle beni.
Minho Jeongin'in yanına geldiğinde ona sıkıca sarılıp.
" Jisung da benim evimdeydi gel gidelim."
•
Jeongin Jisung'un kucağına yatmış ağlıyordu.
Çok üzgündü çünkü Jungwon'un ona söylediği her şeyi yeni yeni idrak ediyordu.
Onu kendini değersiz hissettirmişti. Geçmişte yaptığı şeyleri gözüne sokmuştu. Jeongin'i sürekli kısıtlamıştı. Kıskançlığı normal bir seviyeyi geçmişti.
O an aklıma tak etti.
Takip edilme hissi.
Onu her aradığında yakınlarda olması.
Jeongin ona bir olayı anlatmadan bilmesi.
Onu takip etmiş, ona güvenmişti. Bunca zamandır Jeongin'i koruması gereken kişi onun kendini korumuya çalışmasına neden olmuştu.
" Jeongin bir arkadaşım geldi de sorun olur mu? "
" Hayır Hyung hem kafam dağılır."
Jisung kulağına yaklaşıp, " Kim bilir belki de onu beğenirsin. "
" Saçmalama Jisun-"
Demesine kalmadan bugün pastanede gördüğü kırmızı saçlı çocuk içeri girdi.
" Hey, sen sevgilisinden ayrılan çocuk değil misin? "
" Ayrıldığımı nereden çıkardın? "
" Sen gittikten sonra Sungwon mudur nedir bana bağırdı biraz. Sevgilim benden senin yüzünden ayrıldı dedi. "
" Ve sırf bunu sana baktığım için mi yaptı, inanamıyorum ya. "
Minho hemen araya girdi:
" Toksik bir ilişki içerisinde olduğunu fark edemedin evet ama keşke işler bu kadar ilerlemeden bizi dinleseydin Jeongin. Kolun mosmor olmuş baksana. "
" Kendimi ölü gibi hissediyorum, olmamı istediği kişi için kendimi değiştirdim, yönünü takip ettim, istediği her şeyi yaptım. Ama onun için asla yeterli olmadı. Gelecekte ne olacak bilmiyorum ama onunla olmayacağımı biliyorum. "
Gelecekte kiminle olacağını Jeongin o gün öğrendi.
Hyunjin.
Artık onun için Hyunjin vardı.
Simdi bir dahaki bolum time skip yapacagim ve olaylara girecegiz.
Bu arada
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
