"Eğer bunu yapmazsan seni sınıfta bırakırım Bay Matsuno." "Ama hocam neden ben!" "Çünkü sınıftakiler seni seçti ve bende onların seçimlerine katılıyorum. Eğer bu yarışmayı kazanmak istiyorsak sanıftan seni seçmeliyiz." "Peki benim bundan çıkarım ne?" "Bir haftalık bir sınıf gezisi ayrıca geziye gitmesen bile izinli sayılacaksın." "Hadi ama bunun için bi doktora gidip rapor almam yeter." "Matsuno." "Eğer laf edenleri dövmeme izin verirseniz kabul ederim." "İzin vermesekte dövüyorsun zaten. Çoğu hocan sen ve arkadaşlarından bıktı." "Yani dövebilirim." Hocası bıkkınlıkla gözlüklerini düzeltti ve konuştu. "Hayır Matsuno bunu yapamazsın. Velilerle uğraşmak istemiyorum.Ayrıca başka okullardan gelen öğrencilerde olucak. " "O zaman yapmıyorum." "O zaman iki sene daha birlikteyiz genç adam." "Offf! İyi siz kazandınız." "Bu arada az önce ciddiydim Matsuno eğer sen veya arkadaşlarından birisi o gün birini döverse ben bile kurtaramam sizi. Bi sene daha okumak istemiyorsanız sabredin biraz." Genç oğlan iyice sinirleri bozulmuş bir şekilde hocasını onaylayarak sınıfına ilerledi.
Hışımla sınıf kapısını açarak tüm dikkatleri üzerine çekti."Ulan hangi orospu çocukları beni aday gösterip oy verdi!" Kimseden çıt çıkmazken sessizliği bozan kişi kendisi gibi çakma sarışın olan arkadaşı oldu. Tüm sınıfın içinde kahkağa atıyordu. "Lan Take seni sikmezsem benim de adım Chifuyu değil!"
İki genç tüm okulu turlamaya başladıklarında kaçıncı turlarını koştukları sayamıyorlardı bile. Bahçede oturmuş arkadaşları ise ikisinin ne halt yediklerini tartışıyorlardı.
"Takemichi kesin yine Chifuyu'ya kedi dedi." "Sanmam, öyle olsa en fazla bir tur koşarlardı." "Bence Take bi kızdan aşk itirafı aldığı için onunla dalga geçti." Siyah saçlı genç şaşkınlıkla sordu. "Fuyu kızlardan itiraf mı alıyor?" "Oho Baji. Nerde yaşıyorsun oğlum sen?" "O yüzden değildir artık biz bile alıştık Fuyu'nun itifar almasına. Hem Take kendine gelmiyor diye kudurup dalga geçiyordu." "Bi zahmet gelmesin. Sevgilisi var o kadar." "Kızlar Hina'ya olan korkularından itiraf edemiyorlardır kesin." "Ben olsam ben de korkardım Hina'dan" Dedi dorayakisinin son lokmasını ağzına atan genç.
En sonunda Takemichi gözden kaybolmuş, Chifuyu ise yorgun bir şekilde yanlarına oturmuştu. "Ulan bi yakalayayım sikicem belasını!" "Yine niye kovalıyosun çocuğu." Chifuyu normalde yapmayacağı bir şey yaptı ve yorgunluktan ne dediğini bilmeyerek açıkladı. "Bu sikik beni festivaldeki Crossdress yarışmasına kayıt etmiş." Arkadaşlarının hepsi şaşkınlıktan küçük dillerini yutmuş gibi ona bakıyordu. Sonun da Chifuyu'nun ne dediğini idrak edebildiklerinde öyle yüksek sesle bağırmaya, kahkağa atmaya başlamışlardı ki okul bahçesinde tek onların sesi duyulabiliyordu.
Chifuyu'nun ölümcül bakışlarıyla hepsi sustuğunda konuşmaya başladı. "Komik mi amına koyayım!" "Valla ne yalan söyleyeyim ben bile güldüm." Dedi ejder dövmeli çocuk. "Biri sulanırsa söyle de dövek." "Sus lan muz kafa!" "İyilikte yaramıyor sana." "Müdür yardımcısı etkinlikte birini döversek bizi kurtarayacağını söyledi salak. Yoksa sana kalmadan ben döverim." "Haydaa. O nerden çıktı lan. Namusumuzu korumakta suç olmuş." Dedi tekrardan Kazutora kolunu Chifuyu'nun omzuna atarken. "Çıkışta döveriz bizde." Dedi Mikey nerden çıkarttığını kimsenin anlamadığı bir başka dokayakisini yerken .
Öğle arasının bitiminde herkes yavaş yavaş sınıflara dağılmaya başlamışken herkes gitmeden önce biraz daha Chifuyu ile dalga geçmeyi ihmal etmiyordu. En son Baji ayrılmadan hatırlatmak istercesine konuştu. "Çıkışta beni beklemeyi unutma. Yanlız dönmeyi sevmiyorum." "Elbette ki unutmam Baji-san."
Baji sınıfına girdikten sonra Kazutora'nın yanındaki sırasına geçerek yattı. "Ne lan o? Öğle arasından beri suskunsun. Dur tahmin edeyim, kıskançlık krizlerine girdin." "Kes be! Kimi kimden kıskanıcam." "Bilmem bekli de Fuyu..." Kazutora sözlerini tamamlayamadan Baji ağzını kapatmıştı. Genç oğlan kıs kıs gülerek ağzındaki eli çekti ve o da arkadaşı gibi yayılarak devam etti sözlerine. "Hadi ama Baji bu kadar belli etmemelisin. Belli ediceksen de gidiceksin vuracaksın elini masaya seviyorum lan seni diyeceksin. Hep platonik hep platonik nereye kadar böyle." Bir yandan da sözlerini niteleyecek hareketlerle taklit yapıyordu. "Aynen Tora Bi de ben yumruk yiyeyim demi?" "Sence Fuyu sana vurabilir mi salak!" "Yine de bu yapacağım anlamına gelmiyor." "İyi o zaman sen yerinde sayıklamaya devam et. Fuyu'yu kaparlarsa da ağlamak için bana gelme." "Kaparlarsa?" "Duymadın mı kaç kişiden itiraf alıyormuş çocuk. Gerçi hiç şaşırmadım. Nede olsa tatlı ve sevecen çocuk. O almayacakta ben mi alacağım?" "Tora zatem moralim yoktu geldin iyice siktin. Eyvallah." "Madem bu kadar içine kurt oldu git sor." "Gene başa mı sardık?" "Hayır seni salak. İtiraflarda ilgili ne düşündüğünü sor ya da ne bileyim konu ile ilgili farklı bir şey sor." "Lan!" Dedi heyecanla yerinden kalkarak ki hocasından tebeşir yemesi bir oldu. Tekrardan yerine oturunca sırıtarak konuştu. "İlk defa bir işe yaradın lan Tora!" "Ya küçük gör sen beni anca."
Okul çıkışında kendisini bekleyen gençin yanına gittiğinde konuya nasıl girmesi gerektiğini bilemediği için düşüncelere dalmıştı. Sarışın genç ise onun bu sessiz hallerine alışık olduğu için her zamanki gibi bir şeyler anlatmaya başladı ve yola koyuldular.
Baji hâlâ daha nasıl diyeceğini bilemez bir halde ilerlerken aklına arkadaşının sözleri geldi ve bir cesaretle hiç düşünmeden sordu. "İtiraflar aldığını neden bana söylemedin Fuyu?" "Hağ? Ne dediniz Baji-san?" "İtiraf mektupları aldığını diyorum, neden bana söylemedim?" Chifuyu paniklese de bunu Baji'ye belli etmemeye çalışıyordu. Bunu nerden öğrenmişti ki? Tabi ki ona söylememiştim. Nede olsa onu yanlış anlamasını ve birileri ile ilgilendiğini düşünmesini istemiyordu ama bunun için fazla geç kalmış gibiydi. Olabildiğince umursamaz bir tavır takınmaya çalıştı ve omuz silkti. "Bilmem.Pek önemli bir şey değil." "Ne yani hiç dikkatini çeken bi mektup olmadı mı?" "Genelde ne yazdıklarını okumuyorum bile. Onları okuyup benle dalga geçen kişi Take oluyor çoğunlukla." "Neden önemsemiyorsun ki? Belki de gerçekten seviyorlardır." Baji her ne kadar üstelemekten korksada kendine engel olamıyordu. Emin olmak istiyordu. Ayrıca Chifuyu'nun böyle konularda ne düşündüğünü de bilmiyordu. Genelde bu tarz şeyleri konuşmazlardı. " Kim olduğunu dahi söylemeye tenezzül etmeyen birini neden önemseyeyim ki? Ayrıca çoğu dış görünüşüme bakarak ya da ne bileyim çetedeyim diye yazıyor. Hem..." "Hem?" Chifuyu kararsız kalsa da söylemeye karar verdi çünkü daha fazla uzatamayacağını hissediyordu. "Hem burası doluyken nasıl başkasına karşılık verebilirim ki?" Dedi ellerinden birini kalbinin üstüne götürerek.---------------------------
Eee nasi olmuş?
Hâlâ daha bu tarz konuları yazarken eksik gibi hissediyorum. TwT