MUSIC IN MY HEAD [vminkook]

Hanginizin dondurması daha iyi

[Cinsel içerik barındırır. Rahatsız olacaklar okumasın]

Jimin'in dediği cümle ile yerimde donup kalmıştım. " Cebinde ki fotoğrafı çok mu sevdin? Onlardan daha çok var". Kurduğu cümle hem beni endişlenedirdi hem de fotoğrafı izinsiz aldığım için suçluluk duygusu hissetmeme neden oldu. Tae'nin her şeyden habersiz filmi izliyor olduğunu gördüm. Jimin mutfağa diğer atıştırmalıkları hazırlamaya gittiğinde hafif Tae'ye yaklaştım ve fısıldadım."Onun fotoğrafını alğımızı biliyor". Tae titrek ve utanmış sesiyle sessizce konuştu."Sen bunu nasıl öğrendin? Şaka yapıyor olmalısın". Ona ne kadar şaka gibi gelse de öyle değildi. Tam Tae'nin kulağına doğru bir cümle kurcakken Jimin aramıza oturdu.

Yaklaşık bir 20 dakika sonra film bitmişti. Biz de şimdi dışarı çıkmak için hazırlanıyorduk. Kendimi sapık ve suçlu gibi hissettiğim için rahat bir nefes almak adına onlardan önce çıktım. Ve onları marketin önünde bekliyeceğimi söyledim. Jimin ise üs kattan bağırdı. "Üstümü değiştirip hemen geliyorum". Beni görmiyeceğini bilsem de kafamı olumlu anlamda sallıyarak onu onayladım ve evden çıkıp markete doğru yürüdüm.

Tae'den:

Aşağı katta Jimin'in üstünü giyinmesini bekliyordum.Ama o sırada üst kattan Jimin'in şiir gibi sesini duyunca hemen yerimde dikleştim." Tae bana yardım eder misin?".Ne için yardım edeceğimi bilmesem de yukarı kata çıkmak amacıyla basamaklara doğru adımladım. Üst katta çıkıp kapı kolunu indirdiğimde kalbimin atışı o kadar hızlanmıştı ki bu kalp atışını duyan biri kalp krizi geçirdiğimi sanabilirdi." Ne oldu beğenmedin mi Tae?". Jimin'in üstünde ki o kutuda duran kostümlerden biri vardı. Yırtıcı bir kedi kostümüydü. Onu o şekilde sadece zihnime kazımak istedim ama Jimin'in dokunuşlarıyla bütün bu düşüncelerimden hızlıca kurtuldum.

Eli yavaşça yüzüme çıktı. Ensemden yavaşça tutup beni çekti ve ipeksi dolgun dudaklarını benim dudaklarımla buluşturdu. Bu hareketi ile el ve ayaklarımın boşaldığını hissettim. Dudaklarımda ki karıncalanma beni baştan çıkarıyordu. Ama Jimin bu öpüşmeyi bitirip üstünde ki kostümden kurtuldu ve günlük bir şeyler giyip yanımdan sıyrılarak aşağı indi. Ben de ayaklarımın titremesini durdurmaya çalışarak aşağı indim. Ve Jungkook'un gittiği markete doğru yol aldık. Utancımdan Jimin ile aynı hiza da yürüyemiyordum. Birkaç adım arkasında gidiyordum. Markettin önünde bekleyen Jungkook'u görünce olanları anlatmak için sabırsızlandım. Hemen kulağına yaklaşıp hafıf bir tınıyla konuştum." Kook seninle özel konuşmalıyız. Yarın buluşsak. Anlatıcaklarım var". Bana anlamamış gözler ile baktı ve onayladı. Detayları akşam mesajlaşarak kararlaştırmak üzere anlaştık. Ve Jimin'in isteği olan dondurmacıya adımlayamaya başladık. Dondurmacıya vardığımız da hepimiz favori dondurmalarımızdan aldık. Jimin'in müstehcen cümlesini duyunca Jungkook ile birbirimize baktık. Ve Jimin'in şaka mı yoksa gerçekten bizimle eğlenmek için mi böyle bir şey söylediğini anlamaya çalıştık. Jimin'in söylediği şey şu idi...