Sütünü güzelce içtikten sonra aşağıya inmiştik İlay tek başına oynuyordu Eceden hâlâ ürktüğü için. Mert bize dönüp "Ya acaba bir kampa mı gitsek hem çocuklarda temiz hava alır." Dedi. Talya hemen kafa sallamıştı. Ben ise "Ya yok olmaz havalar soğudu İlay hasta olur." Demiştim. Bebeklerde yanımıza gelmişti o sırada. İlay hemen "Ya anneciğim gidelim lütfen bana bir şey olmaz sıkı sıkı giyinirim." Dedi. Mert ise tekrar konuşup "Elektrikli ısıtıcı alırız 4-5 tane." Dedi. Bıkkın bir nefes verip, "Tamam gidelim. Tuğçe sizde gelin." Dedim. İlay gözlerini irice açıp baktı. Tuğçe, "Yok ya biz gelmeyelim benimki yine bir şey yapar." Dedi. Çok mahçup olmuştu oda. "Olsun yanlız bırakmayız onları gelin sizde." Dedim. "İyi madem gelelim."
Mert, "Kent Ormana gidelim. Havalar iyi olursa denize girer çocuklar falan." Dedi. Talya, "Aynen baya iyi orası biz gittik Selin ile güzeldi değil mi bebeğim?" Dedi Selin'e dönüp. "Evet hem İlay İzmiri gezmemiş onun içinde güzel olur." Dedi. Ece sinirle, "Bakıyorum da 2 günde hemen tanımışsın İlay'ı Selin." Dedi. Selin kaşlarını çatıp, "Kardeşim dediğim kişiyi tanıyorum tabiki Ece." Demişti. İlay kendisine kardeşim dendiğini duyunca Seline kocaman gülümsedi. "Tamam o zaman yarın hazırlanalım yolda hepimiz bir alışveriş merkezinde durup gerekli eşyaları alırız çadır falan." Dedim. Herkes onaylayınca ben, "Biz artık gidelim. Geç oldu. İlay'ında uykusu geldi." Dedim. Talya ise "Ya herkes duracak akşama kadar ne zamandır görüşmüyorduk zaten." Dedi. İlay'a dönüp, "Duralım mı sevgilim akşama kadar?" Dedim. "Olur anneciğim. Ama benim çok uykum var." Dedi. Talya gülümseyip bana dönerek "Yukarıda senin için ayırdığım bir oda var uyut orda." Dedi. Kafamı salladım. İlay'ı kucağıma alıp çantayı aldım.
Üst kata çıkıp odaya girdikten sonra yatağa yatırdım. Çantanın içine ne olur ne olmaz diye pijama ve yedek kıyafet koymuştum. Pijamayı çıkarıp güzelce giydirdim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yatak başlığına sırtımı dayayıp kucağıma aldım. Göğsümü açıp emmesini sağladım. 5 dakika sonra geri çekilmişti. Çantasından emziği çıkarıp ağzına verdim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yüzünü boynuma gömüp uykuya daldı. ________________________________ Şu an tatil için bavul hazırlıyorduk. Her şey okey ama İlay çok fazla oyuncak almak istiyordu. 1 hafta kalacaktık, ben sıkılırım deyip bir sürü oyuncak almıştı. "Aşkım, ben şunları bagaja yerleştirip geleyim alışveriş merkezine gidelim sonrada." Dedim. Kafa salladı. Hepimiz alışveriş merkezinde buluşacaktık. Ben aile çadırı alacağım İlay rahat etsin diye. İlayda geldikten sonra yola koyulduk. ---------------------------------------- Çadırları ve ısıtıcıları almıştık. Şu an ise markete girmiş yemek ihtiyaçlarını falan alıyorduk. Herkesin bebeği bir şeyler istiyordu oyuncak olarak veya abur cubur olarak ama İlay bir şey istememişti. Onun en sevdiği meyveli yoğurtları görünce alıp eline verdim. "Birtanem, sen neden bir şeyler almıyorsun?" Diye sordum. "Gerek yok anneciğim, bir sürü oyuncağım var zaten." Dedi oda. "Olsun aşkım gel bak oyuncaklara bakalım." Dedim ve bebek arabasından çıkardım. Oyuncak yerine gelip bakmasını sağladım. "Bak miniğim, bu barbie çok güzelmiş. Alalım bunu." Seçtiğim bir veteriner barbie setiydi. Böyle setleri çok seviyordu İlay. "Anneciğim şu porselen çay takımını alalım mı?" Gösterdiği oyuncağa baktığımda gayet güzel olduğunu gördüm.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Alalım aşkım, bana çay yaparsın artık." Dedim. Kıkırdayıp, "Yaparım anneciğim." Dedi. "Meleğim, bak burda birsürü meyze, sebze gibi oyuncak yiyecekler var."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Onlarıda sepete koyunca İlay, "Annecim, tamam yeter çok oldu." Dedi. Kafamı sallayıp bir kaç abur cubur koydum sepete. İlay bir tane kalmış bir bebek görmüştü ve onu istemişti. Tam onu alayım derken Ece bağırmıştı, "Ben istiyorum onu." Diye bağırdı. Ben kaşlarımı çatıp "Bunu ilk İlay gördü buna benzer bebekler var onları alabilirsin." Dedim ve bebeği İlay'a verdim. Ece ise sinirle anneciğinin yanına gitti.
Talya gelip, "Biz fazlasıyla her şeyi aldık yetmezse gelir bir daha alırız gidelim hadi." Dedi. ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ Kamp alanına gelmiştik, biz çadırları kurarken çocuklar sandalyelere oturmuş bizi izliyorlardı.
Yaklaşık 20 dakika sonra çadırları kurmuştuk. Saat 20:35'di İlay'ın uykusu gelmiş gibi duruyordu. "Ben İlay'ı uyutup geleyim uykusu gelmiş belliki." Dedim. İlay'ı kucağıma alıp çadıra girdim. İlay rahat etsin diye çift kişilik yer yatağı almıştım. Üstüne oturup göğsümü açtım. "Em hadi aşkım yemedin zaten bir şeyler." Kafasını yaklaştırıp yavaş yavaş emmeye başladı. En erken istemsiz bir şekilde bebek gibi ısırıyordu. Bu her ne kadar canımı biraz yaksada bir şey demedim güzel ve keyifli emiyordu çünkü, birde benim canımı yaktığını öğrenince üzülüyordu. Emerken uykuya dalıyor gibi olmuştu ama uyumaması lazım pijama giydireceğim. "Birtanem, pijama giydireceğim uyuma." Dedim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gülmeyin sakın soğuk diye böyle bir pijama aldım. Üstünü güzelce örtüp, yanağına öpücük kondurduktan sonra çadırdan çıktım. ________________________________________ 694 kelimelik uzun bir bölüm oldu elim kırıldı yazarken.
