TESADÜF

91 21 0
                                    

Poyraz'dan

Güneş yine ortalarda yoktu. Aklım tamamiyle Eylül'ün nereye kaybolduğuna odaklansa da Güneş'i bulmak zorundaydım. Etrafta Güneş'i ararken yanıma kapıdaki korumalardan biri gelip;

- "Az önce sahnede soyunan arkadaşınız, elinde ayakkabılarıyla sahile doğru yürüyordu. " Deyince iyice meraklanıp dışarı çıktım. Gerçekten de sahile doğru yalpalayarak giden Güneşi Gördüm.

O an tek düşündüğüm şey bir daha bir daha asla bu kızın içki içmemesi gerektiğiydi. Yanına gittiğimde ağlıyordu. Az önce kahkahalar atıp şarkılar söyleyen kız şu an yanımda ağlıyordu. Hızla değişen ruh hali şok geçirmeme neden olucak.
-Güneş ne oluyor Allah aşkına ? Alt tarafı üç beş bardak votka kimde böyle bir etki gösterir ki ?
Duymamış gibiydi yada beni umursamıyordu.

-Hadi gidiyoruz çabuk !
Cevabını hıçkırarak verdi
-Seninle hiç bir yere gelmiyorum.
-Güneş bin arabaya gidiyoruz dedim.
-Sen kimsin ki seni dinleyecegim ? Düşüncesiz kör !

O hiç bir şey anlamadan onu kucağıma aldım. Neden olduğunu bilmediğim bir şekilde kucağıma aldigim zaman daha çok ağlamaya başladı. Ama sessizce...
Kafasını göğsüme yasladı. Gözyaşları kollarımı ıslattı. Cok guzeldi. Makyajını bozması asaletinden ve güzelliğinden biseyt kaybettirmemişti. Kokumu deli gibi içine çekiyordu ve tek söylediği şey benden nefret ettiğiydi. Evde Eylül olmadığı için onu eve o halde götürmeyi doğru bulmadım. En yakın otele gittik. Otele vardigimizda yarı uyanıktı. O halde onu yatağa yatırımazdım. Elbisesinin kolunun altındaki fermuarını çözerken o hala ağlıyordu. Ilık bir duş alırsa kendine gelir diye düşünmüştüm. Saçlarında ki tokalarıda çözüp onu doğruca banyoya götürdüm.Gerçekten çok güzeldi... Simsiyah iç çamaşırlarıyla bembeyaz vücudu kollarımın arasındaydı. Sanırım bu deli kızdan fazlasıyla etkilemiştim. Ilık suyun altına girer girmez gözleri açılmıştı. O sadece gözlerimin içine bakarken ben onu yıkmaya devam ediyordum.

-İyi misin ? Dedim.
-Poyraz... Sana deli gibi aşığım neden görmek istemiyosun ?
Bu söylediklerine ne kadar şaşırsamda söylediklerini alkolün etkisine veriyordum.
Elleriyle çenemi kavradı.
-Beni gör. Yalvarırım... Gözlerime bak ve kalbimin içindeki seni gör. Böyle konuşması beni daha çok etkiliyordu. Acaba ciddi miydi ? Ben Eceden hoşlanırken bana sımsıcak bakan bu kız da benden mi hoşlanıyordu ? Bunları düşünürken Güneşi duştan çıkardım. Sipariş verdiğim pijamalar gelmişti. Onu fazla üşütmeden üzerini giydirdim. Üstünü örttüm ve onu izlemeye başladım. Aklımda sadece söyledikleri vardı Eylülü bile düşünemiyordum. Aklım sadece Güneşteydi....

Güneş' ten

Başımın içindeki fillerin zıplama sesiyle gözlerimi açtım. Ama tekrar kapatmama neden olan bir şey vardı. Çünkü rüya gördüğümden emindim. Yani başımda poyraz oturuyordu.Gözlerimi tekrar açtım ve tekrar kapattım. Ve bu sefer uyanmak için dualar ederek tekrar açtım. Ama hayır rüya değil gerçekti yani başımda poyrazım vardı. Hala uykuda olduğumu düşünerek koluma bir cimcik attım. Canım yanmıştı. "Ahh !" Sesimle açmıştı gözlerini.

-Günaydın Sarı :)
-Gerçekten sen misin ?
-Evet benim. Iyi misin ?
-Başım felaket ağrıyor.
-Deniz havası iyi gelir dışarı çıkarız şimdi.
Deken kalkmış ve hazırlamaya başlamıştı.
-Dün neler oldu ?
-Hiç bir şey. Sadece Snack Barı birbirine kattın ve biz seni ordan birinden dayak yemeden kurtarmayı başardık. Bizi kutlamalısın dedi kahkayla.
Yavaş yavaş yaptıklarım aklıma geliyordu. En son hatırladığım şey kafamı poyrazın göğsüne gömdüğüm deli gibi ağlıyor olduğum ve muhteşem kokusu. Ama hayır bir şey daha vardı... Gözleri... gözlerine bakarak ona olan aşkımı söylemiştim. Bunu hatırlar hatırlamaz kıpkırmızı olduğumu fark etmiştim. Bunu o da fark etmiş olucak ki bana bakıp göz kırptı.
Davranışlarından bir anlam çıkaramıyordum. Onu sevdiğimi bilip bilmemezlikten mi geliyordu ? Yoksa o da bana karşı boş değil miydi ?
Ben bunları düşünürken;
-Eğer biraz daha beklersen kahvaltı yerine otelin akşam yemeğine inmek zorunda kalacagız deli kız :) dedi ve elini uzattı. Elini tuttum yataktan kaldırdı. Her şeye rağmen onunla olmak güzeldi... ama aklım yinede eylüldeydi onu sordum. Ve Kahvaltıdan sonra onun yanına gideceğimizi öğrenince içim rahatlamıştı.

NOKTAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin