🐈‍⬛ʚ𝘉𝘈𝘑𝘐𝘍𝘜𝘠𝘜 𝘖𝘕𝘌 𝘚𝘏𝘖𝘛𝘚ɞ☉

🍷 Düğün Günü (m)🍷

Tw: Duygusallık, smut

Tw: Ölümsüzlük uzunluğunda bölüm.

[Okurken Adele - Lovesong ve Alexander Rybak - Fairytale dinlemeniz öneriyorum çünkü bölümün içinde geçiyor.]
.
..
...

Chifuyu Matsuno

Hala Baji-san ile evleneceğime inananıyorum. Nasıl basitçe inanabilirim ki? Ortaokulda tanışmıştık ardından da beni kendi çetelerine almıştı sadece arkadaştık ve bu gün evleneceğiz. Hayat çok karmaşık ya..

"Chifuyu kalksana gerizekalı Mitsuya-kun takımının son rötuşlarını yapacak." diyerek kafama bir tane geçiren Takemichi ile daldığım yerden ayrıldım ve hepsine aval aval baktım.

"Takemichi kafama bir daha vurursan seni cehennemin dibine yollarım." yavaşça ayağa kalktım ve Mitsuya-kun'un gösterdiği platforma çıktım. Mitsuya-kun paravanı çektikten sonra takımımı üst tarafa bırakıp "Giyin gel Chifuyu." dedi.

Bende üstümdeki sweatshirtümü çıkarıp paravanın üst tarafına bıraktım. Eşofmanımı da indirip aynı şekilde paravanın üstüne bıraktım. Derin bir nefes aldım ve bir süre takımı süzdükten sonra paravanın üstündeki gömleğimi aldım ve üstüme giyindim. Hızlıca düğmelerini ilikleyip pantolonu da aldım. Onu da hızlıca giyindim ve ceketi de alıp üstüme geçirdim. Paravanı ittirip yeniden yanlarına geldim. Tanrım utançtan öleceğim sevgili olduğumuzdan beri ne Baji-san ne de diğerleri beni utandırmadan duramıyor. Ama evlenme kararı aldığımız şu son bir kaç ayda daha da beter utandırıyorlar.

Hafifçe öksürüp dikkatleri üstüme çektim. Takemichi ıslık çalıp "Oo ortak ne kadar da yakışıklı olmuşsun Baji-kun gerdeği bekleyemeyip düğünün ortasında kaçırırsa şaşırmam." diyerek sırıttı. İşte az önce tam da bundan bahsediyordum.. Yüzüm alev alırken Takemichi'ye sinirle baktım.

"Kes sesini Takemichi!"

"İkiniz de susun. Chifuyu sen şuraya çıksana."

"Peki Mitsuya-kun."

Mitsuya-kun olmasa sıçardım ağzına Takemichi. Mitsuya-kun'un gösterdiği yere çıkıp bekledim. O ise eğilip pantolonumun paçalarını düzeltti ardından dikiş masasından uzun ve dikilmiş bir kumaş getirdi. Aslında bütün takım işlerini Mitsuya-kun'a bıraktığımız için ne yapacak bilmiyorum ama güzeldir illaki, sonuçta Mitsuya-kun yapıyor.

Elindeki kumaşla eğilip ceketimin arka alt kısmındakı düz bölümü tuttu. Kumaşı hizalayıp oraya iğnelerle tutturmaya başladı. İşi bittiğinde doğrulup "Ceketini çıkart iki dakika şunu da dikip ütüleyeyim." dedi.

Dediğini yapıp ceketi çıkarttım ve ona verip Takemichi'nin yanına ilerledim. Koltuğa oturup Takemichi'nin kafasına vurdum.

"Ahh, n'apıyorsun Chifuyu!"

"Sus az önceki salaklığın içindi bu."

Takemichi göz devirip başını tutarken Hakkai "Taka-chan'imle biz ne zaman evleneceğiz acaba?" dedi Mitsuya-kun duymadan. Bu da çok aşık ya. Mitsuya-kunla on yıl kadar bir süredir sevgililer ama hala evlenemediler. Mitsuya-kun doğru zamanı bekliyor galiba.

"Evlenirsiniz Hakkai merak etme doğru zamanı bekliyordur Mitsuya-kun." dedim ve teselli ettim Hakkai'yi.

Yarım saat kadar sonra ceketim de tamam olduğunda son kez önlerinde ayakta bekletip süzdüler beni.

"Süper oldu!" dedi Senju.

"Aynen çok iyi oldu." diyerek onayladı Takemichi.

Mitsuya-kun ise atölyesindeki saç yapmak için ayırdığı kısmı toparlıyordu.