3| Obstacles
"Böyle yazacaksın işte." Başını salladı ve önündeki kağıda yumuldu tekrar, kısa oğlan onu izlerken Nelly önüne bir fincan çay koyup yanına oturdu "Yoongi, tatlım gerçekten büyük bir sevap işliyorsun, teşekkür ederiz. Bizim neredeyde hiç zamanımız yok ona ayıracak, bu yüzden bu yaşına kadar ne okumayı ne de yazmayı öğretemedik Jungkook'a ama senin sayende o da istediği kitabı okuyabilecek hatta mektuplar yazacak." Yoongi gülümsedi "Rica ederim, hem ben de Jungkook ile vakit geçirmeyi seviyorum."
"Oh oh ne iyi! Hadi siz işinize bakın ben de yemeklerimin başına gideyim." Yoongi kolay gelsin deyip önüne konulan çayı içmeye başladı, Nelly Jungkook'un anlattığı kadar tatlı bir kadındı, bu evi iyice çekilmez olmaktan kurtarıyordu.
"Oldu mu?"
Jungkook'un önüne ittiği kağıda baktı "Gayet iyi, devam et." Ancak kalemi kağıda değdirmeden Joseph'in sesi duyuldu mutfakta "Oğlum! Yardıma gel bakayım bunları tek başıma kaldıramam ben!"
"Hemen gidip geliyorum." O ayrıldıktan kısa bir süre sonra Joseph girdi mutfağa, Yoongi'ye ters bir bakış atıp camın önündeki küçük iskemleye oturdu. O mutfağa girince atmosfer değişivermişti daha gergin bir hava vardı ama Yoongi yaşlı adama aldırmadı. Bir süre sonra Joseph sessizlikten rahatsız olmuş olacak ki "İsmin Yoongi'ydi değil mi?" Diye sordu, Yoongi onu onayladı "Yoongi, daha önemli işlerin yok mu senin? Kaç gündür çıkmıyorsun buradan." Bu sözlerden gitmesini istediği açıkça anlaşılıyordu "Yok." Joseph hoşnutsuzluğunu bildiren homurtular çıkardı "Tabii pazar ayinine bile gelmeye tenezzül etmezsen bol bol boş vaktin olur, dinsizlerden farkın yok!" Nelly hemen çıkıştı ona "Joseph! Ayıp hem karşında soylu çocuğu var sözlerine dikkat et!" Joseph yine homurdandı sonra da çıkıp gitti o sırada Jungkook da geri dönmüştü "Nelly, ne oldu? Neden sinirlendi yine?"
"Aman boş ver, her zamanki hali işte!"
Jungkook yerine oturdu, Nelly yeni pişmiş kurabiyelerden bir tabağa alıp önlerine koydu "Hadi siz işinize devam edin, ben de Hanıma çay götüreceğim." Kadın çıkınca ikisi mutfakta yalnız kaldı, Yoongi bunu fırsat bilerek sandalyesini Jungkook'a yanaştırıp ona daha yakın durdu, Jungkook dikkatini ona vermeyince omuzuna yaslandı "Sıkıldım ben, biraz ara verelim." Jungkook Yoongi'yi kendinden uzaklaştırdı "Olmaz zaten sürekli masadan kaldırıyorlar." Yoongi mızmızlanmaya devam etti "Hadii! Öğretmen izin veriyor işte, daha ne istiyorsun?!" Jungkook yine reddedince Yoongi sinirlendi, neydi bu hâl? Geçen haftaya kadar her hareketine kızarıp bozaran Jungkook şimdi onu kendisinden uzaklaştırıyordu. Hırslandı giderek, onun ilgisini istiyordu.
Ona sırnaşıp dikkatini dağıtmaya çabaladı, boynunu öptü "Çok güzel kokuyorsun." Dedi ama bu bile onu fikrinden caydırmaya yetmedi "Yoongi otur oturduğun yerde, bir gören olacak!" Yoongi çıkıştı "Kim görecek? Kimse yok burda işte!" Sesi tatlı bir tona burundu bedenini onun kucağına kaydırırken "Biraz benimle ilgilen işte." Diyordu "Sıkıldım." Yoongi'nin davranışları Jungkook'un aklına Joseph'in dedikleri getiriyordu üstüne üstlük bu davranışlardan hoşlanması da onun aklını daha fazla karıştırıyordu, suçluluk duygusu ruhunu bir fare gibi kemiriyor, onu yiyip bitiriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
God İs Dead | yk
Fanfiction"Hiç mi korkuyorsun? Ya ailen seni terk ederse ya da yakın olduğun tüm insanları kaybedersen... Hatta canından bile olabilirsin, nasıl umrunda olmaz?" "İstediğim gibi yaşamadıktan sonra bunların hiçbir anlamı yok, bir kadını hayatıma sokup hem ona h...