#3

48 7 18
                                    

Arkadaşlar başlamadan önce🥺🥺🥺🥺 şunlara bakın🥺🥺🥺🥺🥺🥺🥺🥺

Arkadaşlar başlamadan önce🥺🥺🥺🥺 şunlara bakın🥺🥺🥺🥺🥺🥺🥺🥺

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

tamam şimdi başlayabiliriz✌🏻✌🏻

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

tamam şimdi başlayabiliriz✌🏻✌🏻

Yaklaşık 5-10 dakikadır Yoongi ve Taehyung'la bar taburelerine oturmuş Jin Hyung'un içkileri hazırlamasını bekliyorduk. Laklakadan geçilmeyen muhabbeti güler yüzümle izlerken, bar tezgahının arkasında kalan duvar saatine baktım. İkinci yarının başlamasına 15 dakika kalmıştı. Çok oyalanmamamız gerekiyordu.

Jin, Yoongi' nin sohbetiyle bitirdiği içkimi önüme itmeden hemen önce bir yudum alıp, " Mm, ne güzel yapmışım be! Ellerime sağlık." dedi. Ben de tadının nasıl olduğuna kabaran merakımla öne atılıp henüz masaya bırakmadığı bardağa uzanmaya çalıştım. Dediğim gibi, sadece çalıştım çünkü canım arkadaşım elindeki bardağı ulaşamayacağım şekilde geri çekip, "Hoop, önce paramı ver. Böyle bir güzelliği beleşe vereceğimi sanıyorsan çok yanılıyorsun. Çünkü biliyorsun benim gibi yakışıklının elinden çıktı, bir ayna değerinde benim gözümde." demesiyle duymazdan gelip Tae'nin henüz içmediği kokteyli tuttuğum gibi kafama diktim.

Boğazımdan geçen tatlı-acı tatla kendimi bilmiş bir şekilde konuştum, "Vay, bunu da güzel yapmışsın. İçinde ne var?" Bardağa bakarak sorduğum soru Tae ve Yoongi'nin üzerimdeki bakışlarını Jin'e çevirmişti.

Jin'in afallamış suratına baktıkça gülesim gelse de ifademi bozmadım. Bakışını çok uzun tutmadan içindekileri saymaya başladı. "Ananas suyu, votka, limon suyu, portakal likörü ve ultra mega gizli malzemelerimin birinden var." dediği gibi elimdeki bardağın alınmasıyla kafamı o yöne doğru çevirdim. Tae bardağın dibinde kalan kokteylden bir yudum alıp "Çok hoş ve tanıdık bir tat var içinde..." Bakışlarını bardağa çevirerek, "Bal mı bu?" diye sordu.

Bi alınmadan edemedim.

Jin'in suratına yansıyan şokla daha fazla tutamadığım kahkahamı bıraktım. "Nasıl ya?! Nasıl anladın abi? Ben anlamıyorum bu çocukta nasıl bir dil var." Jin'in söylenmesine daha çok gülerken Tae'nin kendi kendine, "Yeterince aşina olduğum bir tat." mırıldandığını duydum.

。。。

Sohbete devam ederken birden sıcak bastı, gözlerim karardı ve karnım kasılmaya başladı. Feromonlarımın artmasıyla Taehyung'un kulağıma eğilmesiyle ona odaklandım. "Çok feromon yayıyorsun, bastırıcılar işte yaramadı mı?" Kafamı kaldırıp yaşarmış gözlerimi gözlerine çıkardığımda kafamı hayır anlamında salladım. "Gel benle."

Hyunglara hiçbir şey söylemeden beni merdivenlere çekiştirerek yukarıdaki boş odalardan birine geçirmesi bir oldu. Kapıyı kapattığı gibi nefes nefese kalan bedenimi kolları arasına alıp burnunu boyun girintime yasladı ardından kilit sesi boş odada yankılandı.

"Jungkook."

Belime dolanan elleri orayı okşarken kulağımdaki fısıltısı ve yaymaya başladığı eşsiz ananas kokusuyla alnımı geniş omzuna yasladım.

"Hm."

Bulunduğu yerde derin bir nefes aldıktan sonra belimdeki kollarını sıkıştırarak bedenini bana yasladı. Boynumdan hala çekmediği burnunu omzuma doğru sürüklerken mırıldandı.

"Feromonlarını azaltmaya çalış, olur mu? Ben yanındayım balım. Sakin ol. "

Güven veren sesi, mayışmaya başlayan ve dizleri boşalan bedenimi ayakta durabilmek için motive ederken, kollarımı boynuna dolayıp sıkı sıkı sarıldım ona. Verebildiğim tek cevap kesik nefeslerim ve onların arasından kaçan ufak mırıldanmalarımdı.

Çok az geri çekilip beni yatağa yönlendirerek sırtı başlığa gelecek şekilde oturdu. Bir bacağımı öbür tarafına atarak kucağına tırmandığımda göğüslerimizi birleştirecek şekilde kollarımı boynuna doladım. Taehyung'un elleri dizlerimden başlayarak uyluklarımı okşadı, ordan da zarif ama güçlü kollarıyla üst bedenimi sahiplendi. Kalçamda kendini göstermeye başlayan sızı, kızgınlığımın birinci dalgasının kolay bitmeyeceğinin belirtisiydi. Kasıklarıma saplanan ani sancıyı beklemediğimden inlemem kaçınılmaz olmuştu.

"Ah!"

"Geçecek, az kaldı lütfen dayan."

"Çok acıyor Taehyung."

"Ah güzel bebeğim... Götüreceğim seni birazdan. Sadece feromonlarını azaltmaya çalış ki-"

Kapının aceleyle tıklatılmasının ardından boğuk bir ses duyuldu.

"Acilen hazırlanın ikinci yarıya son 4 dakika!"








Bölüm Sonu 🥺🥺

Bölüm Sonu 🥺🥺

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Honey | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin