Yin ve Yang / Hyunin

1-Fakültenin yolunu buldun ha?

"Yang Jeongin! Fakültenin yolunu buldun ha? Şaşırtıyorsun beni."

Kendini görür görmez bağıran Jisung'a göz devirdi Jeongin.

"Biliyorsun."

"Yine mi be oğlum?"

İç çekti Jeongin, kaç gündür üniversitenin kapısından girmiyordu ne de olsa, gecenin yorgunluğu sabah uyanmak için güç bırakmıyordu kendisinde.

"Kimleri görüyorum böyle!?"

Felix koşarak Jeongin'in üstüne atladığında Jeongin sendeleyerek geri geri yürümeye başladı.

"Lan dur ne yapıyorsun?!"

"Kes seni velet! Hukuk okuyup avukat olmak isteyen birisi için fazla ders kaçırıyorsun. Hem insan hadi bu Jisung'u bırak beni de mi özlemez ya? Beni beni, Felix'ini..."

"Tamam lan gel buraya."

Dedi ve gülerek sıkıca sardı Felix'e Jeongin,

"Özlemez miyim lan?"

Ve bu sefer topa dönüşen ikilinin üstünden sarıldı Jisung sarabildiği kadarıyla, ikisinden de üst sınıf olmasına rağmen onlardan kısa olması komik duruyordu sarılırken.

Jeongin ciddi anlamda uzun süredir buralara gelmiyordu ve çocuklar onu özlemişlerdi, hatta sadece çocuklar özlemişlerdi, çünkü Jeongin bu ikisi dışında herkese gereksiz kaba davranırdı.Yapısında falan yoktu aslında, ama öyle olması gerekirdi, Jeongin farklıydı onlardan, geleceği diğerleri gibi olmayacaktı ve bunu biliyordu, bir avukat olmayacağını biliyordu Jeongin.

"Bugün ilk ders kime?"

Diye sordu Jeongin,

"Bay Kim"

"O kim lan?"

"Yazık gelmeye gelmeye hocaların adını da unuttu.."

"Tamam oğlum uzatma kim işte"

"Ya abicim şu herif var ya benden genç olan üst sınıflardan Chan hyung azıp duruyo herife."

"He bizim edebiyatçı seungmin mi?"

"Aynen o."

Dedi ve dağıldılar, daha doğrusu Felix  dağıldı, çünkü Jeongin ve Jisung hukuk, Felix ise mimarlık okuyordu ve fakültesi için 5 dakika kadar yürümesi gerekirdi.

"Hadi bende açım kantine inelim."

"Hadi hadi."

Ve Üniversitenin kafeteryasına-daha doğrusu hayvanat bahçesine-giriş yaptılar, bir tost ve derse ayılmak adına bir kahve yeterliydi ikisine de. Jeongin ise merdivenleri zıplayarak çıkan Jisung'un spor ayakkabılarının boş koridorda çıkardığı yüksek sese odaklıydı, ayaklarına bakarak yürürken birinin ona çarpması ile iki üç basamak geri indi, sonrasında ise göğsünde hissettiği can yakıcı ısı...

"Ne yapıyorsun ya?!"

"Özür dilerim, özür dilerim canın acıyor mu? Yardım edeyim lütfen."

Kendisine bakan sarışın uzun saçlı çocuğa bakıp tısladı Jeongin,

"Çek elini."

Aslında sinirli değildi, onun bu hali göğsündeki büyük yara üstüne dökülen sıcak kahveden dolayıydı, ama başkalarının bilmesine ne gerek vardı?

"Sana çek dedim!"

"Peki.."

Jeongin aslında okuldakilerin tanımı ile "kaba, kötü çocuk, kavga etmekten başka işi yok, egoist" olan klasik tiplemeydi, ama işin gerçek yanını bilen kaç kişi vardı?

Jeongin bir şey demeden tuvalete girdi, Jisung da amfideki çantasından bir tişört çıkardı, ne zamandan kalmıştı kim bilir?

"Hey Jeong, sana getirdim."

Tuvalette tişörtü çıkardı çocuk, kahveyi biraz temizleyip üstüne yeni tişörtü giydi,

"Teşekkürler."

"Hala anlamıyorum şu kötü çocuk havalarını da neyse."

"Kuralı biliyorsun?"

"Biliyorum ama hala bu gerçeğe alışmış değilim."

Ve Jeongin kendine gelen bildirim ile telefonuna baktı,

...

Patron:
Bugün, akşam 11'de orada ol.

...

"Kim o?"

"Benim şu patron müsveddesi."

"Bu gece mi?"

"Bu gece."

"Almaya geleceğim."

"Hayır, geçe kalacağım."

"Peki."

...

Okul, ders, gıcık akademisyenler derken eve gelip hazırlanmış olan Jeongin çıkmak için kapı önündeydi şimdi, telefonu açıp patrondan gelen mesajı okudu,

"Araba kapının önünde"

Bir nefes verdi ve çantasını sırtlayıp kapının önündeki arabaya ilerledi. İlerlemeye başlayan araba ile sakince başını cama yasladı ve düşündü.

"İşte başlıyoruz"

...

Evin önündeki limuzine binip bir kaç koruma ile mekana gelen diğeriyse hala sabah ki gence sinirliydi.

"Ne sanıyorsa kendini?"

Mekana girdi ve bahisçilerin yanına oturdu Hyunjin, üzülecek tek şeyi bugün o çocuğun üstüne dökülen kahvesiydi, açıkça boşa giden bir paraydı milyonlarca olan servetinden.

Ring'e çıkacak oyuncuları bekleyen bahisçilere baktı, ve kucaklarında ki kızlara.

İğrenç, diye düşündü, parası için yanında olduğunu anlamıyorlar mı? Gerçi onlarda sadece iki göğüs için o kızları yanında tutuyordu.

Ve bugün karşılaşmayı yönetecek kişi bağırdı,

"Bahisler açıldı! Bugünün ilk Roundu için boksörleri çağırıyoruz!"

Sahneye çıkan iki şortlu erkek, dövüş başlamadan bahislerini oynayan bahisçiler;

Ve dövüş için Ring'e çıkması ile kendisi üzerine bahis oynayacakların arasında bu sabah bağırdığı çocuğun olduğunu gören Jeongin, bugün yiyeceği en büyük yumruğu çoktan suratına yemişti.

...

EVETT YENİ BİR FIC ve daha önce yazılmadığını düşündüğüm bir konu

Gerçekten bu fic için poker face'ten daha heyecanlıyım ve konusu beni biraz zorlayacak gibi gözüküyor

Umarım begenmişsinizdir.<3