Kurt Mührü

3.bölüm

Yataktan sıçramıştım demin okyanusun en dibi kadar basınç yapan uykudan ise şimdi hiç eser yoktu.bir kapıya bir de Valiye baktım neler olduğunu çözmeye çalışırken aşağıdaki kapı kırıldı. Benim bakışlarım odadaki kişiler arasında giderken nerdeyse ışık hızında 4 kişi odaya girdi. Açıkçası korkmuştum neyle karşılaşacağımı bilmiyordum. Büyük babamlar beni arkasına alınca Bayan Evalayn(valinin annesi) yanına gelip oturdu ve elimi tuttu.

-gözlerni kapa

-neden ki

-sen dinle ve kapa gözlerini

Gözĺerimi kapattığımda duyduğum tek ses uluma ve yırtılma sesiydi.  Gözlerimi açmak istedim ama bayan Evalayn elini gözlerimin üstüne koymuştu. Aşağıya iniş sesleri ile gözlerim açıldı ama gördüğüm manzara hiç üç acıcı değildi. Her yerde parçalanmış kıyafetler ve parçası kopmuş ya da etrafa uçmuş parke parçaları vardı. Korku ile bayan Evalayn'e döndüm.

-B-Burda  demin ne oldu bu kıyafetler ve parçalanmış eşyalar?

-bunları aşağıya inince açıklayacağız.

Dedi ama ben çoktan sanki kanım çekılmış gibi olmuştum.

Aşağıya indiğimizde de aynı manzara vardı bu dedem ve kuzenim için endişemi katbekat  arttırıyordu. Dışarıdan kurt sesi duyduğumuzda ben  mahzene inmek için hazırlanıyordum ki bayan Evalayn beni tuttu. Sesler kesilince dışarıya çıktık ama ben kapının eşiğinde dönüp kalmıştım. Boyum kadar kurtlar evin etrafını çevirmişti.  Daha bir şey söyleyemeden gözlerim kararmaya başlamıştı ve tir tir titriyordum. Bana dönen büyük siyah kurt ile korkum iki katına çıktı. En son hatırladığım şey ise zihnimde yankılanan isimdi

"Glastin"

Kendime geldiğimde sabah oluyordu. Kâbus gördüğümü düşünüyordum tâki hala aynı olan parkeleri görene kadar. Derin bir nefes alıp aşağıya indim dedemi ve kuzenimi sapasağlam görünce gerçekten rahat bir nefes verdim.

-Aurora.. sen kalkmayınca endişelendik iyi misin

-İyiyim sadece dün gördüklerim neydi dede kurtlar deme bana normal kurtların bu kadar büyümesi normal değil. 

-Önce otur anlatalım sana

Koltuğa oturup dinlemeye başladım.

-Bak biz normal değiliz yani insan değiliz.... dün gördüklerin bizim bedenimizde yaşayan kurtlardı.... onları bizim yarımız gibi düşünebilirsin bunlar insanların ruh eşi olayı gibidir....  sürü halinde yaşarız ve bir alfamız olur

-O da vali yani öyle mi?

-Şey evet ama asıl alfamız babası

Ben bunları sadece gülerek dinliyordum. Hatta bir ara delirdiğimi  düşündüm.

-Ben burda kafayı kırmadan gitsem iyi olur daha geleli ne kadar oldu ve olanlara bakın. Delirmenin eşigindeyim.

-Gidemezsin yani artık gidemezsin. (Jack)

-Nedenmis o Jack

-Vali sana mühürlendi. 

-Duyduklarim yetmez gibi bir de bu mühür ne

-Mühür kurdumuzun ve bizim ruh eşimizi bulur ve ölene  kadar onunla olmamızı sağlar. Eğer birimiz ölürse mühürlüsü  de ölür.

-Dur bu çok acımasızca değil mi yani aşk yok sevgi yok nasıl oluyor.

-aşk var hemde ilk görüşte aşk var. Gerçi bu çift kurt kurt ise iki tarafta büyük bir aşk ile bağlıdır birbirlerine. Ama başka türlerle bir kurt türü  ise aynı şeyi söyleyemeyiz kurt adlı ilikerine kadar kadar hisseder ama karsi taraf aşık olana kadar bekler.(Vali = Glastin)

-Glastin hoş geldin (Diye ayağa kalktı dedem ve Jack)

-Ben gidiyorum büyük baba. Yoksa kafayı  kıracağım. Mühür falan bana göre değil.

Diye ayağa kalktım  odama çıkacakken vali benim kolumdan tuttu.

- sen bana mühürlendin

-Bunu sana sormuyorum....(sonra Aklına gözlerimin kapanmadan önce aklımda çınlayan ismi geldi) Glastin

-Hatırlıyorsun?

-Yani adını bilmem bir şeyi değiştirmez bu ne seni ne de mührü kabul ettiğim anlamına gelmez hâlâ daha gitme kararındayım. 

-seni burda zorla tutamayız ama bana mühürlüsün fazla ulaştığında canın yanacak,kanın çekiliyormuş gibi olacak tenin buz kesecek

-Nerden biliyorsun ha niye bu kadar eminsin.

-olacaklar bunlar her mühürlüde olduğu gibi.

-ne derseniz deyin ben gidiyorum

Diyip kolumu çektim ve yukarıya çıktım valizimi hazırlamaya başladım işim bitince dışarı çıkıp babamlasın gönderdiği araca bindim ve havaalanına gittim ama kasabadan uzaklaştığımda vücudumda soğukluk başladı deli gibi üşüyordum klima sonda çalışıyordu ama hala soğuktu. Aklıma Glastin'nin dedikleri aklıma geldi ve aracımı kenarı çekil kendime gelmeye çalıştım. Arkada bulunan kalın montunu aldım. Çok soğuktu donmak üzereydim gözlerim kapanırken tek gördüğüm Glastin'nin bulanık simasıydı.....

-Sizi seviyorum
Ve hayalet okuyucum evet sen,  seni de seviyorum