adım atılan bazı şeyler

808 53 21
                                    

Afied, bal ve sugar olsun

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Afied, bal ve sugar olsun


***

Sesler... Özelikle kafanızda oluşan, gittikçe büyüyen sesler. Bazen gereksiz ayrıntıları bile düşündüğüm olur, tartıştığım da olur. Zihninde iki taraflı sesler... Hayır hayır bu psikoz bir hastalığım olduğundan değil, sadece insanın içinde muhakeme yapması ama işin içinden çıkamadığın da iç sesin/ lerin büyümesinden kaynaklı olan bir durum benimkisi, hâlâ hasta değilim, henüz...

Her şey düşünüp de hiçbir şey düşünmeden geçtiğim sokaklarda, kulağımda sevdiğim yabancı bir grubun şarkısı; dudaklarımı kımıldatarak eşlik ettiğim, düşünceler silsilesi içerisinde etrafıma bakmadan önceleri Jimin ve Hoseok'la buluştuğumuz basketbol sahasına gitmek için dakikalardır yürüyordum.

Ara sokaklar olduğundan mıdır bilinmez, hafif çiseleyen yağmurunda etkisiyle hava da genzimi yakan kekremsi bir tat vardı. Bugün üçlü olarak buluşmak ve birazda vakit geçirmek için basket maçı yapacağımıza karar verdiğimiz gü- Jimin'in planladığı bir gün. Partiden sonra geçen dokuz günün ardından Hoseok' la geçen o süre zarfında konuşmaya ve görüşmeye çalışsam da dönüt olarak hep olumsuz oldu. Sorun değil beklerim ben, bekledim de.

Jimin' in dediğine göre iyileşmeye başlamış ve buluşmak için fikri ortaya atan oymuş, nasıl olduğunu merak ettiğimden adımlarım biraz daha hız kazandı. Daha fazla düşünmeye gerek yoktu, bir düşünce başka bir düşünceyi doğururdu.

Biraz ileride insan silüeti gördüm, dizlerinin üzerine çökmüş, iki duvarın arasına elini uzatmaya çalışıp garip sesler çıkarıyordu ya da ağlıyordu. Müziği kapatarak üzerimde ki sweatshirtün cebinden ellerimi çıkartıp arkası dönük olan çocuğa yürüdüm.

"Yardım etmemi ister misin? Bir şeyin mi düştü oraya."

Dediklerime karşı hafifçe irkilen sarışın oğlan arkasını dönüp bana baktı. Birkaç saniye bakıştıktan sonra yanağından akıp giden yaşı temizleyerek başını salladı "evime gidecekken bir kedi sesi duydum buraya geldiğimde küçük kedi" diyerek parmağını dar duvarın arasını gösterdi ve sözlerine devam etti " yaralı bir şekilde buldum, yaklaşıp onu almaya çalışacağım sırada beni görüp bu dar alana girdi, yarım saattir onu almaya çalışıyorum ve biraz önce sesi soluğu kesildi." dedi gözleri daha da buğulanırken. Onun yana kaymasıyla kediye bakmaya çalıştım.

"İtfaiyeyi aradın mı?"

"Hayır, şarjım bitmiş."

"Tamam ben çıkartmaya çalışacağım, olmazsa arayalım. Şimdi sen bir sokak ötede ki markete gidip bir kutu süt, bir pet su alıp gel. Muhtemelen acıkmış olmalı bir de böyle deneyelim."

Basorexia || TAEKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin