Tanışma

38 3 1
                                    

Tam merdivenlere çıkmak üzereydim ki kafama çok sert bir top çarptı. Top o kadar sertti ki topun çarpmasıyla yere düşmem bir oldu. O sırada git gide yaklaşan bir erkek sesi duydum.

"Kuzey n'yaptın oğlum!"yanıma çömelip elimden tuttu "İyi misin?"

Hızlıca ayağa kalktım ve "İyiyim,iyiyim " diyerek geçiştirdim.

"Saçmalama! Ne iyisi, alnının yanı kızarmış, izin ver sana yardım edeyim."
"Gerek yok, gerçekten iyiyim " O sırada zil çaldı "Gitsem iyi olacak ilk günden derse geç kalmak istemiyorum."

Ben hızlı adımlarla okula girecekken beni kolumdan tuttuğu gibi kendine doğru çevirdi. Ben bir şey diyecekken konuşmaya başladı.

"Bugün sınıfa yeni biri geleceğinden haberimiz vardı. Oda sensin anladığım kadarıyla. Ders beden eğitimi çantanı sınıfa koy gel. Bende buz getiriyim." Tam itiraz etmek üzereydim ki.

"Çabuk ol,morarır yoksa."

'Tamam' diyip okula gidecektimki hâlâ kolumu tutuyordu. Oda bunu fark etmişti ki hızlıca kolumu bıraktı.

"Pardon."

Ben hızlıca okula doğru gidecekken aklıma sınıfın nerde olduğunu bilmediğim geldi. Tekrar geri döndüm.

"Ya şey...sınıf nerde?"

"İstersen sınıfa kadar birlikte gidelim?"

"Peki."

Hızlı adımlarla onu takip ediyordum. İkinci kata çıkıp ilk koridora girdik. Bu yolu ezberlemem biraz uzun sürecek gibi görünüyordu. Koridorun sonundaki sınıfa girdik.

Sınıf bomboştu. Hızlıca çantamı boş olduğunu düşündüğüm bir sıraya bıraktım ve o sırada

"Bu arada orası dolu." Parmağıyla boş olan sırasını işaret etti.
"İstersen benim yanıma oturabilirsin."

Başımla tamam der gibi onayladığım sırada çantamı onun sırasına koydum. Aklımı kurcalayan önemli bir soru vardı. Koridordan kantine doğru inerken sorumu sordum.

"Biz seninle tanışmadık bir türlü." Durdu ve elini bana doğru uzattı.

"Tanışalım o zaman. Güney ben."

Yüzüne çok güzel bir gülümseme yerleştirmişti. Kıkırdadım.

"Eda bende, tanıştığıma memnun oldum."

"Bende."

Beraber kantine doğru yürüdük. Alnımdaki kızarıklığın tüm yüzüme yayıldığını hissedebiliyordum.

Kantinden buzu aldıktan sonra bahçedeki bir banka oturduk. Bahçede bizden ve şaşkın gözlerle bize bakıp voleybol oynayan birkaç kızdan başka kimse yoktu.

Güney buzu alnımın kızarık yanına narince bastırırken yanımızda bir erkek silueti belirdi. Kızgın bir ses tonuyla:

"Güney, lan senin yüzünden maç bölündü sen gelmiş bankta kızlarla ilgileniyorsun."

Onun bu dediği karşısında bende Güney'de çok şaşırmıştık. Güney sadece bana yardım ediyordu o kadar. Ayrıca işin garip yanı ise bunu söyleyen çocuğun Güney'e çok benzemesiydi. Güney sinirli bir şekilde:

"Kafasına top attığın kıza yardım ediyorum. Saygısızlaşma bence Kuzey."

İkiside çok sinirlenmişti. Ama asıl dikkatimi çeken Kuzey'in sinirliyken de çok yakışıklı olmasıydı. Aslında kafama top atan biri hakkında böyle düşünmem pek mantıklı değildi.

Güney yavaş ve sinirli adımlarla Kuzey'e doğru yürüyordu. Ve işte tam o sırada Güney Kuzey'in yakasına yapıştı. Ve ben bir olay çıkacağını anladım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 14, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sevgi Pusulası Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin