İstanbul' un en soğuk ve verdiği tek his korku olan karanlık sokaklarında, sokaktayken elinde anahtarlığı silah gibi kullanmadan yürülemeyen, nefesin her an ölecekmiş gibi alınıp verildiği, paranın herşeyi çözdüğü, cahil toplumun en çok toplandığı, şerefsiz ve piçlerin olduğu, herkesin arkasında bir bıçak, içki ile satın alınan gururlar, geçim sıkıntısı nedeni ile eşinden boşanan ve çocuklarını terk eden ruhsuz ve anne diye adlandırılınca mide bulandıran kadınların olduğu, eşinin üzerinden arasından para kazanan, intihara meyilli yetiştirilmiş insanlar, güzellik algısı nedeni ile kafayı sıyırmış ve henüz 13-17 yaş arası insanlar, odadan çıkmak istemeyen gençler, dolup taşan ergenler, yaşlılara saygı duyulmayan, bir göz göze gelmeyi aşk zannedip umutlanan ve hayatını mahveden kızlar, her evde ölü bir kadın, seni seviyorum adı altında saftirik yazan, her gün şiddet görüp susan insanlar, dolandırıcısı, pisliği, şerefsizi, tecavüzü, tacizi, bitmeyen bu sokakta yaşıyorum. Adım Gizem ve 17 yaşındayım ve liseye gidiyorum. İnsanlar benden nefret ediyor tabi ben nedenini bilmiyorum. Oysa ki hiçbirşey yapmadım. Bazen soruyorum onlara. Neden beni sevmiyorsunuz? Ama şunu unuttum. Kimse beni sevmek zorunda değil..
Fakat sevmek zorunda olmasalar bile o bakış biçimleri, yoldan geçerken yüzlerinde oluşan o tiskinti ifadesi, benimle ilgili en küçük şeyi bile alay konusu etmeleri, durduk yere sataşmaları, ve iğrenç hakaretleri çok kırıcı ve dayanılmaz oluyor. Yine de karşı gelemiyorum onlara..
Genellikle takmıyormuş gibi davranıyorum.
Nefret etmenin bir sınırı yoktur ama zorbalığın değil sınırı başı bile olmamalıdır.
Neyse bu gereksiz insanlardan sonra aileme gelecek olursak..
Babam Ufuk Soylu. Korumacı bir babam varm gereğinden fazla korumacı davranır. Ani öfke patlamaları var. Genellikle annemi dinlemez. Ama asla kıymaz anneme ve annemi sever. Arkadaşlarımın babasının aksine annemi çok seven bir babam var. Kısıtlar herşeyi ve sadece Betül denen arkadaşıma gitmeme izin verir. Orda kalmama felan. O da ödev varsa..
Annem Sabihe soylu. Çok kontrolcü, iş yaptırır, azarlamakta üstüne yok, kısıtlayıcı, hata kabul etmez, ceza vermek hobisi, ama sever beni. Hiç kızım seni seviyorum demedi ama bence seviyordur.
Kız kardeşim Helin Soylu. Soysuzun tekidir, sürekli odama girer ve beni rahatsız eder, sinir bozucudur, kafa dengidir, eğlencelidir, dağınıktır, susmak nedir bilmez, çözüm odaklı, duygusal, güzel, ve tatlıdır. 14 yaşında biri ve o ailelere çok sadıktır.
Ailem bu şahıslar. Onları seviyorum. Zaten onlardan başka kimsem yok. Ama bilemiyorum. Herşeyi beklerim onlardan. İyi veya kötü beklerim yani.
Ve okul çok zor. Sürekli ders çalışmam gerekiyor. Ama ben böyle meslekler istemiyorum ki.. Ben şarkıcı olmak istiyorum. Benim için çok şey ifade ediyor şarkıcı olmak... O sahne, o atmosfer, hayran ve fanlar, o huzur, eğlence, ve ben..
Herneyse işte şarkıcı olmak istiyorum. Ama sanırım şuan gerçek aşkı arıyorum.
Size çok klişe gelebilir fakat bilemiyorum. Gerçek aşk benim için çok şey ifade ediyor. Gerçekten beni sevsin istiyorum. En masum duyguları ile.
Fakat öyle biri yok diyiyorlar. Peki ya varsa?
Şimdi biraz düşünecek olursam bana var gibi geliyor. Sonuçta aşk yoksa neden acı çekiyoruz?
Düşününce çok saçma gelir o zaman. Neden bir insan için kendimi o durumlara sokayım ki?
Hayatımın en güzel yılları aşkım ile geçsin isterim. Zamanımı ona harcarım. Onu severim...
Tamam tamam anladınız işte bu ben.
Biraz daha burada oturup anlatmaya devam edersem annemden dayak yerim. Uyumam gerekiyor saat şuan 23.00 off bu kadın neden böyle?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOĞRU KİŞİ
Novela JuvenilGizem adında bir kız Mert adında bir çocuğa âşık olur. Mert Gizem ' in kendisini sevdiğini duyunca onunla çıkar. Gizem onu sevsede Mert'in amacı farklıdır..