Multide Lydia
"Bu lanet olası sokakta bulunmak istemiyorum Jessie" dediğimde Jessie abartılı bir şekilde gözlerini devirdi. "Bak Lydia burda olmak istemediğini biliyorum ama bu bizim son şansımız."Kafamı tamam anlamında salladım ama içim hiç rahat değildi. "Bence Justin ve salak arkadaşlarıda burda,ki onlar burda olduğu için biz elimiz boş döneceğiz." Jessie bana sinir bozucu bir bakış atıp önüne döndü. "Peki bayan Pozitif! Sen burda çene çalarken diğerleri senin aksine koca götlerini kaldırıp birşeyler yakalıyorlar!" bikaç saniye birşey demedim. Sıkıntıyla ofladım ve "İyi ama eğer ben bir tane kurt yakalarsam bana silahını verirsin" dedim alayla sırıtarak. O da bana aynı gülüşü yolladı. "Tamam ama silah kullanmak yok,Onu okla öldüreceksin" dedi ve havalı bir şekilde bana sırtında asılı olan oklardan birini uzattı. "Silahına hoşçakal de" bu kız gerçekten maldı. Ben ok atmakta ustaydım. Pürüzlü yolda yürümeye başladık. Birkaç dakika sonra ormana vardık. Baykuş sesleri ve ismini hatırlamadığım. Hayvanlar garip sesler çıkartırken çalıların arasından birşey gördüm. Kırmızı gözler. Piç sırıtışı yapıp koşmaya başladım. Tam kurdu vurmak için okumu doğru bir açıda ayarlamıştım ki oklarım sert bir şekilde elimden alındı. "Dur bakalım acemi,o kurt benim" dedi sinir bozucu bir sese sahip Justin. Okları hızla elinden aldım. "Hayır! O benim avım!" diye bağırdım başını iki yana sallayıp konuştu "O kurt benim acemi bu son uyarım şimdi git ve sünger boblu pijamalarını giy!" büyük bir kahkaha attım ve koşmaya başladım. "İlk önce kim kaparsa onun!" dedim ve daha hızlı koştum.
*Justinin Ağzından*
Kız koşmaya başladığında şaşırmıştım ama birşey söylemedim. Bir süre sonra bende koşmaya başladım. Belli bir süre koştum ama hiçbirşeye rastlamadım. Bir anda büyük bir kurt uluması sesi duydum ve o alana doğru koştum. Bir kurtadam kalbinden okla vurulmuş kıvranıyordu. Sonra çalıların arasından elinde bir ok çeviren Lydia geldi. İsmini nerden mi biliyorum? Aynı kamptayız ve aynı öğretmenlerden eğitim görüyoruz. "O kimin avıymış?" diye sordu. oldukça sinideğildim.
bir sesle. Gözlerimi sinirle yumdum ve hala kıvranmakta olan kurtu göstererek konuştum "O artık senin". Bana alayla bakıp sırıttı. "Justin o kadarda mülemmel değilmiş"dedi ve dudaklarını büzdü. Haklıydı ilk defa bana bu kız kabullendirmişti ben o kadarda mükemmel değildim
Lydia'nın ağzından
Sırıtarak Jessienin silahına baktım. Dün harika bir gündü! Bir kurt vurdum,Jessie'nin silahını aldım,Justini bir yarışta yendim. Bundan mükemmeli olabilir mi? Kapım tıklatıldığında 'gir' komutu verdim. Hafif kilolu, esmer kahverengi gözlere sahip olan bir kız odaya girdi. "Müdür eşyalarını toplamanı ve yirmi dakikaya kadar kampın çıkışında olman gerektiğini söyledi" dedi ve hiçbirşey söylemeden odadan çıktı. Bende şaşkınca boş boş kapıya baktım. Sonra eşyalarımı toplamaya başladım. Alışmıştım bunlara müdür hep ani kararlar alır ve yeni yerlerde eğitim verirdi bize.
20 dakika sonra
Kampın çıkışına geldiğimde tüm kampın burada olmasını bekliyordum ama sadece sekiz kişi vardı. Ben,Jessie,Justinin sinir bozucu arkadaşı Dylan,Erica, Jack,tanımadığım esmer bir çocuk,Taylor,Justin. Herkes merakla birbirine bakıyordu. Birkaç dakika geçtikten sonra kamp müdürü yanımıza geldi ve olan biteni anlatmaya başladı. "Siz benim en iyi avcılarımsınız, sizi daha iyi gelişebileceğiniz bir yere yolluyorum. Orada normal bir hayat sürüyor gibi görümeceksiniz bir okula gidecek,bir yandanda gizlice kampa gideceksiniz, Gruplara ayrılarak yeni evlerinizde kalacaksınız. Birbirinizden kopmayın çocuklar size güveniyorum. Şimdi evlerinizdeki grupları söylüyorum 'Taylor,Vini,Erica,Jack'. 'Jessie,Dylan,Justin ve Lydia' dedi ben şok olmuş bir şekilde Justin ve Dylan'a baktım. Justin bana bakıp sırttı ve kampın önüne gelen otobüse bindi MERHABA YENİ HAYATIM!!
