BİRİNCİ BÖLÜM

13 1 0
                                    

Merhabaaaaaa canlarrrr!
İlk kitap deneyimim sayılmaz. Ama burda ki ilk kitap deneyimim. Ve çok heyecanlıyım. Yorumlarınızı çok merak ediyorum.
İyi okumalarrrrrr💙

Yeni uyanmama rağmen içim bir tuhaf. Zaten bu aralar içim hep bir tuhaf. Saat daha 5:30 muuu? içim tuhaf olmakla beraber bir haftadır sürekli saçma sapan rüyalar görüp sonra daha derse iki buçuk saat olmasına rağmen uyanıyorum ve günün sonuna doğru hop yatağa yığılıyorum. Bu rüyalar yüzünden artık uyumaktan çekinmeme rağmen yorgunluktan kendimi tutamayıp uykuya dalıyorum.

Pencereden vuran az da olsa güneş ışıkları günün doğduğun haberini veriyordu. Ben de ne yapayım bağre hazırlanayım en azından kahvaltıdan önce biraz yürümüş olurum. Kızları uyandırmaya özen göstererek bir haftadır olduğu gibi yine erkenden hazırlandım siyah pantalonumu giyinip içime de beyaz bir kısa kollu geçirdim, okul kıyafeti işte en fazla fazladan renkli kapşonlu giyinebiliyorduk. Ben de bu sebepdendir ki neredeyse koleksiyon olma yolunda ilerleyen renkli kapşonlularımın  arasından koyu yeşil kalçamın altında biteni alıp üstüme geçirdim. Sahile yakın bir yerde olduğumuzdan her halde sabahları serin oluyor. Bir de bağzen okulun eteğini giyiniyorum ama şu an rahat moodumdayım ne yapalım.

Sessizce çantamı omuzuma takıp odadan çıktım. Yurdun kapı görevlisi artık erken kalkışma alışmıştı, çıkmama için kapıyı açtı. teşekür eder gibi başımı eğdim o da bana gülümsedi. Yurt okula aitti ve aynı bahçedelerdi baya büyük bir bahçemiz vardı zaten. Yatılı bir okul değil ama uzaktan gelenler için böyle bir şey yapmışlar. Çok da iyi olmuş. Başka şehirde filan oturmuyorum ama evimiz baya uzak okula, ondan kuzenim Elanorla beraber yurda yerleştik. Hafta sonlarında da teyzemin yanına yani evimize gidiyoruz. Yurt odamız dört kişilik ama biz üç kişi kalıyoruz ben elanor ve Agatha. Onun ailesi ülke dışında yaşıyor. Aslında buna yaşamak denmez çünkü ufak çaplı bir dünya gezintisindeler. Agatha liseye başlayıp bizimle tanıştığı günden beri onları görmüyör. Çünkü hep seyehat ediyorlar. Neyse işte.

Sahile geldiğimde banka oturup denizi izlemeye başladım. Dalgalar bu gün çok hırçın. Sanki bir şeyden kaçıyorlar. Korkuyor gibi. Aynı benim gibi. Ben de korkuyorum. Sürekli rüyalar görüyorum. Ama kalkınca sanki tüm belleğim siliniyor. Hiç bir şey hatırlamıyorum. Sadece içimde bıraktığı huzursuzluk ve gerginlik oluyor her uyandığımda. Arada derste uyuyakalıyorum  ve yine o rüyaları görüyorum. Bu sefer sıçrayarak kalkıyorum. İki kere filan oldu bu.  Ben de insanlara rahatsızlık vermemek adına artık derste uyumamak için sürekli kendimle savaşıyorum. Rüyaların derinliği ve dehşeti o kadar çok hissediliyor ki ne olduklarını unutmasam her birini gerçek sanardım. 

Bir anda önünden geçen aşırı hızlı motorla kendime geldim. O neydi öyle yaaa. Sahil yolundan bu kadar hızlı geçilir mi?
Saat?
Saat kaç ki.
Ahhhh!

Derse 15 dk var benim okula varmam 25 dakika offff. Yine daldım derinlere yine! Sürekli aynısını yapıyorum artık beni dersten kovmamalarına şaşırıyorum hocaların. Neyse ki merhametliler. Yola çıkıp tam karşıya geçeceğim sıra da yine önümden bir motor hızla geçti. Deli mi bunlar. Neyse o motor geçmese ben kendime gelemez akşama kadar orda otururdum öyle alık alık. O yüzden kızmıycam. Teşekkürler motor.

Karşıya geçip koşmaya başladım. Ve bumm. Tabi ki talihsizlikler ardı ardına yağacak siz sindire sindire geleceğini mi sandınız. Saçmalamayın lütfen!

Karşımda dikilmiş ve bana hırlayarak bakan köpeğe korku dolu bakışlar atarken ne yapacağımı düşünmeye başladım. Şimdi kaçsam bu beni kovalar ama böyle de akşama kadar sakinleşmesini bekleyemem ki canım.
Kim sinirlendirdi bu köpeciği ya.
" Bak güzel köpek tatlı köpek gel senle anlaşalım beni Bırak gideyim. İnan derse gecikiyorum. Boşu boşuna yok yazılmayayım şimdi. He nedersin?" Sakinleştirme çabalarım boşa çıkarken üzerine doğru bir adım attı. Korkuyla geriye doğru giderken telefonum çaldı yavaşca bana bakan köpücüğe dikkat ederek açtım.

" Alo."

"Tina nerdesin sen?" Diye çemkiren

Elanora cevap verirken nerdeyse ağlıyacaktım.

" Merak etme iyim. Ama şimdilik."

" O ne demek?"

" Şey karşımda bir köpek var ve benim geçip gitmeme izin vermiyor. Hatta hareket etmeme bile izin vermiyor!"

Gülme sesini duyunca bu sefer sinirlendim.

" Ne gülüyorsun be! Zor durumdayım burda ne yapacağım?"

" Tamam tamam kızma gülmedim. Kaç. En fazla bunu yapalirsin canım kuzenim zaten derse geç kaldın. Canını kurtarmaya bak yeter."

" Sağol ya baya yardım ettin."

Telefonu kapatıp bu sefer yavaşca geri çıkmaya başladım. O da benim aksinme ileriye bana doğru geliyordu. Birden son hız koşmaya başladım. Ne kadar koştum bilmiyorum ama yılmıyordu ve beni kovalamaya devam ediyordu. Önümde bir ağaç görür görmez tırmanıp bir dala oturdum. Sonunda biraz dinlenebilirdim. Belki o da aşağıda beni beklemekten sıkılır giderdi ben de okula dönerdim. Amannn bee ne hallere düştüm.

Belki bir yarım saat filan bekledim ama gitmiyor bu köpüş. "Hoşt gitsene!"
Yok duymuyor ki. " Köpücük git artık ya senin işin gücün yokmu?" Takmıyor ki duysun. Sadece hırlıyor. Ben ne yaptım sanki sana.

Birden kapşonu kapalı ucundan saçları sarkan ama yüzünü görmediğim uzun boylu bir çocuk gelip köpeğe yaklaştı. Daha da yaklaşınca köpek ona döndü.

" Hey daha yakınına girmeni tavsiye etmem. Beni kovalıyor sabahtan beri."

Desem de yüzüme bile bakmadı.

"Aman banane seni kovalar ben de kurtulurum "

Bir anda köpek kalkıp yanına gitti ve elinin altıan girerek kendini sevdirmeye başladı. Bu köpek cidden köpekmiş he. Gelip banada kendini sevdirse severdim ne diye kovalıyor sabahtan beri. Ağaçın dalı sallanmaya başladı ve bir anda hiç de beklemediğim bir şekilde Dizlerimin üstüne düştüm. Off daha ne olacak acaba?

✓✓✓✓✓✓✓✓✓✓✓✓✓✓✓✓✓✓✓✓✓✓✓✓

Veee ilk bölümün sonu!!
Nasıl buldunuz cidden çok merak ediyorum.
İkinci bölümü yayınlamak için sabırsızlanıyorum.

Single Ocean Planet - TEK OKYANUS GEZEGENİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin