5

2K 119 64
                                    

Sesizlik.

Artık bu evde olan tek şey sesizlikti. Yaklaşık bir yıl önce anne ve babamın seslerinin yankılandığı bu koridor bomboştu.

Sık sık kavga ederlerdi bense duymamak için ya evden çıkardım ya da odama gidip son ses müzik dinlerdim. Şimdi ise o kadar yalnız hissediyordum ki.... Evet sevdiğim arkadaşlarım , güzel bir işim vardı ama hiçbiri ailemin yerini tutmuyordu.

Sabaha kadar bitmek bilmeyen kavgalarını bile özlemiştim.

Çalan kapının sesi ile tavana attığım boş bakışlarımı kesip uzandığım kanepeden kalktım. Kai gelmiş olmalıydı. Onu özlemiştim. Bana iyi geliyordu.

Kapıyı açmadan önce kapının hemen yanındaki boy aynasından kendime baktım. Karışmış saçlarıma ellerimle düzlettikten sonra yavaşça kapıyı açtım.

" hoşgeldin "

Kocaman gülümsemiştim. Kai ellerini çıplak belime götürerek sarılmıştı . Kokusunu içime çektiğimde tekrardan gülümsedim. Parfümüne bayıldığım için sürekli onunla banyo yapmış gibi yanıma gelirdi.

"hoşbuldum "

Ayrıldığımızda bana kısa bir bakış atmış dudaklarımızı birleştirmişti. Sert davranıyordu? Kai asla sert olmazdı bana karşı. Bu durum tuhafıma gitsede bir şey demeden kollarımı boynuna dolayıp karşılık vermeye başladım

Sonunda ayrıldığımızda beni hafifçe içeri ittirmiş elindeki poşeti sallamıştı.
"en sevdiğinden. ama önce yan tarafa yeni biriler mi tanşındı?" sorduğu soruyu es geçerek elindeki poşeti kaptım. Arkamı döndüğümde kai tekardan konuşmuştu

"o adamı daha önce gördüğüme eminim"

Dudağımı dişledim. Kaiye, ondan üstü kapalı bir şekilde bahs ettmiştim. Ama artık bunun konusunu bile açmak istemiyordum.

"bir şeyler izlemek istermisin?" diye sordum gülümsemeye çalışarak. Bana tuhaf bir bakış atarak yanıma oturmuştu.

"soruma cevap vermedin?" ona yalan söylemek istemiyordum. Bakışlarımı yere indirdim. Gözlermin dolmasına engel olamamıştım

"jennie yoksa" ona bakmadım. Çıplak dizlerimin üzerindeki ellerimi ellerinin arasına alırken nefesimi tutmuştum.

"bana bahsettiğin çocuk. Bayan kim'in oğlu taehyung mu?" evet jennie'nin katili kim Taehyung.

"jennie bana bak" sımsıkı tutuğu
Ellerimi bırakmış yüzümü avcunun içine almıştı. Gözümden düşen yaşları elleriyle silmişti.

"her şeyi çok aceleye
getirdim biliyorum özür dilerim. Onu unuttun sanmıştım" o an yerin dibine girmek istemiştim. Hiçbir suçu olmadığı halde benden özür diliyordu.

"onu hala unutamamışken sana evlenme teklif ettim. Aptalın tekiyim" ayağa kalkıp dolaşmaya başladığında gözlerimi kapattım. Kaiyi kaybetmek istemiyorum

"hayır. Hayır kai düğünü iki ay sonra yapacaktık değil mi onu öne almaya ne dersin?" elimin tersi ile göz yaşımı silerek ayağa kalktım.

"jennie b-----" ona sarıldığımda cümlesi yarım kalmıştı. "kai lütfen" dedim iç çekerek. Artık kim taehyung'u hayatımda istemiyordum.
Kai'yi kaybetmek istemiyordum.

"jennie " ayrılmak mı istiyordu?

"sana çok fazla değer veriyorum kai"
Dediğime gülümsemişti ama gözleri doluydu. Neden böyle olmuştu?

"iki kişiyi aynı anda sevemezsin jennie. Ve sevdiğin kişin ben olduğuma emin değilim . Tanrım... "

"biraz ara verelim jennie"
Kainin kurduğu cümle ile dişlerimi sıktım bu cümleden o kadar nefret ediyordum ki

"bitirmek istiyorsan tam bitir jongin . Böyle saçma şeyleri bahane etmene gerek yok" dedim onu omuzlarından iterek.

Hemen ardından her zerremde hissetiğim pişmanlık ... Ona jongin denilmesinden nefret ederdi. Dudaklarımı özür dilemek için aralamıştım lakin kai söyleyeceğim şeyi beklemeden hızla arkasını dönüp yürümeye başlamıştı.

Aptaldım.

Asla üzmemem gereken bir kişiyi üzmüştüm. Kai evden çıkarken kapıyı sert bir şekilde kapatmıştı. Belkide onu kaybetmiştim.

Göz yaşlarımı silerek telefonumu aramaya başladım chaeyoung'a ihtiyacım vardı. Evet çok aklı havada bir kızdı ama bana iyi geleceğini ve ne yapmam konusunda bana yardım edeceğini biliyordum.

Sonunda telefonumu bulduğumda kapı çalmıştı. Kai olabilir miydi? Belki de pişman olmuştu. Telefonumu koltuğa atıp koşar adımlarla kapıya geldim ve vakit kaybetmeden kapıyı açtım.

Taehyung

Baştan aşağı simsiyah giyinmiş. Elli pantolonun cebinde bir şeyler arıyor gibi gözüküyordu.

Yüzümdeki gülüş solarken kapıyı kapatmak için hamlede bulunmuştum. Ancak taehyung beni şaşırtmayarak ayağını kapının önüne koymuş kapatmamı engellemişti. Cidden onu çekecek durumda değildim

Kapıyı kapatmaktan vazgeçip salona doğru yürümeye başladım. Umrumda değildi. Nasıl olsa boş boş konuşur giderdi. Tek dileğim bunun oldukça kısa sürmesiydi.

"daha erken gelecektim ama markete uğramam gerekti" dedi sert ses tonuyla. Bugün herkes gergindi anlaşılan. Koltuğuma oturduğumda bacağımı üst üste atıp kollarımı göğsümde bağladım.

Adımlarının yanıma yaklaştığını duyuyordum. Bu beni gersede yansıtmamaya çalışarak ayaklarımla ritim tutmaya başladım.

Taehyung tam oturduğum koltuğun önüne geldiğinde elinde ıslak mendil olduğunu düşündüğüm bir paket vardı. İçinden mendili çıkarıp üstüme doğru eğildiğinde gözlerim istemsiz bir şekilde büyümüştü.

Ne yaptığını sanıyordu? Onu ittirdiğimde yerinden kımıldamamış aksine sanki çok yer varmış gibi dahada çok yakınlaşmıştı.

"uslu dur"

Dudağımı elindeki mendil ile silmeye başladığında göz devirmek istesemde bunu yapmamıştım. Büyük bir ihtimalle kai ile öpüştüğümüzü görmüştü. Kai haklı mıydı? Onu gerçekten unutmamamış mıydım?

Belki

Ama önemsizdi. Biz olmazdık tekrardan. Kai ile mutlu olabilirdim. Bu bencillik sayılabilirdi. Hatta bu yaptığım direkt bencilikti. Kai zaten artık yüzüme bile bakar mıydı emin değildim

"sen ağladın mı?"

Geldiğinden beri ilk defa sakin bir şekilde konuşmuştu. Hah beni mi umursamıştı cidden! O gittiğinde ne kadar ağladığımdan haberi var mıydı?

"siktir git evimden" dedim tıslayarak. Bütün öfkemi ondan çıkartabilirdim ne de olsa bütün bu olanların sorumlusu ondan başkası değildi

Ayağa kalkmaya çalıştığımda Taehyung beni geri ittirmiş koltuğa iyice sinmeme neden olmuştu. Sıcak nefesini nefesini yüzümde çarparken yutkunmama engel olamamıştım .

"bir daha o herif seni öperse... "

"öperse?"

"jennie dayanamıyorum" ellimi hızla atan kalbinin üzerine koyarak konuşmasına devam ettmişti

" Seni onunla görmeye dayanamıyorum"

Elimi çekerek onu tekardan ittirdim. Bu sefer kendi isteğiyle aramızdaki mesafeyi açmış . Bir süre yüzüme baktığında konuşmayacağımı anlamış olacak ki bir şey demeden evden çıkmıştı.

Taehyung da gittikten sonra geriye ben ve erimiş dondurmam kalmıştık

Sorry-taennieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin