Seungmin-Hyunjin
Seungmin
Bilekliğimi kaybetmişimHyunjin
Napim
Ay pardon ☺
Ne zaman kaybettinSeungmin
Dün senleyken
Düşmüş bir yerlerde
Of çok seviyordum onu ben 🥺Hyunjin
Nolcak
Alt tarafı bi bileklik
Yenisini alırsın 🤠Seungmin
Annemin hediyesiydi hyunjin
Ve annem hayatta değil
Ondan kalan tek şey diyebilirimHyunjin
Has siktir bro|
Çok pardon ya
Bilmiyordum 😔Seungmin
Sorun değilHyunjin
Şey napsak ki
Yani nerde kaybetmiş olabilirsinSeungmin
Dün gittiğimiz kafe de olabilirHyunjin
Gidip bakalım istersenSeungmin
Aferin lan|
Olur ama sen müsaitsenHyunjin
Müsaitim müsaitim
Sıkıntı yok benim içinSeungmin
Tamam o zaman bi 10 dkya apartmanın önünde buluşalım
Sonra kafeye gider bakarızHyunjin
Orda değilse? 🤧Seungmin
En azından bulmak için çabalamış oluruzHyunjin
Tamam
Ben bi hazırlanayım o zamanSeungmin
Pekii*
Hyunjin hazırlanırken bir yandan da Seungminle tekrar buluşacağı için içini garip bir his kaplamıştı. Heyecanlı mıydı?
Hazırlandıktan sonra evden çıktı ve apartmanın önünde Seungmini beklemeye başladı.
Seungminin geldiğini görünce gülümsedi.
"Selam! Nasılsın?"
"İyi sen?"
"Hmm senin bilekliğini bulursam daha iyi olacağım."
"Doğruyu söylemek gerekirse bu kadar düşünceli olmanı beklemiyordum."
"Bu halim sana özel." Diyerek göz kırptı Hyunjin.
Seungmin ise onun koluna hafifçe vurdu.
"Lütfen beyfendi bari bugün yavşaklığınızı bi kenara bırakın ve kafeye gidelim."
"Hay hay efendim."
Birlikte kafenin yolunu tutan iki genç bir yandan konuşuyor bir yandan yürüyorlardı.
"Seungmin!"
Seungmin ve Hyunjin gelen sese doğru döndü.
"Ahh Seokjin hyung selam!"
Seokjin denen kişi Seungmine sarıldı ve öptü. Hyunjin ise ne olduğunu anlamaya çalışır gibi kaşlarını çattı.