"Türklüğü yüceltmek için yaşa, Türk'e kılıç kaldıran eli kır!"
- Emir Timur Han
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Hepinize selamlar dostlar. Bayadır paylaşım yapmadım.kusuruma bakmayınız. geçen size Göktürk Kağanlığı'nın kuruluş, yükseliş, dağılış ve yıkılış sürecini, Cie-Şı-Şuay (Kürşad) İhtilalini ve II. Göktürk Kağanlığı'nın kuruluşunu,yükselişini ve yıkılışını anlatmıştım. Bugün ise size Uygur Kağanlığı'nı ve Hazar Devleti'ni anlatacağım. dilerseniz hemen konumuza geçelim.
Uygur Kağanlığı, 744 yılında (VIII.yy) Kutluk Bilge Kül Kağan tarafından kuruldu. Uygur kelimesinin anlamını ve ilk nerede kullanıldığını kısaca anlatayım. Uygur kelimesinin anlamı ; şahin suretiyle dolaşan, hücum eden şeklinde açıklanmaktadır. Uygur kelimesi ilk olarak Çin Kaynaklarında Huei-ho, Wei-ho, Wei-qu-er 974 yılında ise Chiu Wu-Tai-Shih olarak geçmektedir. Sonra ise önceki bölümde de belirttiğim gibi yazılan ilk Türk kitabemiz olan Orhun Kitabelerinde Dokuz Oğuz, On Uygur olarak kullanılmıştır. Uygurlar, Çin Kaynaklarına göre Hiung-nular yani Hunların soyundan gelmektedirler. V. yy'lda Orta Asya'nın büyük bir kısmını yayılmış olan Töleslerin bir boyu olarak karşımıza çıkmaktadır. Uygurlar, bu dönemler de Kao-çı adı verilen yüksek tekerlekli arabaları icat etmişlerdir.
Kuruluşu ;
Uygur Kağanlığı, Orhun ırmağının kıyısında başkenti Ordu-Balık kentinde kuruldu. Kutluk Bilge Kül Kağan, 2 senelik hükümdarlığından sonra 747 yılında vefat etti. Onun ölümü üzerine oğlu Moyen-Çur (747-759) kağan oldu. Moyen-Çor'un etkinliklerini Orhun-Selenga ırmakları arasındaki Şine-usu gölü yakınında diktirdiği "Bengütaş"tan izlemek mümkündür.
İlk önce aralarında yakın ilişkisi olan Dokuz Oğuz boylarını derledi. Ardından Orhun-Ötüken bölgesinin etrafında konan göçen ve Türkçe konuşan Türk taifelerini denetim altına alma politikası güttü. Bu çevrede, kuzeyde Yenisey Nehri havalisinde ki Kırgızlar'la, Altay Dağları ve Tanrı Dağları arasında bulunan Karluklar ve onlara yardım eden batıdaki Türgişler'le, Yenisey,Obi ve İrtiş ırmakları arasında bulunan Basmıl, Otuz Tatar ve Çikler'le savaşmış, bunların hepsini kağanlığına bağlamıştır. Dokuz Oğuzlar'ın Göktürklerin etrafa dağılma sürecine giren asal budunu olma olasılığı yüksektir. Böylece Türk soylu boy ve budunları denetimine alan Moyen-Çur Uygur Kağanlığı'nı sağlam temellere oturtmuş bulunuyordu
Gelişme Dönemi ;
Uygurların Orta Asya politik sahasında etkinleşmesi yüzyılın ortalarına doğru tırmanan Arap-Çin rekabetiyle ilintilidir. Taraflar kozlarını 751 yılında yapılan Talas Savaşı'nda paylaşmışlardır. Kırgızların yanı sıra Karlukların da desteğini alan İslam kuvvetleri Çin ordusunu dağıtmıştır. Çin'in, Göktürk Kağanlığı'nın çöküşü ile yayılma ve nüfus etme olanağı bulduğu tarım havzası'nı (Bugünkü Doğu Türkistan) tamamen boşaltılmasına bu boşluğu Uygurlar doldurdu. Bütün tarım havzası Uygur kontrolüne girdi. Yol açan bu yeni durum, Çin'de sonu gelmez olaylar çıkmasına sebep olmuştur. Bu olayların en önemlisi Soğu kökenli olup Çin ordusunda etkin pozisyonda bulunan An-lu-şan adındaki komutanın 200 binlik bir kuvvet ile Çin başkentleri Lo-yang ve Çang-an'ı zaptetmesiydi. Moyen-Çur, Tang imparatoruSu-sung'un yardım çağrısına olumlu yanıt verdi. Çin'e giren Moyen-Çor başkentleri geri almakta çok zorlanmadı. Bunun Çin'e maliyeti hiç de anımsanmayacak dereceydi: 20 bin top, ipek ve hatun adayı bir prenses.
Gerileme ve Çöküş;
Alp Kutluk Bilge ve ardılları olan ve neredeyse tamamı Ay Tengri'de kut ya da ülüg bulduklarını belirten adlar taşıyan kağanlar döneminde Tibetliler'in Çin'e baskısı iyice arttı. Üstelik bu kez Beş-Balık havalisine hakim olan Şa-To Türkleri ile de ittifak kuran Tİbetliler, Uygurlar'ın Çin ile kurduğu ticari, siyasi ve askeri dengeleri sarsmaktaydı. Hatta bazı kağanların devrilmesinde Tibetliler'in Çin'e yaptıkları akınların önlenememsi etkili oluyordu. Bir ara Ediz boyundan Kutluk Kağan döneminde (795-805) refah ve huzur seviyesine çıkıldıysa da Tibetliler'in Doğu Türkistan'a sızmaları ve Kırgızlar'ın kuzeyden baskıları devletin sonunu getirdi. Maniheizm'nin gittikçe yaygınlaştığı anlaşılan ve toplum yapısı iyice değişen Uygurlar'ın hemen yanı başında bulunan, göçebe savaşçı özelliklerinden hiçbir şey kaybetmemiş olan Kırgızlar; 840 yılında Ho-sa'yı öldürdüler, ahaliyi kılıçtan geçirdiler. Ötüken'de devletleri yıkılan Uygurlar, yurtlarını terk ederek Karluk ülkesine (Çungarya), Kan-çou'ya yoğun bir şekilde iç Asya/Tarım havzası'na göç ettiler.
![](https://img.wattpad.com/cover/306120595-288-k424157.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
- TÜRK TARİHİNE GİRİŞ -
RandomTürk kime denir? Bir gaddara mı yoksa barbara mı? Hırsıza mı yoksa cahile mi denir Türk? Bunu yanıtlayacak olursak, Türk ne barbardır ne de gaddar, ne hırsızdır ne de cahil. Türk her ne kadar intikamcı bir millet olsa da bir o kadar da merhametlidir...