- TÜRK TARİHİNE GİRİŞ - (5.SAYFA)

15 1 0
                                    

Çok fazla sürdüğünden, 4. Sayfayı kısa keserek 5. Sayfadan devam edeceğim. 4. Sayfadan gelenler burayı okumaya devam edebilirler. İyi okumalar.

---------------------------------------------------------

Yurduna dönmesinin ardından Attila, II. Theodosius'un ardından Bizans tahtına geçen İmparator Marcianus'tan kendisine ödenmeyen haraçları talep etmek için Konstantinopolis'e yeni bir saldırı planlamaya başladı. Ancak, 453'ün başlarında Hun hükümdarı beklenmedik bir şekilde öldü. Olayla ilgili en eski anlatım, Attila'nın, son eşi İldiko ile evliliğini kutladığı gece bol miktarda içki içtikten sonra şiddetli bir burun kanaması geçirdiği ve boğularak öldüğü hakkındadır ve Priskos'a atfedilir. Priskos'a göre, ölümü düğün gecesi gerçekleşecek ancak sabah gardiyanlar onu uyandırmak için odasına girdiklerinde, gelinin ölü bedeninin üzerinde ağladığını gördüklerinde ve şaşırdıklarında fark edilecekti.

Olaylardan seksen yıl sonra yazılan Bizans vakayinamelerinde Attila'nın ölümünün, eşi tarafından bıçaklanarak gerçekleştiği bildirilmektedir. Bazı tarihçiler, Theodosius'un Birkaç yıl önce denediğine benzer bir planın Marcianus tarafından düzenlemiş olabileceğini varsayarak, bu hipotezi inandırıcı bulmaktadırlar. Bununla birlikte bazı tarihçiler ise olayın gerçekleştiği zamana yakın dönemlerde kayda alınmış kaynaklarda Hun kralının vücudunda herhangi bir yara rapor edilmemiş olması nedeniyle cinayet hipotezinin reddedilemeyeceğini veya doğrulanamayacağını söylemektedirler.

Jordanes'e göre, Attila'nın askerleri hükümdarlarının ölümünü öğrendiklerinde kılıçlarıyla saçlarını ve yüzlerini keserek tepki göstermişlerdi çünkü Hun kültürüne göre tüm savaşçıların en büyüğünün ölümüne, kadınların yakarış veya gözyaşlarıyla değil, erkeklerin kanıyla yas tutulmalıydı. Attila gizli bir yerde, sırasıyle altın, gümüş ve demirden oluşan üç adet tabut ile beraber gömüldü[82] ve mezarını kazan köleler, mezarın asla keşfedilmemesi ve kutsallaştırılmaması için öldürüldü. Mezarın yeri günümüzde hala belirsizdir.

Attila'nın oğulları olan İlek, Dengizik ve İrnek, babalarının ölümünün ardından Hun İmparatorluğu'nun topraklarını ve vasal halklarını kendi aralarında bölüşmeleri sürecinde çıkan gerginlik zamanla çatışmalara dönüştü. Kendilerinin "en kötü koşulların köleleri" gibi muamele gördüklerini hisseden ve kültürel bağımsızlıklarını talep eden Cermen halkları, Attila'nın eski dostu ve sadık bir müttefiki olan Ardarik yönetiminde Hunlara karşı bir ayaklanma başlattı. 454'te İlek önderliğindeki Hunlar, Nedao Muharebesi'nde Cermenler karşısında acı bir şekilde yenildi ve savaş sırasında İlek öldürüldü.

Attila'nın kalan oğulları Gotları tekrar idareleri altına alabilmek amacıyla, Ostrogotların hükümdarı, Katalon Muharebesinde Attila ile birlikte savaşmış olan  Valamir'e saldırdılar, ancak geri püskürtüldüler. Ardından muhtemelen İrnek idaresindeki bir grup Hun kabilesi doğuya doğru göç etti. Abisi İlek'in ölümünün ardından Dengizik, 469'da Tuna'nın güneyine son bir baskın girişiminde bulundu, ancak Bassianae Savaşı'nda yenildi ve ertesi yıl öldürüldü.

Attila'nın imparatorluğu ölümünün ardından uzun süre yaşamamasına rağmen, Roma'ya ve diğer komşularına karşı yaptığı seferlerin etkisi olduça uzun sürdü. Hunların eylemleri sebebiyle zayıflayan Roma İmparatorluğu'nun ekonomik durumu, işgalciler tarafından kaybedilen stratejik öneme sahip toprakları yeniden kazanmak için yeterli değildi. Batı Roma'nın zayıflaması 476 yılında Odoacer tarafından tahttan indirelecek olan Romulus Augustus'a kadar devam edecek ve ardından İmparatorluğun çöküşü gerçekleşecektir.

Attila'nın ölümünden sonra tahta en büyük oğlu İlek geçti fakat diğer oğulları Dengizek ve İrnek taht kavgasına giriştiler. Bu taht kavgasından dolayı Avrupa Hun İmparatorluğu'nun devlet otoritesi zayıfladı. Çıkan karışıklığı fırsat bilen bazı kabileler birlikten ayrıldı ve devlet dağılma sürecine girdi. Attila'nın ölümünden bir yıl sonra Hunlar Nedao Muharebesi'nde yenildi. İlek'in yerine tahta geçen Dengizik de 469'da Bizans'a karşı savaşta öldü ve bu tarih bazı kaynaklarda Hun İmparatorluğu'nun sonu olarak kabul edilir. Attila'nın en küçük oğlu İrnek bir kısım Hun kitlesiyle doğuya doğru göç etti. Günümüz Macaristanlılar kendilerini Attila'nın torunları olarak görmektedirler. Macaristan Devletinin İngilizcesi de "Hungary" Hunların ülkesi anlamına gelen kelime ile türemiştir.

Attila'nın kişiliği, kısa boylu, çekik gözlü, buğday tenli, hilal kaşlı olarak tasvir edilir.

Attila'nın yapılan portresi. (T)

Attila, tecrübeli ve zeki bir lider idi. Kendisinden katça orduları yenmiş ve bütün Avrupaya diz çöktürmüştür. Olur mu öyle şey koskoca Avrupa mı diz çökecek? Diye soruyorsunuz ve alay ediyorsunuzdur fakat gerçekten Avrupa kavimleri Attila'ya diz çökmüştür. Batı Roma İmparatorluğu'na sefere çıktığında Papa Leon, Roma'ya girmesin diye Attila'nın karşısına çıkmayı bizzat kendisi istemiş. Attila geldiğinde de Attila'nın karşısına çıkarak diz çökmüş ve af dilemiştir.

Bugünlük bu kadar arkadaşlar yarın sizlere Göktürk Kağanlığı'nın kuruluşunu Aşina (Asena) boyunu Bumin Kağan ve İstemi Yabgu'yu eğer zaman yeterse de Kürşad İhtilali'ni anlatacağım. Buraya kadar okuduğunuz için teşekkür ederim. Eğer beğendiyseniz takip etmeyi, oylamayı ve görüşlerinizi yorumlar kısmında yazmayı unutmayın.

İyi günler... :)

- TÜRK TARİHİNE GİRİŞ -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin