𝔘𝔫𝔬.

1K 101 261
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Medyadaki ses eşliğinde okumanızı şiddetle tavsiye ederim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Medyadaki ses eşliğinde okumanızı şiddetle tavsiye ederim. Umarım beğenirsiniz!💌

Sabahın erken saatlerinde, henüz güneş doğmamıştı ve havada sanki gecenin parçası kalmış gibi, koyu mavi bir hava vardı; açık penceremden vuran rüzgar, kumral saçlarımın hafif dalgalanıp havalanmasına neden oluyordu. Denizden gelen dalga seslerinin kulağımda yarattığı etki, beni mayıştırıyordu. Geniş yatağımdan gün boyu çıkmak istemiyor, ince örtümün altına sığınıp uyumak istiyordum. 

Bunları düşünürken komodinin üzerinde duran telefonumun çalmasıyla, derin bir nefes alarak yavaşça doğruldum. Dün sahilde uzun bir yürüyüş yapmıştım ve bacaklarım bir hayli sızlıyordu. Bunu umursamadım. Ekranda gördüğüm isimle, yüzümde bir tebessüm oluşmuştu. Chaeyoung. Telefonu açıp hemen kulağıma götürdüm. Park chaeyoung, hayattaki tek değer verdiğim insan biricik kız kardeşim.

"Alo, uyanabildin mi uyuyan güzel?"

"Kaç kere diyeceğim Chaeyoung? Avustralya ile Jeju'da saatler aynı değil diye. Aramızda bir saat fark var. Sabahın köründe arıyorsun beni."

"Tamam, tamam. Kızma hemen. Hem buralarda yeniyim unutuyorum arada." Hafifçe kıkırdadı.

"Ah gitmenin üzerinden bir hafta geçti ama seni ne kadar çok özledim haberin var mı? "

"Of abla, ben iyiyim sen dert etme beni. Asıl sen kendine dikkat et. Kardeşin yakında ünlü bir mimar olacak senin düşündüklerine bak."  Chaeyoung Avustralya' da eğitim görüyordu ve yanıma sadece boş zamanlarında gelebiliyordu. O sıra tekrar konuştu.

"acaba şirket açtığımda adını ne koysam. Park Mimar, Chae Mimar ? Yada dur çok klişe oldu ya. Bu arada seni orada işe alsam ne güzel olurdu değil mi abla? İkimiz yönetirdik hatta kapına kocaman harflerle Park Jennie yazardım. Yada dur, dur. Aynı odada mı olsak düşünmem gerekiy..."

"Chae, sen önce bir okulunu bitirsene! Daha kahvaltı yapmadım sabahın beşi ayrıca."

"Aman , git yap sen kahvaltını. Bu arada kendine çok dikkat et seni çok seviyorum. Derse gireceğim ben. Öptüm!" Dedi ve suratıma kapattı. Hayatı doruklarda yaşayan çılgın bir kızdı. Ben ise,

Don't let me die.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin