Siyah saçlı genç lavaboya gideceğini söylemişti ama gittiği yön farklıydı.Bahçeye yöneldiğini fark eden sarışın peşinden gitmişti.
İçersinin aydınlığından dışarı çıktığında bir süre karanlığa alışmadı mavi gözleri. Az önce bir kaç adım önünde olan çocuğu kaybetmişti.
Etrafına bakınmaya başladı. Nereye gideceğini bilemeden yürüyordu.
Arka bahçe tarafına geçtiğinde etrafın daha da karardığını hissetti. Ağaçların ordan ses duyduğunda oraya doğru yöneldi. Endişeli sesi ile seslendi karanlığa.
"Saskee?"
"Burdayım sarışın."Karanlıkla bütünleşmiş çocuğun sesine doğru ilerledi.
"Nerdesin?"
"Beni cidden görmüyorsun bile."
"Çok karanlık."
"..."
"Yanıma gel... korkuyorum."Ensesinde hissettiği nefesle olduğu yerde kaldı sarışın.
"Hep yanındayım zaten."
"Lavaboya gideceğini söylemiştin."
"Evet."
"Bahçeye geldin ama."
"Evet."
"Yalnız mı kalmak istedin?"
"Evet."
"Peki...ben gidicem hemen ama önce özür dilemek istiyorum."
"Neden?"
"İçerde konuşmamız...beni yanlış anladın...ben."
"Neden özür dileyeceğini sormadım küçük prens neden gideceğini sordum ."
"Yalnız kalkmak istediğin için."
"Seninle yalnız kalkmak istiyorum ama."
"...."
"Karanlıkta görmen ile ilgili çalışma yapmamız gerek."
"Artık görüyorum."
"Ama alışman uzun sürdü. Kedini koruyamayacağın çok vakit geçti."
"Haklısın... nasıl bir çalışma."
"Karanlığa maruz kalarak."
"Karanlığı sevmiyorum ama korkuyorum."
"Gözlerime bak."
"Senin karanlığın farklı, onlardan korkmuyorum. Onlarda ışık var, sonsuz gibi ama bu sonsuzluk beni ürkütmüyor."
"Sadece sana baktıklarında böyleler, çoğu kişi yerde yatarken ve boğazında kılıcım varken gözlerini kapatır. Gözlerimle temastan kaçınırlar."
"Kılıçın yokkende gözlerinde kaçınanlar var."
"Çünkü onlara sana baktığım gibi bakmıyorum."
".....bana kızdın mı?"
"Hayır."
"Yalan söyleme."
"Yalan söylemiyorum...sana kızamıyorum."
"İnsanların ne diyeceğini nasıl tepki vereceğini senin kadar duymazdan gelemiyorum. Ama bu onlar yüzünden davranışlarımı değiştireceğim anlamına gelmiyor."
"Biliyorum."
"Özür dilerim ve teşekkür ederim."Sarışın önündeki büyük bedene sarılmıştı.
"Bende özür dilerim ve teşekkür ederim."
Siyah saçlı da önündeki minik bedene sarıldı.
~•~•~•
Festivalin üçüncü ve son gecesi.Bu geceki balo maskeli değildi.
Naruto ve hinata dans ediyorlardı. Etrafındaki bakışların hepsini hissediyordu. Güzel ve uyumlu dans ediyorlardı ama dünkü dansı kadar iyi değildi. Dün dans ederken olduğu kadar mutlu da değildi.
"Başka prenses kalmadı napsak ikimiz mi dans etsek."(neji)
"Hayır."(sasuke)
"Üzülme diye dedim. Beni bekleyen bir hanımefendi var zaten."Neji yanından gülerek ayrılıp tenteni dansa kaldırmıştı.
Sasuke gözlerini dans eden sarışından ayırdığında ona bakan sakurayı gördü. Yanına doğru ilerleyip dansa kaldırdı.
