~•24•~

131 18 40
                                    


Her gece ,tıpkı eskiden olduğu gibi oğlunun yatağına gelip ninisini söylemeye başlamıştı.Güneş sarısı yumuşak saçları okşayarak söylemiyordu bu sefer, güzel çocuğunu uyutmak için söylemiyordu.

Boştu yatak.

Kraliçe oğlunun yatağına uzandı, yatağına sinmiş kokusunu içine çekti. Ana yüreği yanıyordu.

Yemeden içmeden kesilmişti kraliçe , nasıl yiyebilirdi ki oğlunun yiyip yemediğini bilmezken.

Yavrusunun kaçırıldığı günden beri sakinleştiricilerle uyuyabiliyordu, nasıl uyuyabilirdi oğlunun sonsuz uykuya dalıp dalmadığını bilmezken.

Ayakta duracak gücü dahi yoktu ,kralın yardımlarıyla her gece oğlunun yatağına gelebiliyordu.

Kral kraliçeyi prensin yatağına uzanmasında yardım ettikten sonra biraz geri çekildi.Ateş gibi olan acısını eşinin göz yaşları daha da alevlendiriyordu.

Kraliçe kafasını oğlunun yastığına koyup mırıldanmaya başladı.

Lora lie lo
Lora lie lay
Lay lo, lay lo
Lay, lay
Lora lie lo
Lora lie lay
Lay lo, lay lo
Lay, lay

I'll fly for you
Senin için uçarım
My child, my son
Çocuğum, oğlum
Sweet dreams to you
Tatlı uykular sana
My only one
Bir tanem

I'll fly for you
Senin için uçarım
My child, my son
Çocuğum, oğlum
Sweet dreams, my only one
Tatlı uykular, bir tanem

Lora lie lo
Lora lie lay
Lay lo, lay lo
Lay, lay
Lora lie lo
Lora lie lay
Lay lo, lay lo
Lay, lay

~•~•~•

Camdan giren ay aşığı kanlı yüze vuruyordu. Beklediğinden daha az hırpalanmıştı. Sadece buz mavisi gözlere sahip adamı öfkelendirecek şeyler söylediğinde darbe alıyordu. Ama o buz mavisi gözlerde bir şey vardı, içine korku saran bir soğukluk. Onun aklından geçenleri okuyamasa bile manyakca şeyler olduğundan emin gibiydi okyanus mavisi gözler.

Ezilmiş parmakları ile zar zor kavradı yerdeki su tasını. Bir kaç yudum içebilmişti ki önünde beliren ayaklarla tası ağzından uzaklaştırdı.

Yemek tabağını yere sertçe bıraktı maskeli adam. Su tasının içine tükürdükten sonra sararmış dişleri ile sırıttı.

"Afiyet olsun."

~•~•~•

Ne bir iz ne bir haber vardı. Üç krallıkta prensi bulmak için seferber olmuştu. Bakılmadık yer bırakmıyorlardı.

Küçük prensinden tek bir iz bile yoktu. Ama biliyordu ölmemişti prensi. Bırakmamıştı onu. Hissediyordu.

Yumruklarını sıkıp gök yüzüne çevirdi gözlerini.

"Ant içerim ki vazgeçmeyeceğim."

🌕

Merhabalar nasılsınız.

Evet kısa bir bölüm ama ara bölümler.

Şarkıyı dinleyin 🥺🤍

Oy ve yorumları da unutmayın ✨✨💗

🌕

I FEEL REAL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin