Soğuk Savaş

<1> Beni çok sev

Not : bölüm başlıkları Şarkı isimlerinden seçip koydum okurken o şarkıyı dinleyebilirsiniz

——————————— Alaz ———————————

Yazın Sıcaklığı daha sabahın ilk saatlerinden başlıyor akşama kadar da sürüyordu , ben hiçbir zaman yaz insanı olmadım o yüzden yazın gelmesiyle hafiften tepem artmaya başlıyordu , yazın cehenem ateşinde çalışmak  gibisi yoktu , şimdiden heryerim ter içinde kalmış
Saçlarımdan ter akıyordu koşmayı durdurup cadde önündeki bakkal'dan bir şişe su aldım , şişeyi açıp önce kafama döküp derimin temizlenmesine izin verdim sonrada suyu içtim son damlasına kadar
Yanımdan geçen iki genç kadın bana öyle edepsiz bir şekilde bakıyorlardı ki sanki reklamlardaki biskolata erkeklerden biriydim , onları görmezden gelip kulaklığıma basıp müziği tekrar açtım ve eve kadar koşmaya devam ettim.

İçeri girdiğim de ev sucuk kokuyordu , mutfağa geçtiğim de babaannem çayı demlikten çıkarıyordu beni görünce ağzı açık kaldı " Yavrum bu ne hal ! Köpekler mi kovaladı " dedi espiri yaparak
" Ee yaz geldi neboş formuma dikkat etmem lazım " dedim
" sanki çok yemek yiyorsun da birde spor yapıyorsun" diye sitem etti

" merak etme neboş ben iyim hem kızlar kaslı erkeklerden hoşlanır " diye göz kırptım
" Şimdi anlaşıldı kim için maraton koştuğun " diye tebessüm etti " hadi duşunu al da kahvaltını yap " diye ekledi

Odama gidip üstümü çıkartım ve hemen kendimi soğuk suyun ferahlatmasına bıraktım Dünya şimdi daha güzel geliyordu bana ,
Lacivert pantolon ve  açık mavi gömleği giyidim, aşağa inip kahvaltımı yaparken Babaannem bana bir kızın fotoğrafını gösterdi telefonundan
" İsmi neymiş ? " diye sordum çünkü 2 haftadır sürekli bana kız bulmaya çalışıyordu benim kalbimin sahibini hala unutmuştu babaannem , " Özge " dedi Babaannem
" Halimenin yeğeni bir şirkete Çalışıyor Kültürlü Aile terbiyesi almış erkek eli değmemiş " dediğinde kahkaha attım babaannem bana bakışlarıyla neden güldüğümü açıklamamı bekliyordu
" bu devirde Kaldı mı öyle hanımefendiler neboşum" dedim gülmeye devam ederek " Var tabi sen her kızı aynı kefeye koyamazsın " dedi ciddi bir tavırla
" Bence bunu elleyelim " dedim son zeytini de ağzıma atıp çekirdeğini avcuma alıp tabağın altına sokarken " Sen bu gidişle evde kalacaksın " dedi
Sandalyeden kalkıp yanağını öperken " o kızlar için değil miydi " dedim tebessüm ederek " Yine gün boyu kız ara dur şimdi of of " dedi babaannem
" Neboşum ya , ben neslihan'la evleneceğim unutuyorsun bir türlü ayıp oluyor gelinine " dedim de babaannem bir saniye için düşünüp durdu sonra hatırladı " Sana kızı vermediler ya bitmedi mi mesele" dediğinde kaşlarım çatıldı " bu sefer verecekler neyse ben dükkana geçiyorum " diyip çıktım evden.

Terzi dükkanında çalışıp durmuştum bu sıcakta kumaşları taşıyıp durdum koltuk altlarım çoktan ıslanmıştı üç yıldır çalıştığım bu dükanda herşeyi ismet ustadan oğrenmiştim babamdan daha çok hakı vardı üstümde akşama doğru işim bitmiş , arabama binince Yıldırımı aradım " Söyle kardeşim " dedi
" Benim işim bitti geçiyorum ormana " diye haber verdim
" Tamamdır ... belki ben 10-15 dk gecikebilirim ama elimden geldiğince erken çıkmaya çalışacağım "
" Sıkıntı yok " diyip kapatık

Yıldırım'la 15 yıla yakındır arkadaştık hatta arkadaştan öte kardeştik Hergün ne olursa olsun bir saatliğine orman yolundaki bir alanı keşfedip orada buluşup günümüzü anlatıyorduk , Yıldırım avukat olunca işleri yoğunlaşıp eskisi gibi görüşemiyorduk onun için hergün bir saat dedik.

Bankta oturup onu yarım saat bekledikten sonra range rover son model arabasıyla yanaşıp arabadan inerken ceketini düzeltip güneş gözlüğünü gözünden çıkarıp ceketin iç cebine soktup bana doğru yaklaştı
" Naber " diyip kendimize haz bir tokalaşmamız vardı onu uygulayıp yanıma oturdu