Yine o yer.bozuk foloresan lambalarının aydınlattığı küf ve nem kokan yer.ayakkabılarımın yankısı duvarlara çarparken tek ses nefes alış verişlerim,ayakkabılarım ve tavandan damlayan su damlalarıydı.kolumdaki acıyla olduğum yerde durdum ve kolumun üzerindeki siyah kumaşı sıyırdım.
Hayır! 3 gündür kaçtığım o an gelmişti eğitimim başlamıştı.kolumdaki guardian dövmesine son bir bakış atıp kararlı bir nefes aldım ve kolumdaki kumaşı eski haline getirdim.ve koridor boyunca ilerlemeye devam ettim taki bir karaltı tavandan geçene dek.hemen sonra ürpertici bir ses yankılandı
"brooklyn young hard-xam başladı.davranışlarına ve hızına göre hard-xma'in uzayıcak.iyi eğlenceler"Burdan çıkınca o adamı öldürüceğim.
"hey!beni duyuyor musun?"gözüm karşıdaki kameraya takılınca mırıldandım."tabiki duyuyorsun"sesimi biraz yükselterek"Arkanı kolla seni pislik herif çünkü burdan çıktığımda seni öldürücem!"
Tüyler ürpertici bir sakinlikle "tabi hard-xam'i geçebilirsen brooklyn young
"Bu lanet adam neden tüm ismimi söylüyor ki"iğrenç bir cızırtıdan sonra bir daha hiç ses gelmedi.ilerlemeye devam ettim ta ki o karaltı ilerde gözükmeye başlayana kadar.kendimi koruyabilmek için etrafta bişey ararken karaltı bana doğru gelmeye başladı etrafa bakıyordum ama hiçbir şey bulamadım.karaltı bana iyice yaklaştığında onu bir tür hayvan yada ona benzer bişey olduğunu anladım.
korkuyu bütün bedenimde hissederken yaratık üstüme atladı.15 cm olan pençelerini karnıma geçirirken sadece bağırdım.tam ağzını açıp kolumu ısıracakken tekme attım.onu yavaşlattı ama durdurmadı hatta dahada sinirlendirdi.elimle ona vuracak bişey ararken kulak tırmalayıcı bağırması kulaklarımı ağrıttı.elim keskin bir taş yüzünden kesildiğinde bakışlarım o tarafa kaydı.yaratığın boynunu sıkmaya çalışırken beni kuyruğuyla ileri fırlattı.gözlerim bir an için kararsada odak noktasını sonunda buldu.
Hızla doğrulmaya çalışıp keskin taşın nerde olduğunu gözlerimle taramya başladım.sonunda bulduğumda yaratık bana doğru geliyordu.tam taşa eğilmişken yaratık üstüme doğru attladı ama yandaki keskin bir kaya sayesinde boynu koptu.görüntü midemi bulandırırken.bir kaç dakkika şok içerisinde kaldım sonra kendime burdan çıkmam gerektiğini hatırlatarak ayaklarımı hareket ettirp gün ışığını geldiği yöne doğru ilk önce aksak adımlarla yürüdüm daha sonra koşmaya başladım.önümdeki kirli ve paslı kapıyı ittirip dışarı çıktım.etrafa göz atarken aslında cehenneme geldiğimi öğrenmiş oldum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah dünya
Fantasyona kaçamak bir bakış atıp,merak ettiğim soruyu sordum: -bu dünya neyden oluşuyor sarı kafa? Hakaretimi dikkatte almadan soruma cevap verdi. -insan derisi,kemikleri ve saf çamurdan oluşuyor,dedi.
