# Benimki

3.Bölüm

Geceye tamamen hazırım. Partiye gitmek için kapıya doğru yürüdüm ve son kez aynaya baktım. Tam anlamıyla hazır olduğuma emin olmalıyım. Kapıyı açıp dışarı çıktım hava tam hoşuma gittiği gibi sıcak ama bir o kadar da serinletici hemen arabama bindim. Bir şeyi unutmuştum. Parti neredeydi ? Telefonla hemen Doğa'yı aradım ve partinin nerede olduğunu sordum. Doğa'dan aldığım cevaba sevindim parti bildiğim bir yerde bir kaç kilo metre ötedeki konserler için hazır olan sahilde. Orası partiler için gerçekten bir numaralı bir mekan. Arabamı çalıştırıp yola koyuldum. Sebepsizce gülüp bütün gün dinlediğim şarkıyı hala dinliyorum bıkmadan usanmadan defalarca dinliyorum. Partinin olduğu mekana yaklaştığımda birden aklıma yine o kız geldi. Belkide partide rastlamayı düşündüğüm için olabilirdi ama birazda olsa hüzünlendim. Kumsala vardığımda partinin gerçekten de çok kalabalık olduğu seslerden belliydi ve arabam için park yeri aramaya başladım çok şanslı olmalıydım ki küçükken çok sevdiğim araba olan vosvos dediğimiz pembe bir arabanın yanında yer buldum ve arabamı park ettim. Arabaya hayran hayran bakmaya başlamıştım birden eski günleri anımsadım. Annemin ilk arabasıydı. Sırf benim sevdiğimi bildiği için babamın anneme evlilik yıl dönümü hediyesiydi. Annemle beraber o arabayla bir çok gezmelere gitmiştik. Anılarımı yad ettikten sonra partiye doğru kumsala ilerlemeye başladım. Kalabalığa karışarak Doğa'yı aramaya başladım. İlk defa bu kadar kalabalığa karışmıştım normal zamanlarda kalabalığı fazla sevmem. Doğa'yı partinin en güzel bölümü diyebileceğim yerde buldum. Burası sahneyi en net gören yerdir. Sahneyi cepheden gören yüksek düz bir yüzeyi olan kayalık, ilginç olansa kayanın üzerinde basamak yapılmışcasına girintiler çıkıntılar bulunması. Doğa'nın yanında sınıf arkadaşlarından oluşmuş bir tayfa ile eğleniyorlardı hemen yanlarına doğru harekete geçtim ve yanlarına çıktım.

- Selam.

- Selam.

- Naber arkadaşlar ?

- iyilik. Senden naber ? deyip doğaya sarıldım sırasıyla herkesle tokalaştık. Hiç şaşırmamıştım. Partide Doğa'nın erkek arkadaşı da var ve tam yanımda duruyor. Onu sevmediğimi bildiğini düşünüyordum çünkü her fırsatta ona karşı olan tavrımı ortaya koyardım. Doğa ne kadar bize bir gün iyi bir arkadaş olacaksınız dese bile bunu hiç ihtimal vermiyorum.

- Bugün ki halin neydi öyle ?

- Ne vardı halimde ?

- Bilmiyorum. Bunu senin cevaplamanı umuyorum.

Biraz düşündüm ve ona bugün ki ilginç olayı açıklayıp açıklamamakta kararsız kaldım.

- Bir problem yok. Olsa biliyorsun ki ilk bilen sen olursun.

- Evet biliyorum ama uzun zamandır beraber vakit geçiremiyoruz sanki bizden uzaklaşmak istiyor gibisin.

- Yo.. Hayır öyle bir niyetim yok. Sadece derslere biraz canım sıkkın. deyip konuyu kapatmaya çalıştım.

- Bira almaya gidiyorum sende ister misin ?

- Teşekkür ederim az önce içtim gece henüz yeni başlıyor hızlı gitmek istemiyorum.

Kayalıktan inip kumsalda bira dağıtan çocuğun yanına doğru yürüdüm ve çocuktan bir bira alıp kafaya dikmeye başladım.

- Adın ne senin ?

- Teyfik efendim.

- Efendim mi ? Gerek yok böyle şeylere Teyfik.

- Peki efendim.

Bunun üzerine gülüp Teyfik'e sakın bir daha böyle söyleme dercesine bir bakış attım.

- Kaç yaşındasın Teyfik ?

- 16. - Peki okuyor musun ?

- Evet 3.sınıf öğrencisiyim.

- Hmm. peki ne olmayı istiyorsun ?

- Edebiyat öğretmeni.

- Neden edebiyat öğretmenliği ?

- Çünkü beni dersten bıraktı.

Bunun üzerine kahkahayı bastım ve ciddi olup olmadığını düşündüm.

- Ciddi olamazsın.

- Gayet ciddiyim. Hocama inat edebiyat öğretmeni olup gelecek nesle destek olacağım.

- Peki. Bunun için derslerinde başarılı olmalısın öyle değil mi ?

- Haklısınız bütün derslerim iyi fakat edebiyat hariç.

- İstersen Teyfik sana yardımcı olabilirim.

- Teşekkür ederim buna çok sevinirim.

O dakika Teyfik'e bana ulaşması için telefon numaramı verip biramı alıp Teyfik'in yanından ayrılıp arkadaşlarımın yanına doğru yürüdüm. Yanlarına vardığımda kumsalda eğlenen insanları tepeden görme fırsatı buldum. Parti tam anlamıyla mükemmel ama henüz o atmosfere giremedim. Birden bire bugün dinlediğim müzik partide çalmaya başladı. Herkes partide dans ederek şarkıya eşlik ediyor ister istemez bütün gün dinlediğim parçayı ezberlemiş olduğumdan bende eşlik etmeye başladım. Kalabalığa baktığımda bugün ki kızı gördüğümü sandım ve çok şaşırdım daha dikkatli bakmak için kayanın ucuna doğru ilerledim. Evet oydu ve heyecandan kalbim pır pır atmaya başladı. Ne yapacağımı bilmez bir hal içine düştüm. Yanına gitmeyi karar verip elimdeki birayı bırakıp hemen kayanın üzerinde atladım ve kıza doğru ilerlemeye başladım. Arkamdan Doğa bana bağırmaya başladı.

- Yalın. Nereye gidiyorsun ? Heey.. Yalın sana diyorum.

O an Doğa'yı tamamen bırakıp kıza doğru koşmaya başladım. Çok yaklaştım ama sürekli insanlara takılıyordum ve gözden kaybetmeye başladım. Nerede olduğunu aramaya başladım fakat tamamen kaybettim. Bir günde iki kere aynı hissi hissetmek çok acı oldu. Çaresizce kayalığa geri döndüm.

- Nereye gittin apar topar. Senin için çok endişelendim.

Doğa'ya cevap verecek durumda değilim. Yanında durup o kızı düşünüyorum ama onun böyle bir kızdan haberi bile yok. Ona bir cevap vermeliydim.

- Uzun zamandır görmediğim birini gördüğümü sandım fakat o değilmiş endişelenecek bir şey yok. Merak etme !

- Sen gerçekten iyi olduğuna emin misin ?

- Sanırım bugün çok yoruldum.

- İstersen gidelim.

- Yo hayır ben yalnız gitsem daha iyi olur. Erkek arkadaşını, arkadaşlarını bırakma

- Yalın ! beni telaşlandırıyorsun bak istersen bir doktora görünelim.

- Buna gerek yok.

Diyerek tokalaştık ve arabamın yanına gittim. Vosvos'un yerinde olmadığını gördüm. Arabama binip evin yolunu tuttum. Bugün yaşananlardan hem mutlu hemde üzgün bir hal içindeyim. Kendimi bir türlü toparlayamıyordum. Arabayı garaja park ettikten sonra hemen eve girip yatağa sırt üstü uzandım. Kimdi o kız ? Adı neydi ? Acaba bir daha görebilecek miyim ? Neden onu hep düşünüyorum ? Ben aşık mı oldum ?