part 8

411 36 5
                                    

Yeni bir güne uyanmıştım ve yeni bir başlangıç yapacaktım. Bilmiyorum sehunsuz bir hayat...mavi olmayan deniz, gökyüzü gibi.
Sehun evden çıkmadan okula gitmeliyim. Onunla karşılaşınca verdiğim karardan vazgeçmekten korkuyorum. Ayrıca bugün onun sınıfına dersim de yoktu yani karşılaşma ihtimalimiz çok düşüktü. Bu yüzden rahattım.
.......
Öğle tatiline girdiğimizde öğretmenler odasına koşarak ulaşmıştım. Hala sehunla karşılaşmamıştım ama karşılaşabilirdim. Ayrıca karnımda çok açtı. Sabah kahvaltı yapmamıştım ve dün biraz içtiğim için midem bulanıyordu.
*ahh~~Karnım*
Başımı masanın üzerine koyduğumda kapının açıldığını duydum. Ayak seslerinden dolayı bana yaklaştığını hissediyordum. Yavaşça bana yaklaşıp ensemdeki saçları düzeltmeye başladı.
*Sehunun kokusu*
Bu kesinlikle tanıdık geliyordu. Huzurlu hissediyordum.
"Sana yemek getirdim tatlım. "
"Ahh~~ kai. Sen miydin?" Şaşkınlığımı gizlemeye çalışarak sakince söyledim. O ise daha önce hiç görmediğim gülümsemesini bana sunuyordu. Bu gülümsemeyi hak ediyormuydum bilmiyorum.
.-.yazar bakış açısı .-.
Luhan ayağa kalkıp kainin elindeki yemek tabağını aldı ve teşekkür etti. Kainin yemeği verdikten sonra gideceğini düşünmüştü ayrıca teşekkür de etmişti.
"Ben düşündüm ki yalnız yemek istemezsin. Bu yüzden iki kişilik yemek getirmiştim. Kurtlar kadar acıktım oh çok lezzetli kokmuyor mu sencede?" Kai luhanın cevap vermesine fırsat vermeden poşetteki yemekleri çıkarırken söyledi.
"Ah..evet bende açıkmıştım , tekrar teşekkür ederim kai"
Karşısında kai olmasına rağmen luhan hala sehunu düşünüyordu. Sehunu ve o..o öptüğü kızı.
Luhanın çubuklarıyla yemeğiyle oynadığını farkeden kai elindeki çubuğu luhanın dudaklarına doğru uzatıp dudaklarını dürttü.
"Yemeğinle oynamamalısın lu, uslu bir çocuk ol ve öğle Arası bitmeden yemeğini bitir"
"Oh..peki..tekrardan teşekkür ederim kai"
"Benimle resmi olma ve yarınki randevuyu unutma, kendine dikkat et ben odama dönüyorum"
Luhan kaiye mahcup bir gülümseme sunduğunda kai buna karşılık olarak en samimi gülümsemesini göstermişti. Bunun nedeni kai nin gerçekten iyi biri olduğundan değil luhanı kazanmak istemesiydi. Onunla sadece bir gece geçirmek istiyordu. Eğer beğenirse belki daha sonrada onunla beraber olabilirdi.
Kai odasına geldiğinde karşısında sehunu kendi telefonunu karıştırırken buldu.
Sehun ise telaş yapmış bir şekilde telefonu aldığı yere bıraktı.
"Bir sey mi oldu sehun?!"
"Şey Hayır baba"
"Telefonum neden elindeydi peki?" Kai sorgulayıcı tavrıyla sormaya devam etti.
"Ben şey. . Saatte bakıyordum sadece, benim telefonumun şarjı bitmişte"
"Anladım"
"Şey. .baba yarın bir işin var mı? Dışarı çıkalım diyecektim"
"Yarın olmaz sehun önemli bir randevum var ayrıca yarın senin özel dersin yok mu? Koreceni iyileştirmen lazım. " gösterişli koltuğuna otururken söyledi.
"Ben sadece seninle biraz vakit geçirmek istemiştim. "
Babası oğlunun lafını duymamazlıktan gelerek devam etti.
"Oh..Ayrıca sehun yarın bir arkadaşında kalsan olmaz mı? Anlarsın ya babanın bazı özel işleri var"
Kai sehunun karşısında gülümserken sehun tepkisiz duruyordu. Sadece babasına "peki" diyebilmişti. Odadan çıktığında ayakları onu öğretmenler odasının önüne götürmüştü. Kapıyı hafif aralayıp görmek istediği kişiye baktı.
"Üzgün görünüyosun lu , bende Üzgünüm" fısıldayarak söyledikten sonra kapıyı aynı yavaşlıkta geri kapadı ve sınıfına doğru ilerledi.
Yarın onu zor bi gün bekliyordu.
....
Çok geç geldi biliyorum ve Üzgünüm kac gündür yazmaya usendigim icin yayinlayamadim. Aslında uzun bir bölüm olacaktı ama duzenlemedigim kısımlar olduğunu fark ettim ve bu kısmı yayınladim. Ileriki bolumlerde sehunun bakış açısından yazmayi planlıyorum ama hala plan yani bi taslak yok elimde . Neyse sizi seviyorum opuldunuuuzzz..

TEACHERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin