Westshell Ville

𐀔 The Unwanted

Günüm her zamanki gibi sıradan başlamıştı erkenden uyanmış, pencerenin hemen önününde duran gri saksıdaki çiçeğimi sulamış ve üzerimi değiştirdikten sonra mutfaktan aldığım bir elmayla kahvaltıyı geçiştirerek Shell Beach'e gitmek için yola koyulmuştum. Otobüsle bir kaç duraktan sonra otelden çok bir moteli anımsatan Shell Beach ve ağızından asla indirmediği sigarasıyla Kızıl Blaine beni karşılamıştı.

 Blaine'e hafifçe gülümseyerek Shell Beach'in solmuş mavi boyalı kapısından içeri girmiş, resepsiyondaki yerime geçmiştim Blaine ise yüzünde aynı düz ifadeyle peşimden içeri girerek yanıma oturmuştu. Yaz mevsiminde olsakta buralarda pek turiste rastlanmazdı bu durum Blaine'inde benimde işimize geliyordu sonuçta yapmamız gereken tek şey öylece oturarak mesaimizin bitmesini beklemek oluyordu. Benim şansıma bu yaz Shell Beach'in eski, bakımsız odalarından neredeyse yarısı ancak dolabilmişti. Çoğu yollarına devam etmeden önce geceyi geçirmek isteyen (gece geç saatte sadece uyumak için gelip sabahlarıda erkenden yollarına koyuldukları için çoğunlukla geceleri lobide duran bayan Dean veya Kızıl Blaine ile muhattap olan ve neredeyse her zaman gündüzleri çalışan benimle karşılaşmayan) misafirlerimizin dışında değişik kişiliklerde olan uzun süreli misafirlerimiz de vardı. Mesela her sabah beş buçukta lobiye gelip kahvaltı saatine kadar bir kaya kadar sert ve rahatsız edici koltukların üzerinde anlamsızca dışarıyı izleyen bay Moses veya bütün boş zamanlarında bana vefasız olduklarını idda ettiği ailesinden yakınan altmışlarında dul bir kadın olan bayan Margaret hatta her akşam güneş battıktan sonra odayı terk edip bir vampir edasıyla güneş doğmadan otele geri dönen bay Aaron gibi bir sürü insanla tanışmıştım. Kısacası bu küçük otelde her türden insanla tanıştığıma emindim tabi o gelene kadar. Bu kadar renkli kişiliklere sahip misafirlerimiz bile onun yanında oldukça sıradan kalıyorlardı.

Onunla tanışmam bile alışılmışlığın dışında bir şekilde gerçekleşmişti. Blaine sigarasını henüz bitirmediğinden molaya çıkmamı istememişti ve ben de onu rahatsız etmek istemediğim için o sigarasını veya sigaralarını bitirene kadar onun yerine bakmıştım. Tam da o sırada Shell Beach'in ağır kapısından içeri girmişti. İddalı bir giyiniş tarzı vardı üstündeki her şeyin marka olduğuna yemin edebilirdim kulağındaki küpenin bile. Yüzünde rahat bir ifadeyle bana gülümsemişti. İlk görüşte flörtöz bir kişiliği olduğunu anlayabilirdiniz sarı saçları ve yapılı bir vücudu vardı ilginç bir şekilde yanında herhangi bir valiz yoktu elleri cebinde sadece içeri girmişti belkide sadece yolda kalmıştı ve geceyi geçirecek bir yer arıyordu böyle birinin bu küçük kasabaya kendi isteğiyle gelmesi imkansızdı.

Adamı yargılamaktan vazgeçerek ona yardımcı olmaya karar vermiştim ama o benden önce konuşmaya başlamıştı.

"Bana burada çalışan birini çağırır mısın prenses?"

Yani bir üniformamız yoktu ancak yakamda ismimin yazması ve resepsiyonda duruyor olmam burada çalıştığımı kanıtlar nitelikteydi ayrıca kimse burada kendi isteğiyle durmazdı değil mi?

"Şey, ben burada çalışıyorum zaten. Size nasıl yardımcı olabilirim?" Yüzüme kondurduğum kibar bir gülümsemeyle özgüvenimin yıkıldığını olabildiğince saklayarak konuşmuştum o ise hiç çekinmeden etrafı incelemiş ve buradan iğrendiğini belli edercesine yüzünü buruşturmuştu.

"Boş oda var mı? Mümkünse en büyük ve temiz olanından." 

" 7 Numaralı odamız boş üstelik oldukça büyük ve denize sıfırdır."

Gülümsemesi tüm suratına yayılırken benden müdürümü çağırmamı istemişti nedenini anlamasamda bayan Dean'i çağırmış ve onları dinliyormuş gibi görünmemek için biraz uzaklaşarak camdan dışarıyı izlemeye başlamıştım. Yaklaşık yarım saat sonra bayan Dean peşinde yine o sarışın çocukla birlikte kıkırdayarak yanıma gelmişti. Benimle yaşıt görünen sarışın çocuğun kim olduğunu bilmiyordum ancak bu çocuk bayan Dean'e yarım saat içinde ne yaptıysa onu tamamen başka birine dönüştürmüştü. Bayan Dean, sarışın çocuğu otelimizin tek süit odasında bir süreliğine misafir edeceğimizi onun otele girişini yapmamı söylemişti. İşlemleri halletmek için çocuğa otelde ne kadar kalacağını sorduğumda ise çocuk buna henüz karar vermediğini söylemişti. Çıkış tarihinin belli olmamasının uygun olup olmadığından emin değildim ancak emin olmak için bayan Dean'e döndüğümde o hala sırıtmaya devam ediyordu. Dikkatini çekebilmek için ona seslenmem gerekmişti ancak bayan Dean gülümsemeyi bırakmadan " Bay Lee ödemesini haftalık olarak yapacak o çok değerli bir misafirimiz, onunla özel olarak ilgilen." diyerek tekrar kıkırdamaya başlamış ve odasına geri dönmüştü.