KIZIL BELA

16.4K 780 43
                                    

İyi okumalar dilerim.

Sizden rica ediyorum oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin. Oy verirseniz kitap daha çok öne çıkar. Diyeceklerim bu kadar gerisi size kalmış.

Yemek yemek için geldiğimiz bu yer aşırı gösterişliydi. Bizi girişte karşılayan görevli ile masamıza gidiyorduk. Deniz kenarına geldiğimizde gözlerim ışıldar şekilde önümdeki manzaraya baktım. Hafif dalgalı deniz ve mekanın ışıkları denize yansıyordu. Bu şekilde bir görsel şölen sunuyordu bana.

Mete masanın ucunda duran sandalyeyi çekti oturmam için. Ona minnet dolu bakışlar atıp çektiği sandalyeye oturdum. Onlarda tam benim karşıma oturdu.

Onlar sipariş edilecek yemekleri konuşurken ben de denizi izliyordum. O sırada telefonum titredi. Cebimden çıkarıp gelen bildirime baktım. Yine beni deli eden o kişiden mesaj gelmişti.

Bilinmeyen numara: Kedicik bugün çok sinirliydin. Bir nedeni var mı?

Uğur: Ulan manyak birde nedenini  soruyorsun bana.

Bilinmeyen numara: Evet soruyorum hırçın kedim.

Uğur: Ulan sikik  bana bir daha o şekilde seslenme. Nedeni ise sensin amına koyayım.

Bilinmeyen numara: Aa ben seni üzmem ki. Hem ilk ben koyacağım.

Uğur: Of bir siktir git ya.

Uğur çevrimdışı.

Bilinmeyen numara: Çok nazlızın kedicik.

Bilinmeyen numara çevrimdışı.

Şu an asla sinirlenemezdim. Çünkü sevdiğim iki kişi şu an karşımda ve bu ortam, atmosfer çok güzel. Onun yüzünden bu atmosferi bozmayacağım.

Mete siparişleri verirken Cem bana göz kırptı. Onun bu hareketi bile karnıma sancı girmesini sağlıyordu.
"Sana sormadan sipariş verdik ama, bir sorun olur mu?" dediği zaman kafamı olumsuz anlamda salladım.

Yavaş yavaş siparişler gelmeye başladığı zaman biz de ufak bir sohbetin içine girmiştik. Normal günlük sohbet etmeye başladığımızda, onların aramızda olan muhabbetten konuşup beni sıkmak istemediklerini anladım.

Onlar şarap içerken bugünlük onlara eşlik etmem için izin vermişlerdi. Gözlerimi etrafta gezdirirken Mete'nin arkasında buraya doğru gülerek gelen bir kadın olduğunu gördüm.

Üzerinde vücudunu saran, dizlerinin üstüne kadar inen, siyah askılı bir elbise vardı. Ayaklarında ise elbisesine uygun siyah ayakkabılar vardı. Kulaklarında sallantılı ışıl ışıl küpeler vardı. Kızıl dolgun  saçları beline kadar uzanıyordu. Yüzü özenle yaratılmış gibi; gür kirpikleri, düzgün kaş yapısı, küçük burnu ve dolgun dudakları ile bir ilah gibiydi.

Gülerek masamıza geldi. " Aaa beyler siz de burdaydınız?" dedi cilveli bir sesle. Ama bu cümleyi kurarken sadece Cem'e odaklıydı. Cem kafasını çevirip ona baktı ve yüzünde ufak bir tebessüm oluştu. Ufaktan bozulsam da belli etmedim.

"Merhaba hoş geldin Filiz." dedi Cem ona kibar bir şekilde. Filiz bunun üstüne saçlarını eliyle savurup benim yanımda olan sandalyeyi çekti ve;
"Oturabilir miyim?" diyip oturdu.
"Ee oturdun zaten." diye mırıldandım sessizce.
"Efendim canım, bir şey mi dedin?" dedi hafif bana dönerek.
"Yok bir şey demedim." diyip önüme döndüm.

Masada ufak bir sohbet havası vardı yaklaşık yarım saattir. Cem ile Filiz sohbet ederken arada Mete dahil oluyordu ama sıkıldığı çok belliydi. Galiba o da bozulmuştu Filiz'in Cem ile ilgilenmesine.

Buradan kalkmamız gerekiyordu. Bir şey bulup bu ortamı bozmalıydım. Aklıma gelen fikir ile aniden ayağa kalktım ve Filiz'in önünde duran şarap kadehini elim çarpmış gibi üstüne döktüm.

Filiz çığlık atınca ben de başımı tuttum.
"Başım çok dönüyor, iyi değilim galiba."  dedim Cem'e bakarak. Hemen kalkıp yanıma geldi. Mete ne yapmaya çalıştığımı anlamış gibi muzipçe güldü.
"Elbisem battı." dedi Filiz ağlamaklı bir ses ile. Oh iyi yaptım. Benim sevdiğim adama o kadar kur yapmasaydın sen de.

"Çocuk rahatsız görmüyor musun Filiz?" dedi Cem ayıplar gibi.
"Mete sen hesabı hallet ben Uğur'u arabaya götüreyim." dedi ve beni yürütmeye başladı. Arabanın yanına geldiğimizde arka kapıyı açtı ve beni dikkatlice bindirdi. O sırada Mete yanımıza geldi.

İkidi de yerlerine geçip kemerlerini takınca Cem arabayı çalıştırdı. Beni eve bırakana kadar sürekli iyi olup olmadığımı sordu. Fazla endişe etmemesi için iyi olduğumu söylüyordum hep.

Bir kızıl beladan da bir şekilde kurtulmuş oldum.

Bölüm geciktiği için özür dilerim. Yolunda gitmeyen şeyler oluyor o yüzden geç geldi.

Öğretmen  - GAY (bxbxb) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin