One Two Three (bxbxb)

8

Oğuz kendini biraz toparladıktan sonra salona geri gelmişti.

"Bir şeyler ister misiniz?"

"Gerek yok. Otur."

Cem'in cevabıyla hızlıca ikilinin karşısındaki koltuğa oturdu.

"Biz buraya bizimle gelmek ister misin diye sormak için gelmiştik."

"Hı? Nereye?"

"Bizim için beraber vakit geçiririz diye otel tuttum. Hem belki cevabını da verirsin bize."

"Ama benim çalışmam gerekiyor. İzinlerimin hepsini de kullandım."

"Sen onu olmuş bil. Gelmek istiyor musun istemiyor musun?"

Oğuz bu ikiliden kurtulamayacağını düşünürken onlardan kurtulmak istediğini sanmıyordu.

"Olabilir ya-"

"Güzel. Biz seni yarın sabah alırız. Sen eşyalarını topla."

"Hemen mi?"

"Evet."

"Pekala. O zaman ben şimdiden hazırlasam iyi olur."

Cem ve Ata'nın kalkmaya niyeti olmadığını görünce kendisi kalkıp odasına geçti.

Her gelen misafirine bir şeyler ikram etmedikçe içi rahatlamayan Oğuz onlar için de bir şeyler hazırlamıştı hemencecik.

Mutfaktan çıkmış salona geçiyordu ki Cem ve onun üstündeki Ata'yı hararetle öpüşürken görmesiyle gerisin geri mutfağa girdi.

"O neydi öyle?" diye kendi kendine mırıldanırken bir süre kendisine hiç iyi gelmeyen sesleri dinledi.

Bittiğine kanaat getirirken elindeki tepsiyle tekrar salona girdiğinde hiçbir şey olmamış gibi oturan çift ile hayal gücünün arşa çıktığını düşünürken tepsiyi önlerinde duran masaya bıraktı.

"Dün kek yapmıştım, içecek olarak da süt vardı evde. Bunları getirebilirdim, kusura bakmayın."

"Önemli değil getirmesen de olurdu."

Cem bunları derken Ata'nın iştahla yemesi biraz tezattı.

"Sanırım getirmem çok daha iyiymiş."

"Ellerine sağlık."

Ata'nın dudağına bulaşanları gören Cem yalamak için Ata'nın dudaklarına yaklaşmıştı ki durdu ve pür dikkat onları izleyen Oğuz'a döndü.

"Sen de ister misin?"

"He? Ne? Yok... yok!"

Oğuz korkakça bakışlar atarak tekrar odasına dönerken Cem'in ve Ata'nın güldüğünü gördü.

Çok mu güzellerdi ne?