Geldikleri lüks restorantta Ata fazlasıyla geriliyordu.
"Kalkalım. Başka yere gidelim. Kaç kere dedim sana geriliyorum diye. Hem boşa para."
"O zaman istediklerini söyle ben alayım. Arabaya geç sen."
Ata onayladıktan sonra Cem'in arabayı park ettiği yere doğru ilerledi.
Hızlı hızlı yürürken üstündeki gerginliği atmaya çalışıyordu ama birden çarptığı kişiyle duraksadı.
"Hiih çok özür dilerim efendim!"
Adam güldü.
"Sorun yok evlat. Dalmış gitmiştin."
"Ay ben gerçekten üzgünüm."
Adama çarptığı yetmiyormuş gibi adamın çantasını da düşürmüştü.
Hemen eğilip çantayı da aldı. Baktığında biraz çamur olduğunu görünce kendini çok mahcup hissetti.
"Ah efendim izin verin telafi edeyim."
"Önemli değil. Atacaktım zaten."
"Parasını vereyim?"
"Gerek yok, gerek yok. Oğlumu bekliyorum zaten o da gelir birazdan."
"Ben tekrardan özür dilerim. Rahatsızlık verdim."
"Sorun yok sorun yok hadi iyi akşamlar dilerim."
"Size de efendim."
Ata arkasını döner dönmez gördüğü Oğuz'la ağzı bir karış açıldı. Oğuz da Ata'nın arkasına bakıyordu. Ata, Oğuz'un baktığı yere baktığında Cem'i gördü.
"Nasıl bir andayız lan biz?" diye düşünmüştü hepsi aynı anda dile getirmeden.
"Oh gelmişsin."
"Evet hadi gidelim."
Cem ve Ata gülümseyerek Oğuz'a bakıp yanından geçtiler.
"Oğlum, hoş geldin."
"Hoş bulduk baba."
Duydukları konuşmayla Cem ve Ata önce birbirlerine sonra Oğuz'a baktılar.
"O adam kim?"
"Az önce çarptım yanlışlıkla ve çantası düştü. Hatamı telafi edeyim dedim ama sorun olmadığını söyledi ve Oğuz'un babasıymış."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
One Two Three (bxbxb)
Short Story[Tamamlanmıştır (×19)] İnsanların hayatında birkaç kere aşık olabileceği söylenir. Peki ya o aşık olma haklarını aynı anda iki kişiye kullanmışsa? İyi okumalar,