11

2.1K 53 20
                                    

2 yıl sonra...

Koskoca iki yılı beraber geçirmişlerdi. Bunca zaman tabii ki de arada atışmaları olmuştu, büyük kavgaları da olmuştu ama sonuç olarak beraberlerdi.

Sahile gitmeye karar vermişlerdi, giderken de yürüyeceklerdi.

Arabaların hızla geçtiği bir sokaktan geçiyorlardı. Kaldırımda ilerlerken Ata arada Cem ve Oğuz'a ters bir şekilde yürüyerek önlerine geçiyordu. Bazen de bir tık yol tarafından yürüyordu. Önüne direk çıkınca da tekrar kaldırıma geçiyordu.

"Dondurma da yiyebilir miyiz?" diye sordu Ata.

"İsterseniz neden olmasın?" dedi Cem ikisine de bakarak.

Ata gülümseyip teşekkür etti ve önce Cem'e sonra Oğuz'a sarılıp birer öpücük kondurdu dudaklarına.

Ata yine biraz yol tarafına kayarken Cem ve Oğuz aralarında bir şeyler konuşurken dinliyordu.

Oğuz, Ata'ya baktığında gördüğü arabayla korkuyla bağırdı:

"Ata dur!" Oğuz'un bağırışıyla Cem de oraya döndüğünde yerde yatan Ata'yı görmesiyle kaskatı kesildiğini hissediyordu.

İkili kendilerini zorlayarak koştu ve hemen Ata'nın yanına ulaştılar.

"C-cem ona bir şey olur mu?"

Cem, Ata'nın nabzını kontrol ettiğinde atmadığına değil de düşük olduğuna inanmak istedi.

"Ambulans... Ambulans.... Ambulansı aramalıyız! Ö-ölmüş olamaz, olmamalı..."

Oğuz ellerinin titremesini kontrol etmeye çalışarak ambulansı aradı.

Hastaneye geldiklerinde cihazdan gördükleri kadarıyla çok düşük atıyordu Ata'nın kalbi.

Oğuz, Cem'e sarılmış ağlıyordu geldiklerindeh beri. Cem de kafasını Oğuz'unkine yaslamış ağlıyordu.

"Cem b-bir... şeyler yap, lütfen..."

"N-ne yapabilirim ki?.."

"Bilmiyorum, bir şeyler yapılsın!"

İçeriden çıkan doktorun yüzündeki ifade hayra alamet değildi. İkili birbirlerine tutunarak ayağa kalkmışlardı. Ata'yı artık görmüyorlardı.

"Başınız sağ olsun efendim."

"Şaka yapıyorsunuz, değil mi?"

Doktor kafasını iki yana sallarken uzaklaştı ikiliden.

"Şaka yaptı, değil mi sevgilim?"

"Hayır güzelim, hayır maalesef."

"Cem şaka yaptı, değil mi? Şaka yaptı!"

Cem kollarını tekrar sardı Oğuz'a.

"Benim yüzümden, her şey benim yüzümden. Onu uyarmalıydım önceden!" dedi Oğuz.

"Hayır, senin suçun değil güzelim. Yürüyüş tamamen benim fikrimdi."

"Hayır, ikimiz de suçlu değiliz. A-ata bizi böyle istemezdi. Sil gözyaşlarını!" derken Oğuz, Cem'in gözyaşlarını sildi ama kendi hâlâ ağlıyordu.

"A-ama sen de ağlıyorsun."

"A-ağlamıyorum!"

Bir süre içlerini boşalttılar. Şimdi bahçede boşluğa bakarken oturuyorlardı. Aklına gelenle beraber Cem'e döndü Oğuz ve onu gösterdi önce.

"One."

Cem ne yaptığını anladığında sessiz kaldı. Oğuz bu sefer de kendini gösterdi.

"Two."

Cem devam ettirdi:

"Three?" dediğinde kafasını iki yana sallayarak cevap verdi Oğuz:

"Now it's only you and me."

Diğer bölüm final, onu da atıyorum.

One Two Three (bxbxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin