•1• -15-

5 0 0
                                    

 

Henüz 5 yaşındayken ailemden koparılıp Henry krallığına getirilmiştim. Burada işler biraz garipti.  Uçan süpürgeler, tuhaf giyinmiş askerler, ruhları görebildiğini iddia eden psikolojik hastalar ve daha nicesi...

  Söylentilere göre bu krallığa normal insanlar giremiyormuş hatta burayı göremiyorlarmış. Şahsen ben varlığından bile haberleri olduğunu düşünmüyorum. 

  Asıl soruya gelirsek, normal insanlar buraya giremiyorsa hiçbir özelliği olmayan ben nasıl girdim? Bildiğim kadarıyla herhangi bir gücüm yoktu...
-------

"Olamaz! Olamaz! Olamaz! Kahvaltıya geç kaldım!"

Odada telaşla koşup duruyor, ne aradığımı bile bilmiyordum. Bildiğim tek şey Kral Henry  ile olan kahvaltıya geç kalmış olduğumdu. 

Kral diyince aklınızda kır saçlı, kilolu, yaşlı birisi canlanmasın. Kral Henry enteresan bir şekilde  yaşlanmıyor. 

Odada deli dana gibi koşturmayı bırakıp eski gibi görünen ahşap desenli taş merdivenlere yöneldim.

  Çok nazik ve naif(!) Bir kız olduğum için merdivenleri üçer beşer inerek gereksiz gösterişli olarak adlandırdığım devasa kahvaltı salonuna gittim.

  İçeriye girdiğimde Kral Henry çoktan gelmişti ve elindeki şeffaf torbadan kırmızı renkteki sıvıyı içiyordu.

BİR DAKİKA NE!? ŞEFFAF TORBADAN KIRMIZI SIVI!? KIRMIZI!? SIVI!? KAN??

  Beni görünce telaşla elindeki torbayı beyaz fayanslı yere saldı ve masadaki çatal bıçağı eline alarak önündeki eti yemeye başladı.

Selam vererek kahverengi yine gereksiz gösteriş olarak adlandırdığım oval masaya oturdum.

"Sizi görmek ne büyük şeref Kral'ım."

"O şeref bana ait Alice."

"Sizi buraya hangi rüzgar attı? Koskoca görkemli şatonuzdan çıkartacak kadar önemli bir şey olsa gerek."

"En çokta lafı dolandırmadan  direkt sadede gelmene bayılıyorum Alice" 

"İltifatlarınızla beni şımartiyorsunuz Kral Henry."

Bu cümlemden sonra ortamda garip bir sessizlik oldu. Ben yanlış bir şey mi söyledim diye düşünürken Kral Henry çatal ve bıçağı tabağına bırakarak aramızdaki bu gergin sessizliği bozdu.

"Alice iki gün sonra 16 yaşına basıyorsun. Bilmen gereken hususlar, uyman gereken kurallar  var."

Söylediklerine kulak vererek devam etmesini bekledim.

" İlk olarak artık geceleri dışarıya çıkamazsın."

"AMA NEDENNN!!???" 

Gece dışarıya çıkıp Ay'ı izlemek  en sevdiğim şeylerden biriydi...

"Şöyle özetleyeyim.  Senin henüz göremediğin varlıklar -biz onlara geceye hükmedenler diyoruz- geceleri avlanıyorlar. Bu senin için tehlike arz ediyor."

Ne demek istediğini anlamamıştım. Geceye hükmedenler? Onlar da neydi veya kimdi?

"Şuan onları görememenin sebebi 15 yaşında olman. 2 gün sonra yani 16 olduğunda ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksın.

"Pekâlâ Kral Henry. Siz ne derseniz o."

"Diğer hususlara gelirsek. Çok sıkı bir eğitime gireceksin. Bu kendini savunman ve orduya katılman için önemli bir adım olacak."

"O-ordu mu?"

Kralın karşısında kekeledim. Lanet olsun.

"Korkulacak bir şey değil. Orduya girince göreceksin."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 30, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GölgeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin