4.Bölüm; ?¿Sulugöz ?¿

267 22 12
                                    

Yaklaşık 10 dakika sonra;
Tarih; 15.11.??
Saat; ??:??
Yer; Bodrum¿?

Elinde bir tepsiyle küçük bir kız içeri girdi, kendi kendine söyleniyordu "Mr. D ile oyun oynuyordum! Ne diye oyunumu bölüp boş bir bodruma bunu götürmemi istedi k--" seni yeni farketmişti, tepsiyi yanına koydu, seninle aynı göz hizasina geldi ve konuştu "Merhaba?? BEN abi'nin yemeği getirmemi istediği kişi sen misin?? bir işi çıktı, sanırım göreve çağırdılar. O yüzden bunu benim getirmemi istedi!" durdu ve birşey demeni bekledi. "Konuşmayacak mısın abla??- Hmm o zaman ben sorayım? Adın nedir? Ben sally" dedi, cevap vermeye karar verdin. "ben- Ben Y/N, Memnun oldum Sally--" görünüşe göre kız fazla hiperakfifti ve tekrar konuştu. "Yemiyor musun??" ona öylece baktın, ellerinin bağlı olmadığını göremiyor muydu? zincizleri gosterme çabasıyla ellerini salladın. Ellerine baktı "Ooh! Anladım! Sen onun kurbanısın yani öyle mi?? Ama kurbanıysan neden sana yemek gönderdi ki--" yemekten bir parça alıp senin ağzına uzatti, sen de aldın, çok acıkmıştın sonuçta ne zamandır doğru düzgün yemiyordun...

                              ***
Neredeyse akşam olmuştu ve o hâlâ geri gelmemişti, Sally de çoktan gitmişti, sıkılmıştın ama bu durumda bu önemsizdi.. üşümeye başlamıştın etraf aniden soğumuştu... gozlerini kapatıp sakin kafayla olayları düşünmeye başladın, neden bunların olduğunu... kapının gıcırtısını duydun ve bu sesle birlikte kirli ayakkabıların yere tap tap vuruşunun sesi odada yankılandı, tüm bu seslerle odaya bir koku da girmişti... ağır bir koku. Alkol kokusu ve...Kan.  Gözlerini hala açmamıştın, açmaya korkuyordun, koku iyice yoğunlaşınca gozlerini açma şansını yitirdiğini anladın artık kapalı kalmalılardı..bunu anlayacak kadar aklın başındaydı en azından...

Boynunda birşey hissettin, keskin bir cisim, muhtemelen bıçaktı. Ani histen dolayı başını geriye yatırdın henüz kafan kopmamıştı ama o hareketinden dolayı kopacağını düşünmeye başladın. Çok yakınında bir nefes hissettin.. saçın yüzünden çekilirken yüzünde bir gıdıklanma duydun ama bir tepki vermedin. "Oh... merak ediyorum, acaba sen kime aitsin tatlım..?" Korkuyordun, usulca yutkundun ve mırıldanır gibi konuştun, sesin zor çıkıyordu "ben.. beni buraya- uh-- Ben isminde birisi getirdi... onu tanımıyorum.." kekeliyordun.
Cevap gecikmedi; "hmm... öyle mi? Benjamin eminim ki bir kesik atmama birşey demezdi" bıçağın iyice boğazına dayandığını hissettin. İşte sonunda bitmişti demek hm? Bu kadardı. Bıçak boğazında kaydı, keskin bir acı duydun ama sıcak kanın boğazından aşağı  akışını hissetmedin... Başının gözlerin kapalı olmasına rağmen dönmeye başladığını hissettin... başına keskin bir ağrı girdi ve..

-Bayıldın. Sonrasında ne olduğunu ancak tanrı bilir, varsa tabii ama şimdi bu konuyu tartışmayalım, gözlerimiz önünde iki katil birbirini yerken değil mi? Oh fazla mı konuştum, kusura bakmayın.. hikayeye dönelim..-

Tarih; ??.??.??
Saat; ??:??
Yer; hoş ama oldukça dağınık bir oda?¿

Uyandığında hareket bile edemeyecek kadar halsizdin, gözlerini zorla açtın. Odada Ben Drowned ve siyah saçlı kocaman gülümsemesi olan o tanıdık iğrenç kokuya sahip olan oğlan vardı, ikisi de seni farketmemiş gibiydi. Benjamin diğer oğlana birşeyler diyordu ve bunları derken de fena halde sinirle bağırıyordu ama kafan yerine gelmemişti bu yüzden sadece aradan birkaç kelime seçebildin.

-Burayı size söylemeyeceğim sevimli okuyucularım... hayal gücünüze kalabilir, veyahut sadece duymadın farzederiz.. bu hikayede senin tarafında olan benim.. güveneceğin kişiler konusunda yönlendiricinim. Kimsenin lafına güvenme tatlım..Bundan sonra ara sıra lafa gireceğim, umarım sorun etmezsin ama anlatıcı olarak kendi yorumumu katmak hoş olur.. sonuçta ipuçlarına ihtiyacın var..-

Benjamin konuşmaya devam ediyordu "benden izinsiz hiçbir kurbanıma elini bile sürmeyeceksin diye konuşmuştuk Jeff, sen ise sorun etmeyeceğimi söyleyerek bıçak saplıyorsun öyle mi! Çocukça davranmayı bırak da ava çık çok istiyorsan. Başka biri olsa sorun etmezdim evet ama--" sözün devamını asla duymadın. Çünkü o Jeff denilen oğlan gözlerini sana dikmiş ve Benjamini o anda susturmuştu, muhtemelen uyandığını fark ettiği içindi.. Jeff sana yaklaştı çenenden tuttu ve yüzünü inceledi.. Benjamine bakıp sırıttı ve elini çekti, Benjaminin yanından geçerken sırıtarak birşey fısıldadı ve gülerek odadan çıktı, Benjamin de usulca sırıtmıştı. Yanına gelip yatağın kenarına oturdu. "Kısa sürede iyileşisin birseyin yok, korkudan bayılmışsın sadece.. Alışırsın" bir an icin ona öylece bakakaldın.. alışırım..? O da ne demek oluyordu? Sonsuza dek orada olacak halin yoktu ya? Gozlerinin dolduğunu hissettin belli etmemeye çalıştın güçsüz durmak istemiyordun, Benjamin tekrar konuştu "eğer istiyorsan ağlayabilirsin. ama benim önümde olmasın, veya bir başkasının. Güçsüz görünürsen av olursun." Elini yanağına yerleştirdi, gözyaşlarını kontrol edememeye başladın ve oylece gozlerinden yanaklarına doğru dökülmeye başladılar. Benjamin bir an için kanlı gözlerini senin gozlerine dikti. Sanki ruhunu görüyormuş gibi bir his veriyordu bu... bir sure hareketini düşünür gibi bekledi ve sonra senin gözyaşlarını başparmağının ucuyla sildi ve elini yanağından çekti. Baş parmağı ile işaret parmağını inceler gibi usulca birbirine sürttukten sonra üstüne sildi. Hafifçe kıkırdayıp konuştu "Korktuğun zaman tatlı görünüyorsun tatlım, ama sulugöz de olma hm..? Burada olduğun sürece güçlü olman gerek, sulugözlük dökülen göz yaşlarını güç için kullanamayacaksan bir işe yaramaz.."

-Sana sulu göz mü diyor? Tüm hayatını altüst eden herif? Hah... bence bu özelliğin çok işlevsel olacak tatlım, anlatıcıyı dinlemek iyi olur...ama bu konuda ne yapabilirsin ki..? Bana söyle ki sana yardım edeyim..-

-4.bölüm; ?¿sulugöz?¿ sonu-

You Shouldn't Have Done That - Ben Drowned & Reader Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin