3

2.6K 166 105
                                    

Arkadaşlar, kurgulara seri bölüm yazmak ve heyecanımı kesmemek için vote ve yorumlarınıza ihtiyacım var, lütfen yorum yapmayı ve vote vermeyi unutmayınız.

Sabah Aslancığım beni uyandırmadan yataktan kalkmış ve lavabodaki işlerimi hallettikten sonra evi dolaşmaya başlamıştım. Bu yavruya ev demek istemezdim ama zihnimde konumlandıracağım daha büyük bir tabir yoktu ne yazık ki.

Duvarlara asılı tablolara bakarken, milyon dolarlık tablolar olduğuna emindim. Bu evden çıkarken birkaç tane kesin olarak çalmalıydım.

Altın aynalarda kendimi incelerken, nereye geldiğimi bilmeden bir koridora girdim. Ve geri dönmeye çalıştığımda, üç tane yolla karşı karşıya kaldım.

Labirentte falan mıydım amına koyayım?

"Ne arıyorsun burada."

Çelebi'nin sesiyle yerimden sıçrarken, baş parmağımı damağıma yaslayarak başımı havaya kaldırdım. Korkutmuştu beni şerefsiz.

Samimiyetsiz bir şekilde gülümseyip, "müze gezisine çıktım, kayıp olmuşum ya." dedim, hafif bir sızlanmayla.

Yüzünde ilk defa samimi bir tebessüm görünce, bende gülümsemiştim. Aslında tatlı bir adama benziyordu ama bazı konularda domuz gibiydi ne yazık ki.

Onu imcelemeye başlarken, çıplak üstünü şimdi fark etmiştim. Omuzundan akan damlalar göğsüne süzülüyor ve oradan da havlunun biraz üstüne, kasıklarına kadar ulaşıyordu. Ve düşecek gibi belinde duran küçük havlu, seksi vücudunu daha da arzulayıcı göstermişti. Bacakları da çarpık değildi.

Çok azdırıcı duruyordu.

Onu dikkatle incelediğimi fark ederek, hafifçe öksürdü ve "Koridoru sonuna kadar git, asansöre bin. 3. katta mutfağa geç." dedi.

Ama onu yakalamıştım bir kere. Asla bırakmazdım. En azından giyinirken de olsa, o götüne bakacak ve penis boyu ölçüsü yapacaktım. Asla kaçamazdı bundan.

"Sen giyin, beraber inelim."

Amacımı pekala biliyor gibi, bir şey demeden koridorun diğer ucundaki odaya doğru ilerlemeye başladı. Ben de hemen arkasında, sapık gibi çıkık ve sert kalçalarına bakıyordum.

Odadan girince, derin bir "hassiktir" çektim. Benim evimin büyüklüğündeydi bu oda. Şok üstüne şok geçiriyordum.

"Bu odayı günlük on beş bine kiralasam, kârdan pay versem okey der misin bana?" diye sordum, kayserili ticaret kafam ne yazık ki her ortamda kendisini gösteriyordu.

Belindeki havluyu umursamazca atıp, demir askıda duran boxer ve şortu aldı. Bugün evdeydik anladığım kadarıyla.

"Günlüğü on beş bin lira edecek adamın, benim evimde işi olmaz Atahan." dedi, boxerı bacaklarından geçirirken.

Penisi sönük halde olmasına rağmen biraz büyük duruyordu, umarım kalkık halide aynı olurdu.

Şortunu eline almışken, aç köpekler gibi ona bakmaya başladım. Tekrar söylüyordum, çok sağlam yere kapak atmıştım. Bu evden on tane tablo, beş tane ayna çalsam bile ömrüm boyunca refah inde yaşardım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 04, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

TEFECİ - GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin