sober' changlix

0908

09.08.2021, Pazartesi

Tam olarak ne akla hizmet bu sıcakta voleybol oynuyoruz hiçbir fikrim yok. Akşam olmasına rağmen denizden gelen rüzgar fazlasıyla sıcak esiyor ve tenimizi yakıyor. Biz de her topa atlayıp milli maçtaymışızcasına bir efor sarf ettiğimiz için daha da terliyoruz.

Aslında yine her şey Hyunjin'in başının altından çıktı. Öğlen Chanlardayken milli takımın voleybol maçını izledik. Ve birden herkes gaza geldi... Hyunjin de plaj voleybolu fikrini ortaya atınca hemen kabul edildi ve hazırlanıp sahile geldik.

Hazır fileler vardı nasıl olsa, ayrıca grubun çoğu her yaz burada voleybol oynayan kızları "crush" edinirdi. Şimdi ise takımlara ayrılmaya çalışırken yine gözleri etrafta geziniyordu herkesin.

Changbin'i bilmiyorum. Umarım o kızlara bakmıyordur. Bilmiyorum çünkü bakmıyorum. Dünden beri çok sinirimi bozuyor.

Ben güneş kremimi tazelerken Chan ve Minho yanımıza gelen üç kızla konuşuyordu. Biz beş kişi olduğumuz için eşit bölünemiyorduk ama üç kişi daha eklenince dörderli takımlarla oynayabilirdik.

Sonuç olarak, takımlar şu şekildeydi;

Chan, Changbin ve iki kız vs. Minho, Hyunjin, ben ve diğer kız.

Kızlara göz aşinalığım vardı, hatta bizim takımdaki kızla sohbetim bile olmuş olabilir. Bu sene yeni taşınmış olsalar bile buraya geleli bir haftayı geçmişti ve biz sahilde yatıp kalktığımız için çoğu kişiyi hatırlıyordum.

"Ben pek iyi değilim voleybolda. Kusura bakmayın şimdiden."

Kızın söylediği beni gülümsetirken Hyunjin lafa girdi.

"Hiç sorun değil, karşıdakiler de kalas zaten. Eğlenmek için oynuyoruz şurada, keyfine bak."

Çapkın gülüşünden birini kıza sunduğunda ondan hoşlandığını anladım, kendi kendime gülüp önüme döndüm. Bugünkü favori çiftim belli olmuştu.

Ben Minho ile öndeyken Hyunjin ve kız arkadaydı, pozisyon değişmeli oynayacaktık. Minho bana taktik verirken arkamızdaki ikili gülüşmeye devam ediyordu.

Sonunda takımca konuşmamız bittiğinde karşıdakiler de yerlerini aldı. Aptal Changbin'in yanındaki kızın grup sarılması bahanesiyle onun tüm kolunu ellemesi de gözümden kaçmamıştı.

Şöyle ki, herkes iyi oynuyordu. Ben zaten bizimkilerin iyi olduğunu biliyordum ara ara oynadığımız için, üstüne kızlar da çok iyi çıktı. Sonradan öğrendik ki karşıdaki kızlardan biri liseden voleybol takımındaymış.

Jiwon, bizim takımdaki kız, iyi değilim demesine rağmen gayet iyiydi. İlk setin sonunda çok yakın bir sonuçla biz yendik.

Su molası verdiğimiz sırada kızlar anlaşmış gibi birisi Chan'la diğeri de Changbin'le konuşuyordu hep. Her ne kadar bakmamaya çalışsam da gözlerim kayıyordu ara sıra. Sırf bu yüzden Hyunjin uyardı, bakmamaya özen gösterdim. Canım Hyunjin'im.

İkinci seti de almak için birbirimizi gazladık, Hyunjin zaten her fırsatta Changbin'in kafasına smaç basmaya çalışıyordu -iki üç kez başardı-. Jiwon'la da güzel bir enerji yakaladığımız için takımızın morali yüksekti. Minho genel olarak sporları sevmese ve yeteneğini inkâr etse de çok iyiydi.

İkinci seti de almamız sonucu 2-0 öndeydik. Changbin'e yürüyen (?) kız son sayıda servisi filede kaldığı için çok üzüldü.

Kıyamam.