13.08.2021, Cuma
Şöyle ki, sabah uyandıktan iki saat sonra kendimi nasıl piercingcide bulduğumu bilmiyorum.
Hyunjin'le birlikte zaten gece epey konuşmuştuk. Beni ikna etmeye çalışmıştı göbeğimizi deldirmek için. O kadar çok konuştu ki, ayrıca gecenin ilerleyen saatlerinde beyin hücrelerim çalışmayı bırakmıştı, ben de bıkıp bakarız dedim.
"Bakarız." Ne demek? Bence sadece bakarız demek.
Ama Hyunjin için "Tamam hemen yarın sabah yaptıralım." demekmiş.
Yatağıma geldi, beni uyandırdı, kahvaltı yaptık. Ve bana randevuyu aldığını söyledi. Siteye yaklaşık yarım saat uzaklıkta bir yerde piercing dükkanı bulup aramış ve günün ilk randevusunu bize almış. Zaten başka kimsenin yataktan kalktığı gibi bir yerlerini deldirmek isteyeceğini sanmıyorum.
Sonuç olarak kısa bir otobüs yolculuğu sonrasında uygun durakta inip biraz yürüyerek dükkanı bulabilmiştik. Adam bizi görünce selamlaştık, kısa bir muhabbetten sonra bizi sandalyelere oturttu ve biz beklerken getirdiği kutudan istediğimiz piercingleri seçtik. Ben bu aşamada hala kendimi sorguluyordum ama yanımdaki salak arkadaşımın heyecanını kıramayacak kadar iyi biriydim ve içten içe ben de bir değişiklik yapmak istemiştim.
İşlemin yapılacağı koltuklu odaya geçtiğimiz gibi Hyunjin piercing yapılırken acıyacağının farkında olduğu için elimi tutmuştu. Adam daha deleceği yeri işaretlerken bile huylandığı için elimi en başından beri sıkıyordu.
İğne girerken de bağırmamak için dudaklarını ısırdı, neredeyse iz çıkacaktı. Elim onunkinin yanında zaten küçücüktü, bir de deli gibi tüm gücüyle sıktığı için kırılacak sandım. En sonunda kendisini aşırı fazla kastığı için gözünden yaş gelmişti, adam işinin bittiğini söyleyip çekilince derin bir nefes verip elimi bıraktı Hyunjin.
Bizimki sakinleşene kadar ben hazırlandım. Yapan adam cidden profesyonel duruyordu, Hyunjin'i sakinleştirdi ve nasıl bakım yapması gerektiğini anlattı tek tek.
Sıra bana geldiğinde Hyunjin kadar stresli değildim, acıya ondan daha fazla dayanıklı olduğumu düşünüyordum. Ben gerilmesem de Hyunjin gelip elimi tuttu ve salak salak tavsiye verdi.
İğneyi göbeğimde hissettiğim an tekrardan Hyunjin'in parlayan gözlerinin içine bakarak aldığım tüm yanlış kararları sorguladım. Bir yenisi daha eklenmişti muhtemelen.
Ve tahmin ettiğimden daha fazla acıdı. İster istemez bir inleme kaçtı ağzımdan canımın acıdığını belli eden. Hyunjin elimi iki eliyle kavrayarak kendimi kasmamamı öğütleyen bir şeyler dedi ama onu duymuyordum bile.
Piercingin toplarını sıkıştırırken iki çenem neredeyse bütün olmuştu sıkmaktan. Sonrasında ise hemen bitti. Epey hızlı sürmüştü işlem.
Adam baştan alarak bana da anlattı nasıl bakım yapmam ve nelere dikkat etmem gerektiğini. Teşekkür edip parayı ödedikten sonra kendimizi dışarı attık.
Hyunjin sırıtarak bana bakarken ister istemez güldüm. İkimizin de canı hala yanıyordu. Eve dönmeden piercingcinin tarif ettiği yakındaki bir eczaneye gidip bakım için kullanmamız gereken kremleri ve dezenfektanları aldık.
Hyunjin'in çantasına kremleri attıktan sonra durağa geri döndük. O kadar sıcaktı ki Hyunjin'in konuşmalarını almıyordu beynim. Hem acıdan hem de sıcaktan erimek üzereydim. Neyse ki bindiğimiz otobüs serindi. Boş olan çiftli koltuğa oturduk.
"Tişörtünü şöyle tut da göbeğine değmesin salak çocuk." Hyunjin bol olan tişörtümün ön tarafını çekip tuttu, onun elinden alıp ben tutunca kendi tişörtünü tutmaya devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sober' changlix
Fanficbirlikte geçen dördüncü yaz. hem en cesaretli hem de en korkak geçen günler.