1.bölüm

31 3 0
                                    

Şehrimizde ne savaş var ne barış..Babam insanların kendi halinde takılmasının siyasi bir durum olduğunu ve kurcalamam gerektiğini söylüyor.Öylede yapıyorum.Çünkü babam -söz konusu olan şehrimizse- olaya tamamen adaletli ve bilir kişi olarak bakıyor.Onun bu özelliğini seviyorum.Babam,"ŞİT" te çalışan arkadaşı Lerman'ın isteğiyle üyeliğe karar verdi.Küçük bir oylama sonucu üyeliği kabul edildi.Ve şehrimiz için toplantılara katılmaya başladı.ŞİT'in açılımı,Şehir İlişkileri Toplantısı.Ama babamın söylediği kadarıyla şehrin siyasi ve sağlık sorunları konuşuluyor.Bana göre zaten ŞİT'e alınmasındaki en büyük faktörde,şehrin labarotuvarında ilaç yapması.Çoğu ilaç makinelerde yapılır ama babamın yaptığı ilaçlar özel ilaçlarmış.Ne özelliği var bende bilmiyorum.Sormakta hiç aklıma gelmedi.Arkamdaki sesle irkildim.Babamın bir cevap beklermiş gibi baktığını görünce gülümsedim.Belli ki birşey demişti ve ben duymamıştım.
"Yardım etmemi ister misin?"dedi.Sanırım az önce söylediği şeyi tekrar etmişti."Ah,hayır gerek yok"dedim.Ve elimdeki bıçakla salatalıkları kesmeye devam ettim."Dylan,neden hâlâ gelmedi"diye sordu endişeli bir sesle.Bende salatalıkları kesmeye devam ederken omzumun üstünden koltukta oturan,saçları beyazlamaya başlayan ama sakalı hâlâ kahverengi olan babama bakarak "Sabah gecikeceğini söylemişti"dedim.Yüzünde rahatladığını belirten bir gülümseme belirdi.Ama hemen sonra tekrar endişelendi ve "Neden gecikecek?"diye sordu.Dylan'ın on sekiz yaşında olduğunu aklıma getirdim.Ve babama endişelenmesinin gereksiz olduğunu,Dylan'ın çocuk olmadığını söylemek istedim.Ama böyle bir konuşmanın gergin geçeceğini düşündüğüm için önüme döndüm.Buzdolabından çıkardığım domatesi yıkarken"Arkadaşlarıyla meyve toplamaya gideceklermiş"dedim.Babam hiçbir cevap vermedi.Tahminimce yemeği hazırlamamı izledi.Sonra oturduğu yerden kalkıp mutfakta duran masaya üç tabak ve üç çatal koydu.O sırada evin kapısı anahtarla açıldı.Ve elindeki kovayla içeri Dylan girdi.Elindeki kovayı aldım.Içindeki meyveleri yıkayıp masaya koydum.Bir iki dakika sonra üçümüzde masaya oturduk.Babam biraz sıkıntılı gözükiyordu.Babamın masada olan eline dokunur dokunmaz bana baktı ve ne diyeceğimi anlamış olacak ki,zoraki gülümsemeye çalışarak iyiyim anlamında kafasını salladı.Üçümüzde yemeğimizi bitirdikten sonra masadan kalkmadık.Babam,Dylan ve benim elimi tutarak konuşmaya başladı."Anneniz öldükten sonra..." Dylan ve ben ikizdik.Annemizde 18 yıl önce bizim doğumumuzda ölmüştü.18 yıl boyunca babam bize hem annelik hem babalık yapmıştı.Konuya annemden başladıysa duygusal bir konuşma olur diye düşünüyordum.Ama öyle olmadı.Babam konuşmasına devam etti."Şehrimizde grup dışı kalanlar için çalışmalar yapılmak isteniyordu.Bu grupsuzlara göre kötü bir çalışmaydı ama bu çalışmaları yapmak için ortam pek uygun değildi.Çünkü grubu olan çok insan grupsuzlarla arkadaştı.Ancak 18 yıl önce yapılamayan çalışmalar şimdi daha sıkı kurallar içinde uygulanacak"dediğinde biraz moralim bozulmuştu çünkü özgürlüğü severim ve şehrimizi yönetenlerinde böyle olduğunu düşünürdüm.Sessizliği bozan Dylan oldu."Ne gibi kurallar bunlar?"diye sordu.Babam ellerini ellerimizden çekti.Ve parmaklarını kolundaki saatin üzerinde gezdirirken,Dylan ve ben büyük bir ciddiyetle söyeleyeceklerini bekliyorduk."Grupsuzlarla grubu olanlar iletişime geçmeyecek ve gruplar içerisi geliş gidiş ve iletişim yasaklandı"diyince istemsizce gözümden bir damla yaş aktı ve hemen elimin tersiyle sildim.Bizim şehrimiz yıllar önce insanların yaptığı işlere göre gruplara ayrılmış.Ama bu gruplar günümüze kadar sadece kalacağımız yeri belirlemek için kurulmuştu.Bizim grubumuz sağlık grubuydu.Grubumuzdaki 19 yaşını geçen herkes eczacı,hemşire veya doktor oluyordu.Fakat babam gibi birkaç kişide ilaç yapıyordu.Bende gelecek sene doktorluktan sertifika almayı planlıyordum.Hangi grupta doğarsak o gruba ait mesleklerden birini oluyorduk.Ve her insan annesinin ve babasının özelliklerinin birazını aldığı için bu sorun olmuyordu.Bu grupsuzlar içinde sorun değildi.Onlar yalnızca haftada dört gün okula gidip 10 yaşından 19 yaşına kadar meslek eğitimi almak istemiyorlardı.Ve bu yüzden okulu bırakıp grupsuz kalmayı seçmişlerdi.Onlar bu güne kadar toplumdan dışlanmamışlardı.Çünkü grupsuzlarında ulaşım gibi meslekleri vardı.Tren,otobüs veya taksi kullanıyorlardı.Ama yeni kural getirip onları dışladıklarına göre mesleklerinide ellerinden alıp onları ölüme terk edeceklerdi.Grupsuz kalma riski 10 yaşından 19 yaşındaki herkesi kapsıyordu.Okulumuzu kendi grubumuza uygun birer meslek diplomasıyla bitiremezsek grupsuz kalacaktık..

Arkadaşlar merhaba,okuyorsanız vote vermenizi istiyorum.Çünkü bölümleri çok uzun yazıyorum ve telefondan yazıyorum.Teşekkurler.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 26, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ÜÇGENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin