Çocuk bana yaklaştı.
"Merhaba Hira, ben ÇAĞATAY " dedi gülerek.
"Memnun oldum." gözlerinin içine bakıp yüzündeki pürüzsüzlüğe hayran kalıp.
İdil bana bakıp sırıtıyordu. Ben de göz kırptım utanarak da olsa.Dersin bitmesine az kalmıştı zaten derse girdiğimizde.Bu utangaçlığa son vermek için zili halatla çekiyordum.Neyse ki zil çaldı, tam yerimizden kalkıp dışarı çıkacakken tüm sınıf etrafımıza toplandı.
"Hoşgeldiniz"deyince fark etmiştim ki çoğu erkekti.
"Hoşbulduk" dedik biz de yarı şaşkın yarı gülerek.Hepsi adını söyledi bize karşı.
"Memnun olduk" dedik tek çare.
Etrafıma bakındım, Çağatay ve ona çok benzeyen çocuk ortalarda yoktu.Kalabalığın arasından kurtulup kapıya yöneldik.Tesadüfe bak, kapının kenarına yaslanmış fısır fısır bir şeyler konuşuyorlardı.Bizi fark ettiklerinde Çağatay'ın yanındaki çocuk yani İdilinki de bize selam verdi.Biz de onlara selam verince "Okulu tanımıyoruz, biraz gezdirseniz."dedim yüzsüzce ve kantinde yanlarına oturan kızları unutup.Cevap vermeden gülerek,
"Burası kütüphane, burası öğretmenler odası, burası müzik odası, burası da kafeterya"dedi İDİLİNKİ :)
"En çok dikkatimi kafeteryadaki kalpli koltuklar çekti açıkçası" dedi İdil ,ilk defa konuşmuştu utangaçlığını yenerek.
"Oturalım isterseniz." dedi Çağatay.
"Sizin kızlar kızmasın!.."dedim ağız aramak bahanesiyle.
Çağatay güldü, "Bizim kızlar ?"
Anlamışlardı kantinde onları gözetlediğimizi KAHRETSİN!!!
"Aslında kantindeyken çevreye baktığımızda görmüştük." dedi İdil daha da batırarak iyi ki utangaçlığını yenmişti hani.
"Yanlış anlaşılmış, onlar bizim grup üyelerimiz."dedi İdilinki.
"Ne grubu?" dedim şaşkınca.
"Takılıyoruz okuldan sonra ,okulda falan yani arkadaşlarımız."dedi Çağatay.
Bu konuşma konusu bittiğinde kendimi kafeteryadaki kalpli koltuklarda buldum.O kadar dalmıştım ki konuşmaya fark etmemiştim bile.Çok tatlı sesi vardı, ruhumu okşuyordu sanki.
"Sahi senin adın ne ?"dedim İdilinkine .Sormasan cesareti sıfır olduğu için en erken yarın cesaretlenip soracaktı.
![](https://img.wattpad.com/cover/37372516-288-k72860.jpg)