Kendimle tartışırken sigara içmek için balkona çıktım. Tam oturmuş sigaramı yakıyordum ki Arasın sesiyle irkildim: "Hey!"
"Hey merhaba." dedim.
"Merhaba Müge az önce tanıştık ama ben bizzat gelip seninle muhabbet etmek istedim." dedi hayran olduğum o gülümseyişiyle.
"Ah, tabi otursana. Sigara kullanıyor musun?" diyerek uzattım paketi. İçinden bir tane alıp yakarken onu izlerken buldum kendimi. Değişik bir tarzı vardı. Kulağındaki küpeleri ve giyiniş tarzıyla ben farklıyım diye bağırıyordu. Nedense böyle farklı erkekler ilgimi çekmiştir her zaman. Birçok kızın aksine bu serseri ve aykırı karakterler daha çok çekiyordu beni kendine.
"Hangi okuldan mezunsun?" demesiyle düşüncelerimden sıyrıldım.
Okulumun ismini söyledikten sonra pek bilinmediği için bir de tarif etmek zorunda kaldım.
Annemin "senden bir bok olmaz " diyerek beni her seferinde işe yaramaz biri gibi hissettirmesine karşılık bir anadolu lisesini kazanmış söylediği her lafı ağzına tıkmıştım. Sürekli bir kavganın hakim olduğu lanet olası ailemden kurtulmanın tek yolu okumaktı. O yüzden lise üçten itibaren yazları çalışmaya başlamıştım. Böylece hem evden uzak oluyordum hemde kendi paramı kazandığımdan dolayı istediğim her şeyi yapabiliyordum. Annemle babamın iyi olduğu hiçbir görmemiştim neredeyse. Her gün tartışıyorlardı ve bu durum bazen de babamın anneme uyguladığı şiddetle sonlanıyordu. Benden 6 yaş küçük bir kardeşim vardı ve o benden daha çok etkileniyordu bu olaylardan. Elimden gelse, yapabilsem onu da alıp kaçardım bu huzursuz ortamdan..
"Ee neler yaparsın sevdiğin şeyler neler?" sorusuyla dikkatimi tekrar ona yönelttim.
"Lise bu sene bitti işte biliyorsun. Lisedeyken badminton ve halk oyunları oynuyordum. Müziği çok seviyorum. Bir sene kadar gitar kursuna gittim, kurstan sonra biraz daha devam ettim ama sonradan sıkıldım sanırım ve bıraktım. Şarkı söylerim ama genelde kendi kendime" dedim ve güldüm. Müzikten konuşmaya başladıktan sonra yüzündeki değişimi farketmiş ama anlam verememiştim. Belki de onunda hayatının büyük kısmını oluşturan şeydi müzik.
"Ya sen ciddi misin? Bende çok severim müziği gitar çalıyorum bende. Sadece müzik olsa bile yeter bence insana. Gerçekten başka ihtiyaç duyulacak bir şey göremiyorum bu hayatta. Ha belki birde seks olabilir" dedi ve bir kahkaha patlattı.
Yüzüm değişik bir hal almış olacak ki: "Pek konuşmayı sevmediğin bir konu sanırım" dedi beni çözmeye çalışarak.
"Yok konuşulabilir tabiki sonuçta hayata ve insana dair bir şey ama pek fazla deneyimim olduğunu söyleyemem. O yüzden ne diyeceğimi bilemedim" dedim.
Bugüne kadar bir sürü sevgilim olmuştu ama belli bir noktadan ilerisine gidememişti aramızdaki cinsellik.
"Nasıl yani hiç mi bir şey yaşamadın?" diye sordu şaşırarak.
"Hayır yaşadım tabiki bir şeyler ama belli bir noktadan öteye gitmedi hiçbir zaman. Bakireyim yani eğer merak ettiğin buysa."
"Şaşırdım açıkçası rahat birine benziyorsun aslında. Bence dünyanın en normal şeyi. Sakın bana evleneceğim insana saklıyorum kendimi diye bir şey söyleme" dedi gülerek. Kaşını kaldırmasından böyle bir şeyi söylememi gerçekten istemediğini farkettim. Arası yavaş yavaş çözmeye başladığımı farkediyordum. Beyimiz çapkın ve cinselliğe de önem veren biriydi belli ki. Ben de korktuğu gibi evleneceğim insanla yaşamanın daha uygun olduğunu düşünüyordum. Ve hiç aksini yapmaya gerek duymamıştım. Olsa da olmasa da aynı diye düşünüyordum.
"Evet öyle düşünüyorum açıkçası. Çokta önemli değil bence şuan yada sonra yaşamak. Evleneceğim insanın özel olması gerekir sonuçta değil mi? O yüzden önceden böyle bir şey yaşamanın pekte önemli olduğunu düşünmüyorum." dedim.
Surat ifadesinden söylediklerimin hoşuna gitmediğimi anladım, bakışları seninle çok işimiz var diyordu sanki. Nedense bende öyle hissediyordum..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eksik Nota
RomanceRuh eşimizi değilde içimizdeki melodiyi keşfedecek birini ararız aslında. Her saatimizi, dakikamızı, saniyemizi içimizdeki ritimle yaşarken; bunun farkına varıp, ritmimize eşlik edebilecek insan milyonda birdir. Bu Müge'nin içindeki melodiye kulak v...