18.

2.6K 223 221
                                    

Jisung, dil piercinginin alkol alabilecek kadar iyileştiği gün hayatının en mutlu günlerinden birini yaşayacağını düşünmüştü. Ancak pek de öyle olmamıştı.

"Jisung abartma artık sikicem belanı."

Diye payladı onu Minho, elinden martinisini zorla alıp bir kenara koymuştu. Jisung gözlerini devirdi.

"Sakso çekemiyorum diye bütün bu sinirin biliyorum ben."

"Ya bi siktir git."

Jisung'un sağı solu hiç belli olmadığı ve eli de epey çabuk olduğu için Minho o martini kadehini canı pahasına koruma kararı almıştı. Jisung onun kucağına doğru bir hamle yaptığında Minho ona bir bakış attı.

"Bana bak Ji fena bozuşuruz."

"Yav sen ne güzel Ji diyosun bana öyle ya, valla kanım kaynadı gel bi kere öpeyim."

Minho sonunda sinirlilerinin bu kadar gerilmesine dayanamayıp martininin kalanını kafaya dikmiş, bardağı da sakince masaya bırakmıştı. Jisung'a yandan bir bakış attığında yüzünde gördüğü hüsran komik olduğu kadar can sıkıcıydı da.

"İçmeye mi geldin sahne almaya mı?"

Dedi Minho ciddi bir ifadeyle, son zamanlarda hiç anlaşamasalar da iş göz korkutmaya geldiğinde annesinin klonu gibiydi. Tabi bunlar Jisung'a sökeceğinden değil, aksine Minho'nun ona kafa tutması mahalle çocuğunu heyecanlandırıyordu.

"Annem yok diye bana annelik yapmana gerek yok Lee Minhoşi."

Dedi Jisung iğneleyici bir sesle, ardından ileri atılıp sevgilisinin dudaklarından bir öpücük çalmıştı çabucacık. Minho içini çekti, Jisung'u kolundan kavradı ve kucağına oturmasına izin verdi. Nasılsa sahne arkasındaydılar, burada onları kimsenin rahatsız edeceğini düşünmüyordu.

"Uğraşma benimle."

"Birlikte olmak istediğini söylediğinde gayet açık ve net anladın benimle neye bulaştığını, işine gelmeyince söylenme."

Diye laf yetiştirdi Jisung hemen, Minho burnundan nefes vererek alaycı bir şekilde güldü.

"Sana katlanmak baya bi' zor bebeğim."

"Bundan iyi şarkı sözü olur."

Diye mırıldandı Jisung kendi kendine, Minho dizlerini hoplattığındaysa bir an afallayıp büyüğün omuzlarına tutunmuştu.

"Oğlum toplum içinde karizmamı çizecek hareketler yapmasana amına koyim..."

"Bi' kere aşkım dersen rahat bırakırım seni."

Dedi Minho birden, kollarını Jisung'un ince beline sarıp yüzünü onunkine yaklaştırdı. Jisung'un aklı hemen bulundukları pozisyon sonucu bulanırken, Minho bir kere daha dizlerini hoplatınca öbürü küfrederek ayağa fırlamıştı.

"İlla kavga mı edelim milletin içinde birader? Yapma şunu işte."

"Senin götüne kazık falan mı kaçtı?"

Diye geri çıkıştı Minho da ona, ortam birden gerilmişti. Şu son birkaç gündür alkol konusunda tartışıp duruyorlardı, bu gidişle daha bir aylık bile olmamış ilişkilerinin ilk büyük kavgasının yarım kadeh martiniden çıkması komik olurdu gerçekten. Jisung oflayarak ellerini saçlarından geçirdi, mekanda bekleyen kalabalığa bir bakış attıktan sonra kendisine çatık kaşlarla bakan oğlana döndü.

"Aşkım hadi beni bi kere öp de öyle çıkayım sahneye."

Dedi yelkenleri indirerek. Minho ise büyük bir adımda onun dibine girip ve Jisung'a sımsıkı sarıldı, yüzünü boynuna gömüp buğday tenini öptü koklayarak. Jisung'un gözleri kapanırken rahatlayarak bir nefes verdi, sevgilisine sarıldı. Değmezdi gerçekten ya.

✔️ minsung • yar ben belanın ta kendisiyim (texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin